Taner Bey çok güzel bir yazı kaleme almış, ben de sayenizde gördüm teşekkürler. Kendisi görüp de yanıt verir mi bilmiyorum, ama bu soru yıllardır kafamda dolanan bazı düşüncelere değindiği için ben de bir yorum yapmak isterim. Komplo teorilerine epistemolojik açıdan bakınca, birçoğunun benzer özellikler gösterdiğini görüyoruz. Bunlar onları kategorize etmemize de olanak sağlıyor. Peki tamamen farklı konularda nasıl oluyor da bu kadar ortaklık olabiliyor?
Burada söz konusu şeyin çoğunlukla bilgi eksikliği değil, epistemolojik sıkıntılar olduğunu görüyoruz (en azından fanatikleri için durum böyle). Dolayısıyla doğru bilgi gözünüzün önünde, ayan beyan bulunsa bile, hiçbir anlam ifade etmiyor, inkar ediliyor. Sizin sorduğunuz soru da bu noktada akla geliyor. Acaba bunun arkasında bir maneviyat eksikliği, bir motif olarak söz konusu mu?
Buna genel bir cevap vermek, indirgemecilik yapmak olabilir. Fakat kesinlikle bazı durumlarda bunun olduğunu görüyoruz. Örneğin bizzat çokça tartıştığım garip bir örneği vardı bunun. Kepler yasalarının yalan olduğunu söyleyip, düzenli olarak Google'da Kepler yasalarını aratır, her gördüğü yerde herkese yazar ve musallat olurdu. Kendisi başka bir teori keşfettiğini iddia ediyordu (elbette hatalıydı). Öyle ki beni danışmanıma bile şikayet etmişliği vardır. Neredeyse tüm bölüm spam olarak işaretlemek zorunda kalmıştık. Kendisi 60 yaş üstü bir bireydi ve belli ki üniversite zamanında bu konulara ilgisi vardı. Ama hayat şartları olsa gerek sanıyorum onu farklı bir yöne yöneltti (konuşmalarımızdan ve açıklamalarından anladığım kadarıyla). Dolayısıyla bu tür durumlarda insanın içerisinde, çok doğal olarak, büyük bir keşif yapma arzusu ukte olarak kalabiliyor. Tabii bu tür davranış psikolojisi çıkarımları yapmayı pek etik bulmuyorum, ama soruya cevap verme amacıyla isim vermeden görüşümü paylaşmak istedim. Keza yanlış da olabilir bu.
Lakin bir diğer dikkat çekici nokta, bu kişilerin hep aktif bir rol üstlendikleri. Bu da manevi bir motife sahip oldukları fikrini güçlendiriyor. Örneğin bizleri yıllardır takip eden, severek okuyan, samimi olduğumuz birçok takipçi var. Fakat hiçbiri başka ortamlarda gidip bizim anlatılarımızın fanatikliğini yapmıyor. Çok çok enderdir bu durumlar. Ama birçok UFOcuyu, bilim kongrelerini sabote ederken görebilirsiniz. Bu ciddi bir adanmışlık istiyor ve bu motivasyon bir temeli olduğunun da işareti.
Lakin hep böyle olmak zorunda mı hayır. Fakat bana soracak olursanız, kayda değer bir kısmında böyle bir temel var gibi görünüyor. Bu konudayla ilgili bir çalışmayı aşağıya ekliyorum, fakat daha spesifik çalışmalar varsa ve paylaşırsanız memnun olurum.
Kaynaklar
- M. Linderman. (2021). Motivation, Cognition And Pseudoscience. Scandinavian Journal of Psychology. | Arşiv Bağlantısı