Korku, nesnesi belli olan tehlikeye verilen reaksiyonun ifadesidir. Kaygı ise, sebebi somut olmayan, geleceğe dair nesnesiz üretilen kaçınma yaklaşımıdır. Somut tehlike karşısında beynin ilkel dönemden miras olan kısımları devreye girer, serebral korteksin çok yönlü analizinin malolacağı süre, aradan çıkarılır. Çünkü bu süre, yaşamın sonunu getirebilir. Tehlikenin büyüklüğüne göre oradan uzaklaşma ya da tehlike ile savaşma seçeceği üzerinden dürtüsel aktivasyon gerçekleşir. Kaygıda çoğu zaman kortikal yapılar aktiftir ve olasılıklar detaylı analizlerden geçmektedir. Kaygı düzeyi yüksek kişiler kronik minör stresle başa çıkmak zorunda kalırlar. Kronik stres ise sempatik sistem aktivitesinin uzaması nedeniyle stres reaksiyonların uzamasına ve hızlı yıpranmaya neden olabilir. Deneyime bağlı, olasılığı yüksek bir duruma bağlı da olsa, kaygıyı kontrol edebiliyor olmak çok önemli. Özellikle parasempatik sistem aktivasyonu için nefesin diyafram nefesi olmasına ve egzersizin aksatılmaması çok önemlidir. Uzun erimli (geçmiş ve geleceğe) bir zihnin varlığı, çok daha fazla sayıda olay ve durumu analiz edebilmeyi sağladığı için en ileri düzey kaygı potansiyeli de (kontrol edemiyor olma durumunda) insana ait serebral korteks gelişmişliği nedeniyle.