Corona virüsler 1960’lı yıllardan beri bilinmekteydi bu virüsler insanlarda solunum yolu hastalıklarına yol açan bir virüs ailesidir. Hayvanların virüsleri olup insana bulaşarak adapte olmuşturlar. 2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde deniz ürünleri ve canlı hayvan satan pazar yerinde pazarcılar arasında ve alışverişe gelen birçok kişide zatürre görülmesi dikkat çekmiş. Bu zatürre etkeninin insanlarda daha önce görülmeyen bir virüs olduğu tespit edilmiş ve bu virüsün Corona virüslerden olduğu anlaşılmış. Bu virüse Corona virüs 2019 denildi. Mutasyon canlıların bazı genlerinde değişim yaşanmasıyla genetik kodları değiştiği için canlının artık eskisi gibi olmadığı anlamına gelir. Ne demiş Prof. Dr. Ali Demirsoy ‘’Değişim yoksa orada insan da yoktur, hatta evren de yoktur.’’ En basit hücreden en karmaşık hücreye kadar tüm canlılar mutasyona uğrar ve değişir. Zaten bunun virüslerde de olduğunu covid-19 sayesinde daha iyi anladık. Bu değişim aynı türden yeni ailelerin oluşmasına yol açar bunu Covid-19’un Sars-cov ve Mers-Cov ile aynı türden olduğunu belirterek açıklayabilirim. RNA virüsleri mutasyonları daha yüksek oranda meydana geldiği organizmalardır bunu Covid-19 üzerinden gözlemledik virüsün mutasyon geçirdiği ve hastalığın değiştiği ortaya çıktı artık koronavirüsün bir RNA virüsü olduğunu biliyoruz ve virüslerin mutasyona uğrama kapasiteleri çok yüksek. RNA, DNA gibi bir hata yaşandığında düzeltme mekanizmasına sahip değildir. Neden mutasyona uğruyorlar diye düşünürsek amaçlarını zaten Darwin açıkladı yaşam mücadelesi için yani konakçı hücrelerde yaşayabilmek ve çoğalabilmek için kısacası doğal seçilim. SARS virüsü bildiğimiz gibi Covid-19’a en yakın olan virüstür. Ancak aralarında fark vardır Covid-19 daha gelişmiştir yani konak hücrelerin reseptörlerine daha güçlü bir şekilde bağlanmaktadır. Virüs mutasyona uğradı ve göç sayesinde yani buna insanların yolculuk etmesiyle bir nevi etkileşimle yayıldı diyorum peki tamam bize bulaştı da neyden, kimden, nasıl bulaştı bu henüz tam olarak bilinmiyor yarasadan bulaştığı düşünülüyor fakat okuduğum makalelerde yarasanın o pazarda satılmadığı bilgisi yer alıyor aynı şekilde ara taşıyıcı Pullu Karıncayiyenden bulaştığı düşünülüyor vb. görüşler yer almakta bunun evrimle ne ilgisi var dersek aklıma Darwin’le ilgili araştırma yaparken dikkatimi çeken çiçekli bitkiler geliyor evet bildiğimiz çiçekli bitkiler, Darwin’in çözemeden öldüğü denklem yani çiçekli bitkilerin varlığı. Darwin bunun kökenini bulamamış ‘’berbat bir gizem’’ olarak adlandırmış ve buna çok şaşırmış aynı bizim covid-19‘un hangi hayvandan bize bulaştığı fikirlerini duyduğumuzda şaşırdığımız gibi. Bu bitkilerin aniden ortaya çıktığını düşünmüş aynı bazı insanların bu virüsün laboratuvar ortamında elde edildiğini söylediği gibi. Darwin’in ölümünden sonra arkeologlar, çiçekli bitkilerin bir önceki türü yani onların atası olan bitkilerin kalıntılarını bulmuşlar yani bu çiçekli bitkiler aniden ortaya çıkmamış şöyle ki bilim insanlarının araştırmalara göre Covid-19’da laboratuvar ortamında üretilmemiş. Nasıl Darwin günümüzde de devam eden jeolojik süreçleri Şili depremini yaşayarak kendisi gözlemlediyse bizler de bir deprem olmasa da deprem etkisi yaratan covid-19 ile evrimi yaşayarak gözlemliyoruz.
Kaynaklar
- yok. Mutasyon. (11 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 3 Mart 2021. Alındığı Yer: vikipedi | Arşiv Bağlantısı
- yok. Covid-19. (3 Mart 2021). Alındığı Tarih: 3 Mart 2021. Alındığı Yer: T.C. Sağlık Bakanlığı | Arşiv Bağlantısı
- Ç. Bakırcı. Çiçeklerin Kökeni Üzerine: Çiçekli Bitkiler Nasıl Evrimleşti?. (21 Aralık 2013). Alındığı Tarih: 3 Mart 2021. Alındığı Yer: evrim ağacı | Arşiv Bağlantısı
- Ç. Bakırcı. Sars-Cov-2 (Covid-19 Koronavirüs Salgını). (3 Mart 2021). Alındığı Tarih: 3 Mart 2021. Alındığı Yer: evrim ağacı | Arşiv Bağlantısı