Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
11

Kara deliklerin depreme benzer sarsıntılar yaşaması ve bu olayların radyo dalgaları gibi tespit edilebilir sinyaller üretmesi mümkün mü?

Rüyamda gördüm ve uyanır uyanmaz buraya gelip soruyu yazdım 😅: Kara deliklerin katı yüzeyleri olmamasına rağmen, Dünya’daki depremleri nispeten andıran içsel dinamikleri var mı? Bu sarsıntılar radyo dalgaları gibi sinyaller üretir mi? Olay ufku gözlem yapmayı zorlaştırsa da, bu sinyaller kara deliğin iç işleyişine dair ipuçları verebilir mi?
409 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Fatma Nur İnakçı
Bilimsever Okuyucu

Fazlasıyla ilgimi çeken bir konu karadelikler. O yüzden biraz detaylı bir yazı yazmak istiyorum, ilk defa bu kadar uzun yazacağım. Kolay gelsin okurken:)

Kara deliklerin içsel dinamikleri ve bunların çevresine etkileri gerçekten de son derece ilginç bir konu. Kara delikler çok yoğun kütleleriyle bilinir. Bu yoğunlukları uzay zamanı öylesine bükebilir ki, ışık bile onlardan kaçamaz. Bu yüzden kara delikler hakkında doğrudan gözlemler yapmak oldukça zordur. Ama çevrelerinde dönen madde ve olaylar sayesinde onların varlığına dair bazı ipuçları bulmamız mümkün. Peki bu ipuçları, kara deliklerin içinde depreme benzer bir hareket olup olmadığına dair neler söylüyor?

Gerçekten de kara deliklerin içinde katı yüzeyler olmamasına rağmen bazı dinamikler vardır. Örneğin kara delikler dönerken etraflarındaki maddeyi çok güçlü bir şekilde çekebilirler. Bu süreç büyük miktarda enerji açığa çıkarır ve bu enerji uzaya salınan ışınımlar şeklinde tespit edilebilir(zaten siz bunları biliyosunuzdur ama ben yine de değinmek istiyorum). Ancak burada önemli bir fark var: Kara deliklerin içindeki bu sarsıntılar, Dünya'daki depremler gibi bir fay hattı hareketinden kaynaklanmaz. Kara delikler kütle çekimi ve yerçekimsel etkilerle enerji yayarlar bu da radyo dalgalarından çok farklı bir türde sinyallerin ortaya çıkmasına yol açar.

Tüm Reklamları Kapat

Özellikle kara deliklerin birleşmesi veya çarpışması gibi olaylar çok güçlü kütle çekim dalgaları üretir. Bu dalgalar uzay-zamanın bükülmesiyle oluşan dalgalanmalardır ve tıpkı bir suya taş atıldığında oluşan dalgalar gibi uzay zaman boyunca yayılırlar. 2015 yılında LIGO gözlemevi, iki kara delik arasındaki çarpışmadan kaynaklanan kütle çekim dalgalarını tespit etmişti. Aşağıdaki videoyu inceleyebilirsiniz.

Bu kara deliklerin sanki bir tür sarsıntı yaratıyormuş gibi hissettirdiği bir durumdur ama aslında bu sarsıntılar, bizim hissettiğimiz depremler gibi değil uzay zamanın kendisindeki dalgalanmalardır.

Biraz bu tespit hakkında da bişeylere değinmek istiyorum. 2015’te LIGO, yani Lazer İnterferometre Yerçekimi Dalgası Gözlemevi, ilk kez iki kara deliğin çarpışmasından kaynaklanan yerçekimi dalgalarını tespit ettiler ve bu gerçekten devrim niteliğinde bir olaydı. Bu keşif uzay zamanın bükülmesini ve kara deliklerin birleşme süreçlerini doğrudan gözlemleyebilmemizi sağladı. Olay GW150914 olarak adlandırıldı ve bu çok büyük bir anlam taşıyor çünkü bu kara deliklerin birleşmesinin, aslında evrendeki en güçlü enerji salınımlarından birini yarattığını gösterdi. Bu çarpışma bir milyar ışık yılı uzaktan geldi ama LIGO'nun inanılmaz hassasiyeti sayesinde, o kadar uzak bir olayı tespit edebildik. Çarpışmaya neden olan iki kara delik biri Güneş’in kütlesinin 36 katı, diğeri ise 29 katı kadar büyüklüktelerdi. Bu birleşme sonucu oluşan kara delik ise yaklaşık 62 güneş kütlesine sahipti.

Öne çıkan nokta ise, bu birleşme sırasında yaklaşık üç güneş kütlesi kadar bir enerji, saf yerçekimi dalgası olarak uzaya yayıldı. Bu evrendeki tüm yıldızların ve galaksilerin toplamından çok daha fazla bir enerji! Yani bu keşif sadece kara deliklerin varlığını doğrulamakla kalmayıp, uzay zaman yapısının ne kadar esnek ve karmaşık olduğunu da gösterdi. Bu olay gökbilimciler için yeni bir pencere açtı ve kara deliklerin evrimini anlamada çok önemli bir adım oldu. Detaylara buradan ulaşabilirsiniz

Tüm Reklamları Kapat

Neyse asıl önemli noktaya geçelim. Kara deliklerin etrafındaki akresyon diskleri kara deliğe yaklaşan gaz ve tozdan oluşan maddelerden oluşur. Bu maddeler inanılmaz bir hızla döner ve bu dönüş sırasında büyük miktarda enerji açığa çıkar. Bu enerji radyo dalgalarından çok daha farklı bir şekilde, X-ışınları ve gama ışınları gibi yüksek enerjili ışınımlar olarak uzaya yayılır. Bu ışınımlar, kara deliklerin içsel işleyişi hakkında bazı ipuçları verebilir. Ama dediğiniz gibi, bu sinyaller daha çok enerji salınımları ve kütle çekim dalgaları biçiminde ortaya çıkar. Yani radyo dalgaları gibi doğrudan sinyaller beklemek yanlış olur.

Kara deliklerin içsel dinamiklerini daha derinlemesine anlamak zor. Olay ufkuna yakın bölgelerdeki hareketler bize bilgi verebilir ama kara delikler bir fay hattı gibi yeryüzünde sarsıntı yaratan yapılar değillerdir. Onlar uzay zamanı bükerek çok farklı türde enerji ve dalga salınımları üretirler. Bu bahsettiğim salınımlar kara deliklerin davranışları hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlayabilir. Yani radyo dalgaları gibi sinyaller kara deliklerin sırlarını çözmemize yardımcı olmasa da bu tür sinyalleri inceleyerek, kara deliğin yapısını ve iç işleyişini daha iyi anlayabiliriz bence.

Bir sonuca bağlarsak, kara delikler klasik anlamda bir deprem gibi sarsıntılar üretmeseler de çevrelerinde oluşan kütle çekim dalgaları ve enerji salınımları, onların içsel dinamikleri hakkında ipuçları sunar.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
13
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
İlhan Taşlı
Uzay Bilimleri Takipçisi

Karadeliklerin iç dinamikleri hakkında fazlaca bir bilgimiz yok. Kaldı ki iç dinamikler radyo dalgası üretse bile bunların bize ulaşması mümkün değil. Fatma Hanım karadeliklerin dış dinamiklerinden kaynaklanabilecek ve ışığın farklı spektrumlarında (X ışını, radyo dalgası gibi) bize ulaşabilecek olayların bir kısmını güzelce anlatmış, bu kısma ekleyeceğim bir şey yok.

Fakat ben üstün bilgi birikimim!!! ile rüyanızda gördüklerinizin bir kısmının doğru olabileceği ihtimali üzerinde durmak isterim:). Şimdi, karadelik oluşumlarının bir önceki sınırına bakalım, yani nötron yıldızlarına. Nötron yıldızları karadeliklerin doğasına en yakın olan yıldızlardır. Onlarda Güneşin 3-4 misli kütlesi olan yıldızların içe çökmesi ile oluşur, biraz daha büyük kütleli olanlar zaten karadelik oluyor. Hatta bir nötron yıldızı yeterli beslenirse karadeliğe dönüşebilir. Nötron yıldızlarının içinde Pulsar, Atarca isimlerini verdiğimiz türleri de vardır ve bunlar tıpkı kalp atışı gibi belli ritimlerde radyo dalgaları, x ışınları yayarlar. Bu duruma neyin sebep olduğunu az çok biliyoruz. Benzer dinamikler özellikle küçük karadeliklerde de olabilir. Ancak kütle çekim yoğunluğu bunların bize ulaşmasına engel olur.[1]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. M. Yorgancı. Evrenin Kalp Atışları: Pulsarlar (Atarcalar) Ve "Sesleri" - Evrim Ağacı. (3 Haziran 2017). Alındığı Tarih: 9 Kasım 2024. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
7
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Öncelikle bir kişinin rüyasından böyle bir şey görmesinin bir rüya yorumcusuna şiddetle danışılması lazım. :) Jung muhtemelen bu rüyaya bilinçdışında yaşadığı deneyimlerin kişinin rüyalarına yansıması olarak falan yorumlardı. Soruya geçicek olursak, karadelikler yapısı gereği katı bir yüzeye sahip olmadıkları için dünyadaki gibi bir deprem söz konusu olamayabilir. Fakat bildiğiniz gibi karadeliklerin dışında bir akresyon diski bulunuyor. Bu disk içerisinde yerçekimi etkilerinden dolayı diske yakalanan gökcisimlerinin birbirlerine çarpması sebebi ile kozmos depremler söz konusu olabilir. Fakat deprem kadar büyük bir etki yaşanabilecek bir olay var. Buda iki karadeliğin birleşme durumu. Bu durum muhtemelen evrendeki en efsanevi durum. Gerçekleşme anında bütün uzaya çok güçlü kütleçekimsel dalgalar yayabilir. Bu gerçekleşme Dünya'ya yakın bir konumda olsaydı muhtemelen atmosferimizdeki bizi koruyan elektro-manyetik yapıyı kaybederdik ve sonrasında oluşan radyasyon nedeniyse hepimiz yıldız tozu olurduk :) Lütfen böyle rüyalar görmeyin. Hepimiz için tehlikeli :D

5
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yusuf O. Köse
Öğrenciyim, öncelik matematik olmak üzere fizik ile de ilgileniyorum.

Sorunuzun cevabını "nispeten evet" olarak yorumluyorum. Kara delikler, sahip oldukları devasa çekim kuvveti nedeniyle ışığın bile kaçamayacağı kadar yoğun nesneler hepinizin bildiği gibi. Bu yüzden, bildiğimiz anlamda bir yüzeyleri yoktur; yani, üzerinde deprem gibi bir yüzey sarsıntısı yaşanması mümkün değildir. Ancak, kara delikler kendi içlerinde ve çevrelerinde farklı türde "sarsıntılar" veya hareketlilikler gösterebilirler.

Özellikle iki kara deliğin birleşmesi gibi olaylar, uzay-zaman dokusunda devasa dalgalanmalar yaratır. Bunu bir tür kozmik "çarpışma" gibi düşünebilirsiniz. İki kara delik birbirinin etrafında dönerken, giderek daha hızlı bir şekilde birbirlerine yaklaşır ve sonunda birleşirler. Bu birleşme anı, uzay-zamanın dalgalanmasına neden olur ve bu dalgalar "kütleçekimsel dalgalar" olarak bilinir. 2015'te LIGO tarafından ilk kez tespit edilen bu dalgalar, aslında kara deliklerin birleşmesinden doğan bir tür kozmik bir "çınlama" veya yankıdır. Bu olaylar, kara deliklerin tam olarak bir deprem yaşadığı anlamına gelmese de, uzay-zamanın titreşmesine neden oldukları için bir tür "kozmik sarsıntı" olarak kabul edilebilir.

Bunun yanında, kara delikler genellikle etraflarındaki akresyon diskleri sayesinde çevrelerindeki maddeyi çekerek beslenirler. Bu diskler, kara deliğin çekim gücüne kapılan gaz ve tozdan oluşur ve zaman zaman oldukça dinamik ve kararsız bir hale gelirler. Diskteki maddenin hareketi ve kara deliğin güçlü manyetik alanıyla etkileşimi, bir tür manyetik fırtına ya da patlama gibi olaylara yol açabilir. Bu durumlarda, X-ışını ve radyo dalgaları gibi elektromanyetik sinyaller yayılabilir. Dolayısıyla, kara deliklerin çevresinde meydana gelen bu tür olaylar da tespit edilebilir radyo dalgaları üretme potansiyeline sahiptir.

Tüm Reklamları Kapat

Kara deliklerin bu tür çalkantılı dönemlerinden biri de birleşme sonrası “çınlama” evresidir. İki kara delik birleşip tek bir kara delik oluşturduktan sonra, yeni kara delik bir süre için stabil bir forma ulaşmadan önce kendi içinde titreşir. Bu titreşimler uzay-zamanı dalgalandırarak bir yankı gibi dışarıya doğru yayılır. Bazen bu tür olaylar, sadece kütleçekimsel dalgalarla sınırlı kalmaz; çevredeki maddenin hareketiyle birlikte elektromanyetik dalgalar, hatta radyo dalgaları bile yayılabilir.

Yani çok uzatmadan, kara deliklerin “deprem benzeri” olaylar yaşaması doğrudan bir yüzey sarsıntısı şeklinde olmasa da, kütleçekimsel dalgalar ve elektromanyetik dalgalar şeklinde uzay-zamanın çeşitli yerlerinden izlenebilir sinyaller üretmeleri mümkündür. Bu tür olayları klasik anlamda bir deprem olarak düşünmek yerine, kara deliklerin çevresinde ve uzay-zaman dokusunda meydana gelen devasa titreşimler veya dalgalanmalar olarak görmek daha doğru olur. Özellikle LIGO ve Virgo gibi dedektörlerle bu tür sinyalleri yakalayabiliyor olmamız, evrenin en uç noktalarındaki bu dramatik olayları inceleyebilmemizi sağlıyor.

Yani evet, kara deliklerin kendi çaplarında yaşadıkları kozmik çalkantılar ve çınlamalar, bizlere radyo dalgaları gibi sinyaller olarak ulaşabiliyor. Ama bu olaylar kara deliğin içinde değil, etrafındaki kozmik manzarada gerçekleşiyor ve tıpkı bir depremin yer kabuğunu sarsması gibi, uzay-zaman dokusunu sarsarak bize sinyaller gönderiyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close