Alışık olmadığımız semboller ve terimler söz konusu. C’ler, O’lar, benzen sembolü... Günlük hayatta insanlar oldukça basit ve anlaşılır bir iletişimde bulunduklarından kimya, fizik, matematik gibi sayısal terimler ve formüllerle fazladan enerji harcamayı sevmezler, insanoğlunun doğasında ‘basit’e kaçış vardır. Beyin eski mağara insanı beyni olduğu için insanın bu hızlı, özellikle son yüzyıldaki, gelişimine evrimsel olarak ayak uydurmakta sıkıntı çekiyor.
Deneyler! Eğer öğrencilerinize deneyler yaparsanız, yani teoremleri öğretip bir kenara atmak yerine onları somut bir şekilde hafızaya kazırsanız işte o zaman bilgi beyinde öyle bir şekilde kodlanıyor ki bir daha unutulmuyor. Bir şekil travma, ancak olumlu yönde.
Hiç unutmam, 5. sınıfta fen bilgisi öğretmenimiz cıvanın ne kadar ağır bir element olduğundan bahsediyordu. Ancak her zaman olduğu gibi sınıf arkadaşlarım derste geyik yapıp pek dinlemiyordu. Ertesi gün öğretmenimiz, 250 ml cıva getirdi. Birkaç kg ağırlığında olduğunu söyleyip sınıftaki herkese verdi. Öğrenciler bu bir bardak boyutundaki şişenin ağırlığını somut olarak hissettiklerinde teoremi yanında duyular yardımıyla o bilgiyi hafızalarına kazımış oldular. Sesin boşlukta yayılmadığını cam kap ve çalar saat ile, bakterileri ve alyuvarları mikroskop ile bize gösterdiği için o anılar hiçbir zaman hafızamdan çıkmaz.
Doğa bilimleri ancak somut örneklerle benimsenir. Formal bilimler de doğa bilimleriyle merak duygusunun pekiştirilmesi sayesinde beyinde bir anlam kazanır. Yoksa, hele ki ülkemizde, bunların hayatta hiçbir işe yaramayan bilgiler olduğuna inanılması kaçınılmaz.
Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. - Kemal Atatürk.
Ayrıca kaynaktaki linkten ünlü düşünür Montaigne’nin şaşırmak üzerine düşüncesiden ilham alan Barış Özcan isimli bir Youtuber’ın videosunu bulabilirsiniz. Size farklı bir bakış açısı kazandıracağından eminim. Sevgilerle...
Kaynaklar
- Barış Özcan. 444 Yıllık Tavsiye.... (15 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 15 Şubat 2021. Alındığı Yer: YT | Arşiv Bağlantısı