Dediğiniz gibi birçok kuş türünün erkeklerinin penisi bulunmamaktadır veya oldukça körelmiş halde bulunmaktadır. Bu sebeple penissiz kuşlar, insanların ufak çocuklarına kimi zaman söyledikleri bir "pembe yalana" benzer bir biçimde, bir çeşit "öpücük" ile çoğalırlar. Ancak bu öpücük, hayal edilenden biraz farklıdır.
Tüm amfibiler, kuşlar, sürüngenler ve tek deliklilerde kloak adı verilen bir açıklık bulunur. "Kanalizasyon" anlamına gelen bu açıklık, hem sindirim ürünlerini (dışkı), hem boşaltım ürünlerini (idrar), hem de üreme ürünlerini (sperm ve yumurta) dışarıya bırakabilen tek bir açıklıktır. Üreme dönemi gelen kuşların hem erkekleri, hem de dişilerinde bu kloak şişerek kabarır. Erkekler, genellikle dişileri uygun bir noktada sıkıştırarak, kanatlarıyla dişinin tüylerini tutarak sabitlerler ve dişilerin arkalarına çıkarak kendi kloaklarını dişilerinkine bastırırlar. İşte buna kloak öpücüğü adı verilir.
Bu süreçte, memelilerin aksine testislerini vücudu içerisinde barındıran erkek kuşların spermleri kendi kloaklarından, dişinin kloakına geçer. Burada, eğer ki dişinin üreme organları tarafından üretilen bir yumurtaya denk gelebilir ve dölleyebilirse, yavrular oluşacaktır. Çiftleşme sonrası erkek dişiden ayrılır, ikisi de tüylerini düzeltip bir sonraki çiftleşmeye kendilerini hazırlar.
2 saat boyunca çiftleşebilen kısa kuyruklu gelincik veya 55 saat içerisinde 157 defa çiftleşebilen (ortalama 21 dakikada 1 defa) bir erkek aslan gibi memelilerin aksine, kuşların çiftleşmesi genellikle daha kısa sürer (ortalama 4-7 saniye) ve daha kesintili olarak gerçekleşir. Ancak bunun aksi görülen birçok kuş da bulunmaktadır. Örneğin çukurcu baykuşlar 35 dakika içerisinde 8 defa çiftleşebilirler (ortalama 4 dakikada 1 defa). Bunun zıttı bir örnek ise alevli baykuşlardır: bu canlılar, 17.5 saat içerisinde 14 defa çiftleşirler (ortalama 75 dakikada 1 defa). Peçeli baykuşlar ise çiftleşme dönemleri boyunca en aktif olan kuşlardan biridir ve yüzlerce defa çiftleşebilir.