Maddenin en küçük hali nedir?

Günümüzde kabul edilen en küçük parçacık, atom altı parçacıklardan biri olan elektrondur. Atomaltı parçacıklar da elbette gelecekte parçalanarak belki de daha ufak parçacıklar keşfedilebilir.

Ancak sorduğunuz soru altında ifade ettiğiniz görüş, bilimden ziyade felsefeye kaymış bir miktar. Bahsettiğiniz duruma örnek olarak Zenon'un Dikotomi paradoksu örnek gösterilebilir. Bu paradoksa göre a noktasından b noktasına gitmek için öncelikle iki nokta arasındaki mesafenin yarısının gidilmesi gerekir. O mesafenin gidilmesi içinse öncelikle toplam mesafenin çeyreğinin gidilmesi gerekir. Çeyreğini gidebilmek içinse sekizde birinin gidilmesi gerekir. Bu durum böyle devam eder. Sonuç olarak A noktasından B noktasına gitmek isteyen kişi için sonsuz bir mesafe ortaya çıkar. Çünkü bütün mesafeler ikiye bölünebileceği için gidilmesi gereken bir ilk mesafe yoktur. Bundan dolayı da hareketin aslında olmadığı ve harekete başlanamayacağı ifade edilir.

Ancak gerçek hayatta böyle midir? Değildir elbette. Her mesafe, bu mantıklı açıklamada ifade edilene ters bir biçimde kolayca katedilebilmektedir.

Günümüzde uzunluk söz konusu olduğunda en küçük birim plank, madde söz konusu olduğunda ise en küçük birim elektron olarak bilinmektedir. Elbette ki bu bilgiler gelecekte değişikliğe uğrayabilir.

""" Elektronlar eksi yüklü ve hafif, protonlar artı yüklü ve ağır, nötronlar ise yüksüz ve ağır parçacıklar. Yük ve kütle gibi kavramlar atomları birbirinden ayırt etmekte kullanılıyor. Çünkü çok sayıda atom var ve bunların hepsinin, elektron, proton ve nötron sayıları farklı. Bir atomdaki elektronların sayısı, o atomun atom numarasını (AN) veriyor, bu sayı aynı zamanda o atomun çekirdeğindeki proton sayısına da eşit. Proton ve nötron sayılarının toplamı ise atomun kütle numarasını (KN) veriyor. Örneğin en basit yapıya sahip atomlardan biri olan helyumun atom numarası 2 ve kütle numarası 4 (yani 2 proton, 2 elektron ve 2 nötronu var) ve 4He2 şeklinde simgeleniyor. Havada bulunan oksijen atomunun ise atom numarası 8 ve kütle numarası 16 vb...

Daha sonuna gelmedik. Son bir gayretle proton ve nötronun da içine bakıyoruz ve orada da daha temel parçacıklar görüyoruz. Bunlara da "kuark" adı veriliyor. İşte, maddenin içine yolculuğumuzun "şimdilik" son durağı burasıymış gibi görünüyor. Buradan daha ileri gitmemiz mümkün değil.

Artık bir sonuç çıkarabiliriz: Maddenin en küçük yapıtaşı kuarklar. Kuarklar bir araya gelerek proton ve nötronları, bunlar ve elektronlar bir araya gelerek atomları, atomlar molekülleri, moleküller de maddeyi (elma örneği gibi) oluşturuyor.

Gördüğümüz kadarıyla atomdan öteye köy var, yani kuarklar! Peki kuarklardan öteye? Bunu henüz bilemiyoruz. Ancak bu, hiç bilemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Demokritus`tan bugüne katettiğimiz yol, bilimin, her alanda olduğu gibi, maddenin temel yapısını anlamada da bize vereceği daha pek çok şey olduğunun bir göstergesi."""

Merhaba. Ben merkezde enerjinin hapsettiği karanlık olduğunu düşünüyorum. O karanlığın da zamanla büyüyüp ( çevresindeki enerji baskısının enerjisini azaltmasıyla) evrenin dışına çıkana kadar orada kalacağını düşünüyorum. İnsanlığın onu bulması imkansıza yakın. Hatta bilim insanları patlama gerçekleştirerek boşluk çevresindeki enerjiyi daha hızlandırmış ve o kuark dedikleri enerji birbirine daha çok yakınlaşmış içindeki boşluğun çapı daralmış olabilir. Tabi bu çok düşük bir ihtimal.

Cern de madde oluşturmak, maddeyi parçalamaktan daha kolay diye düşünüyorum.

Cern'deki elektron çarpışması sonrası açığa çıkan manyetik alanın uzun sürede neye dönüşeceğini ve deney tüpünün merkezine bir foton gönderip neler yapabileceğini izlemek isterdim.

Manyetik alanın merkezinde küçük bir kara delik oluşacağını ve manyetik alanın enerjisini tamamen toplayan karadeliğin, enerjisini besleyeceği bir şey kalmadığında ( yeteri kadar karanlık baskısı oluşturulduğu takdirde) dış kısmının soğuyup tekrar protonu oluşturacağını düşünüyorum.

Foton deneyinde ise; belki de bir insan ömrü kadar kısa sürede evrenin oluşumunun en azından birkaç kademesini bize göstereceğini düşünüyorum.

Hasan hocamın bahsettiği Zenon'un Dikotomi paradoksunu geriye sarılan bir film gibi düşünecek olursak, ben o filmin özetini en başından izlemek isterim.

(Dikotomi paradoksu güzel bir örnek fakat fazla simetrik :)

Madde kütlelidir ve kuantum boyutlarında olduğundan dalga gibi de davranabilir, dalga halindeyken kütlesinin sıfır olduğunu düşünüyorum. Yani maddenin en küçük parçacığı enerjisinin taşınma şeklini kütleli parçacığa çevirdiğinde(gözlemlendiğinde) en küçük parça elektron, elektronlar enerjisini dalgaya çevirdiğinde(gözlemlenmediğinde) ise sadece saf enerji dalgasıdır.