Her günün aynı, her anın aynı geliyor ve içinden çıkamadığın bir döngüde sıkışmış gibi hissetmek gerçekten zor. Bunu yaşamak çok normal, birçok insan böyle dönemlerden geçer. En can sıkıcı yanı da, değişmek istediğin halde değişen hiçbir şey olmaması, o boşlukta kalmak. Ama bilmeni isterim ki, değişim hemen olmaz, sihirli bir dokunuşla hayat anında farklılaşmaz. Asıl olan, küçük adımlar atabilmek.
Mesela, kendine çok büyük hedefler koymak yerine, günlük hayatında küçük farklılıklar yaratmaya çalış. Bir kahveni farklı bir şekilde yapabilir, başka bir yol deneyebilir, yeni bir şeyler okumaya ya da dinlemeye başlayabilirsin. Önemli olan, ‘bugün farklı ne yapabilirim?’ diye sormak ve buna ufak da olsa cevaplar bulabilmek. Bu küçük hareketler zamanla birikir ve seni o bataklıktan çıkarmaya başlar.
Elinde hiçbir şey kalmamış gibi hissettiğin anlarda, bu duygunun seni tamamen ele geçirmesine izin verme. O his bile aslında içinde değişmek isteyen bir enerjinin varlığını gösterir. Kendine karşı nazik ol, hatalarına, zorlandığın anlara rağmen kendini suçlama. Kendine zaman tanı, acele etme. Değişim sabır ister.
Biliyorum, bazen en basit şeyleri yapmak bile çok zor geliyor. Ama unutma, her küçük adım, ne kadar küçük olursa olsun, ilerlemedir. Ve en önemlisi, bu süreci tek başına geçirmek zorunda değilsin. Dışarıdan destek almak, birilerine açılmak, bazen sadece düşüncelerini paylaşmak bile rahatlatıcı olur.
Unutma, hayatın en karanlık anları bile, sabırlı ve cesur olanların ışığıyla aydınlanır.