Çağrı Mert Bakırcı'nın 6 Ocak 2014 tarihinde yayınladığı bir yazıyı aynen kopyala yapıştır yapıyorum:
Virginia Üniversitesi ve George Washington Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yayınlanan çığır açan bir çalışmaya göre, eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklar, heteroseksüel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklar kadar iyi gelişiyorlar.
Bulgular, Applied Developmental Science dergisinin 2010'un Ağustos ayı ekinde yayınladı ve bu bulgular eşcinsel ebeveynlik tartışmaları açısından önem taşıyor. Eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakkı Florida, Mississippi ve Utah’ta ellerinden alındı. Benzer bir dava ise Arkansas mahkemelerinde sürüyor. Yazarlara göre bütün bunları kaynağı şöyle:
"Toplum içinde derine yerleşmiş olan ideal çocuk gelişimi için bir erkek ve bir kadın birey gerektiği inancı."
Çok sayıda araştırma, lezbiyen çiftlerin ebeveynliğini doğruluyor – eşcinsel erkek ebeveynler hakkında ise daha az bilgi mevcut – ancak bu araştırmalar kişiler tarafından bildirilen veri kullanımı ve deneylerdeki heteroseksüel çiftlerin karşılaştırma grupları eksikliği yüzünden eleştirildi.
U-Va araştırmacıları Rachel Farr ve Charlotte Patterson ile George Washington Üniversitesi’nden biliminsanı Stephen Forssell tarafından kaleme alınan “Parenting and Child Development in Adoptive Families: Does Parental Sexual Orientation Matter?” isimli şimdiki araştırmada ise bu tür eksikler bulunmuyor.
Araştırmada doğumlarında evlat edinilen okul-öncesi çağdaki çocukların gelişimi incelendi. Bu çocuklar 27 lezbiyen, 29 eşcinsel erkek ve 50 heteroseksüel çift tarafından evlat edinildi ve çoğu Washington ve Orta Atlantik Bölgesi’nde yaşıyorlar. Araştırmacılar, çocukların gelişimi hakkında ebeveynlerden, öğretmenlerinden ve bakıcılarından bilgiler topladılar. Hipotezleri ise şuydu: Çocuk ve ergin bireylerin gelişimi ebeveynlerin cinsel tercihlerinden çok, onların ebeveynlik becerilerine (stres, işbirliği ve dayanışma, çamaşır becerileri vb.) dayanıyor.
Sonuç olarak bulgular, eşcinsel ebeveynler ve onların evlat edindiği çocukların heteroseksüel aileler kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu araştırma, ebeveynlerden gelen bilgiler ile birlikte ilk kez öğretmenlerinden de çocukların gelişimi ve davranışları hakkında bağımsız raporlar aldı. Araştırma gösteriyor ki:
Ebeveynlik kalitesi ve bağlılığı gibi ailevi süreçler, çocukların son hallerinin belirleyicisi olarak aile yapısından daha fazla önemli. Bu durum hem biyolojik hem de evlat edinen ailelerde ve bunlarla birlikte lezbiyen, gay ebeveynler ve heteroseksüel ebeveynlerde görüldü.
Eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocukların cinsel gelişimleri bile – belki de bazı eleştirilerin en büyük endişesi – heteroseksüel aileler tarafından evlat edinilen çocukların gelişimlerini yansıttı. Yazarlar diyor ki:
"Ebeveynlerinin lezbiyen, gay ya da heteroseksüel olmasına bağlı olmaksızın, çoğu erkek çocuk tipik erkek yaşıtlarının davranışlarını, çoğu kız çocuk da kız yaşıtlarının tipik davranışlarını sergiledi."
Araştırmanın başındaki bilim insanı Charlotte Patterson ise şunları söylüyor:
"Kamu politikası açısından, bu araştırma olası evlat edinebilecek gay ve lezbiyen çiftlerin, evlat edinme fırsatlarının reddedilmesine herhangi bir haklı neden bulunmadığını gösteriyor."