Koku, koku alma duyusuyla hissedilen, genelde çok küçük konsantrasyonlarda havada çözülmüş olarak bulunan kimyasal maddelerin yarattığı duyudur. Kokular algılamaya göre kabaca kötü veya ve hoş kokular olarak ayrılabilir.
Kokuların çoğu organik bileşikler tarafından oluşsa da hidrojen sülfit ve amonyak gibi inorganik maddeler de kokabilir.
Hoş veya rahatsız edici olsun tüm kokular çok küçük miktarlarda dahi olsa burnumuzca algılanırlar. Ancak en güçlü kokular bile bir süre boyunca sürekli ve düzenli şekilde koklandıklarında algılanamaz olurlar. Birçok canlıya göre koku alma duyusu pek az gelişmiş insanoğlu havada 400 milyonda bir yoğunlukta bulunan koku moleküllerinden itibaren kokuyu algılamaya başlar.
Pratik nedenlerle koku havada, gaz halinde ve algılanma yoğunluğunun üstünde bir seviyede bulunan moleküllerdir. Bu moleküllerin burun içindeki algılayıcı özel hücreleri uyarmasıyla beyne koku sinyali ulaşır. Dilimizde farklı tatları algılayan farklı bölümler olduğu gibi burnumuzda da koku molekülünün uyardığı bölüme göre beyne farklı bir koku sinyali ulaşır.
Duyum eşiği olarak da kabul edilebilecek yoğunluklar bazı koku molekülleri için aşağıda örneklenmiştir.
• Hidrojen Sülfit 0,00047 ppm
• Etil Merkaptan 0,001 ppm
• Piridin 0,021 ppm
Genellikle büyük moleküller olan kokulu moleküllerin sadece belli bir kısmı burundaki koku algılayıcıları uyaracak yapıdadır. Bu yapı genellikle bir aldehid, amin, diamin sülfit, laktone, karboksilik asit, ester, kabilamin, keton veya benzeri moleküllerdir. Koku yapan tüm bu moleküllerin ortak özelliği ise son elektron halkalarındaki tek sayıda elektronun neden olduğu reaktif yapıdır.[1]
Kaynaklar
- T. S. Y. A. Ş. B. Medya. Koku Nedir?. Alındığı Yer: www.suvecevre.com | Arşiv Bağlantısı