Çok güzel bir soru.
Sorunun güzelliği sıra dışı olmasından değil, altında yatan fizikte aslında.
Hemen hemen hepimiz biliyoruz ki karadelikler evrenin dokusunu büküyor ve bükülme öyle bir hal alıyor ki, olay ufkunu geçtikten sonra hiç bir şey bu bükülmenin üstesinden gelemiyor. Ne hız, ne de kütle buna karşı koyabiliyor. Tabi ki hayalimizde bunu canlandırırken, her şeyi yutan dipsiz bir kuyu gibi düşünüyoruz ve bu analoji bizi yanlış düşünmeye sevk ediyor.
Soruna gelirsek, kablo ile olay ufkunu geçsen bile hiç bir sinyal o kablodan geri dışarı çıkamaz. Göndermeye kalksanız bile sinyal karadeliğin merkezine doğru yol alacaktır, dışarı doğru değil. Olay ufkundan sonra hiç bir şey çalışmaz. Işık hızından daha hızlı hareket etseniz bile yine de olay ufkundan çıkamazsınız.
O zaman sinyal göndermeyelim, gözlemciyi kablo ile geri çekelim, o bize anlatsın içeride ne var dersen, kabloyu çekmek için gerekli kuvvet sonsuz olur. Zaten büyük ihtimalle kablo veya probe olay ufkunu geçer geçmez atomlarına ayrılacaktır.