Karanlık enerjiyi göremiyoruz. İlerlemiş teknoloji de bunu görmemize ya da hissetmemize el vermiyor. Ancak gök bilimcilerin çoğunluğu karanlık enerjinin varlığını kabul ediyor çünkü kendisi gözle görünmese de galaksilerdeki etkisi görülebiliyor.
Bing Bang patlaması evrendeki tüm maddeyi oluşturdu. Galaksiler de bu maddelerden oluştu. Bing Bang' den bu yana tüm galaksiler uzayda hızlanarak birbirinden uzaklaşıyor. Üstelik bu hiz artışı ek bir enerji kaynağı olmadan gerçekleşiyor. Normal şartlarda hızın artması değil yer çekimi nedeniyle yavaşlaması ve geri işleyerek zamanla galaksilerin birbirine doğru çekilmesi ve evrenin küçülmesi gerekiyordu, tıpkı havaya atılan bir beyzbol topunun önce yavaşlaması ardından da dünyaya geri düşmesi gibi..
Ancak astronomik gözlemler, galaksilerin gittikçe artan bir hızla birbirlerinden ayrıldıklarını gösteriyor. Bu, trilyonlarca yıl boyunca devam ederse, evren, yaşamdan tamamen yoksun, hatta kendini aydınlatan soğuk, karanlık bir boşluğa dönüşür. Fizikçiler bunu 'evrenin sıcak ölümü' olarak tanımlıyor.
Karanlık enerji ve maddeyi araştırmak için fizikçi ve kozmologlar uzay teleskopları ve elektron hızlandırıcıları kullanıyor.
CERN'de görev yapan Kozmolog Julien Lesgourges, karanlık enerji ile ilgili şunları söylüyor: "Şu anda evrenin yüzde 68’inin karanlık maddeden oluştuğunu biliyoruz. Bu gizemlerle dolu madde, evrenin giderek büyümesine yol açıyor. Gözlemleyebildiğimiz karanlık madde oranı ise yüzde 27. Yani galaksideki yıldız ve gezegenlerin hareketlerine etki eden bölge burası. Ayrıca evrenin geri kalan yüzde beşlik kısmı da bildiğimiz elementlerden oluşuyor."
Kaynaklar
- Anonim, et al. Karanlık Enerji. (25 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2021. Alındığı Yer: euronews | Arşiv Bağlantısı