Bilincimiz Evrensel Fizik Yasalarından Bağımsız Değil!
Bilim temelli akıl yürütmeye denk düşen felsefe, ki adı diyalektik- materyalist felsefedir, maddi temelli somut yahut vesile olduğu zihin temelli ve somut olana hizmet eden soyut hiç bir olgu için mutlaklığı öngörmez.
Gerekçesi ise evrensel devinim ve evrimsel gelişim yasalarıdır.
Bu yasalara dayanan realist bakış açısı toplumsal zeminde olay ve olguları kişiye ve mutlaklık temelinde, ya öyle ya da böyle şeklinde indirgeyip kategorize etmez. Aksine öyle ya da böyle oluşu zamana, mekana ve tercihe vesile olan donanıma bağlar. Bu ön parametrelerin hepsi de dinamik ve vesilesi ile değişken oluşundan, sebep oldukları olgusal sonuçları da aynı perspektifle ele alır.
Ancak bilimi kendine tabi ve tali kılan akıl yürütmeye denk düşen felsefe, ki adı metafiziktir, somut maddeyi soyut zihne tabi kılar ve vesilesi ile ezeli ve ebedi bir mutlaklığa delalet eder.
Bunun toplumsal zemindeki karşılığı ise realizmin iğdiş edilmiş hali olan romantizmdir.
Bu zeminden beslenen romantik bakış açısı, olay ve olguları kişi temelli ve mutlak olarak ya öyle ya da böyle şeklinde kategorize eder ve geçişkenliğe asla müsaade etmez.
Burada zaman, mekan, tercih hükümsüzdür. Etki- tepki yoktur. Aksine her şey ya siyahtır ya da beyazdır ve asla ara renklere yer yoktur.
Biri şayet iyi konuşuyorsa o aynı zamanda ve mutlak surette iyi dans eder, iyi yemek pişirir, iyi giyinir, iyi bir aile ebeveynidir, iyi huyludur, iyi, iyi, iyi, iyi ve nicesi. Tıpkı eski Türk filmlerindeki esas oğlan ve esas kız gibi...
Kötü ise hep kötü. Tıpkı Yadigar Ejder, Aydemir Akbaş ve nicesi gibi, kendisi, tipi, duruşu, gülüşü, düşünüşü ve hatta düşü bile kötüdür.
Belki de sözü Yüzüklerin Efendisi Filminde Dambıldorun Heri Potıra (okunduğu gibi) söylediği söz ile bitirmek gerekir: İyi ve kötü doğamıza özgüdür ve olağandır. Ancak bizi biz yapan şey ölçü ve yeteneklerimiz değil, tercihlerimizdir.
Ki tercihler değişir. Çünkü onları belirleyen şey devinen zamanın bu devinime bağlı ve zorunlu olarak evirilen zeminidir.
Diyelim ki zaman ve zemin aynı, yine de iyi olan kötüyü, kötü olan da iyiyi barındırabilir mi? Kesinlikle evet. Gözünü sevdiğim görelilik burada da karşımız çıkıyor ve evrensel fizik yasalarına son sözü söyletiyor: “bana tabii olan bilinciniz bu yasalardan muaf değil…” Sevgiyle...