Birçok öge var bu konuda ama ben en önemlisini söyleyeyim size:
Sinema, edebiyat, tiyatro, opera gibi sanatlarda "dramatik yapı" dediğimiz bir olgu vardır. Bu kabaca eseri meydana getiren eylemlerin, olayların ve ana öykünün ilerleyiş hızı ve dinamiğidir. Basit bir örnek verelim: Çocuğu öldürülen bir babanın intikamını alış öyküsünü romanlaştırdık diyelim. Bu ana öyküyü anlatırken aralara da, dramatik etkiyi arttırmak için geriye dönüşler ile babanın çocuğu ile yaşadığı güzel, unutulmaz anları anlatıyoruz diyelim. Eğer siz, bu geri dönüşleri, 50'şer sayfa yazarsanız, atıyorum 400 sayfalık bir romanda 3 tane devasa, toplamda 150 sayfa geri dönüş yazarsanız, okuyucu ana öyküden kopar, aslında anlattığımız "intikam alma" öyküsünü sekteye uğratmış, dikkati dağıtmış, odağı kaybetmiş olursunuz. Yani dramatik olayım, duygulu olayım derken öykünün temelini kaybetmiş olursunuz. Bu duruma "dramatik yapı bozukluğu" denir. Türk dizilerindeki bitmek tükenmek bilmez "bakışma" anlarından tutun da Yeşilçam filmlerindeki "mesaj verme" repliklerinden geçin de kötü gişe aksiyonlarındaki sonu gelmez vurdu kırdı dövüş sahnelerine kadar bunun çok sayıda örneği vardır. Korku yazarı Stephen King bu tuzağa sıkça düşer. Bir karakter barda oturup bir içki alır ve geçmişi düşünmeye başlar. 70 sayfa okursunuz, o içki hala bitmemiştir. HAdi be kardeşim, iç şu içkiyi de evine git de birileri seni öldürsün artık dersiniz.
Bir öykü anlatırken eğer o öyküye ara veriyor iseniz, okuyucuyu ya da izleyiciyi, öyküye ara verme kararınıza ikna etmeniz gerekir. Gerçekten gerekli bir bilgi duygu katıyor olmanız gerekir. Eylem ve olayların meydana geliş hızı öykünün akış dinamiğini belirler, bu da dramatik yapıyı oturtur. Özetle yazacağınız kitap, ister kurmaca (öykü, roman, piyes vs) olsun, isterse inceleme, derleme, araştırma olsun anlatacağınızı belirli bir ritimde ve akış hızında anlatmalısınız. Bu durum sinemada, edebiyata göre çok daha fazla önem arz eder ki bu ayrı bir konu. Ama her şekilde kitap belirli bir ritimde akmalı. Akmıyorsa da bunun güçlü bir gerekçesi olmalı.