Merhabalar,
Güzel bir soru sordunuz. Belki de bu konuda neredeyse hepimiz kanseri yenmiş ya da ona yenik düşmüş en az bir kişi tanıyoruzdur o yüzden hassas bir konudur. Bu konuda size sade bir cevap sunmaya çalışacağım. Soruyu takip eden diğer ilgili arkadaşların (özellikle bu alanlarda uzman kişilerin) sizlerle bilimsel çalışmalarını da paylaşmalarını dilerim.
Artık herkesin bildiği gibi "Kanser" tek bir çeşitten oluşmuyor ne yazık ki, o nedenle "Kanserin ilacı bulundu!" gibi haberler kimseyi hemen sevindirmesin. "Pozitif Düşünce" konusuna gelirsek, elbette hasta olan birisine "Artık yolun sonuna geldin... yaptığın her şey boşa gitti" demek hoş olmadığı kadar da kimse o şekilde uğurlanmak istemez. "Merak etme, hepsi geçecek, seni tekrar dimdik ayakta göreceğiz, sen kolay pes eden biri değilsin, biraz daha güçlü ol" gibi moral verici şeyler söylemeyi tercih ederiz. Bu pozitif tutum ve destek, hastanın kendini daha iyi hissetmesine yol açacaktır. Ancak(!), alternatif tıp uygulamalarını eleştirirken de şu cümleyi sıkça kullanırız: "İyi hissetmek ile iyi olmak aynı şeyler değildir!".
Özellikle bu COVID-19 döneminde herkes evlerine kapanmışken dert ettiğimiz konulardan birisi de evde karantinada kalan insanların psikolojik durumuydu. Bu durumun kötüye gitmesi kişide halsizlik, düşük motivasyon ve depresif duygulara düşmesine neden olabilir. İleri seviyelerde intihar düşünceleri yoğunlaşabilir (hiç kalkışılmasa bile, düşüncesi yine de yer alabilir). Bu durumun kronik bir hal alması kişinin genel sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiği bilinmektedir. İnsanların "Beyin" ve "Bedeni" bu tarz durumlarda ayrı görmesi bu nedenle hatalıdır. Ancak, burada dikkat edilmesi gerekilen bir husus vardır. Pozitif düşünceli olmanız doğrudan vücudunuzu iyi yapmaz, olumsuz düşüncelere dalmanız da doğrudan vücudunuzu kötü yapmaz. Burada "doğrudan" bir etki yer almamaktadır, "dolaylı" yoldan bir etki olmaktadır. Kötü düşüncelere dalmanız, motivasyonunuzu düşürünce bu durum spor yapmanızı engeller, uyku düzeniniz bozuk olur, sağlıklı beslenmezsiniz, yataktan kalkamaz halde hasta düşebilirsiniz. İşte bu faktörler fiziksel sağlığınıza etki eder, yoksa "düşüncenin" kendisi doğrudan etki etmez. Benzer şekilde olumlu düşünmek sizin moralinizi yükselttiği gibi vücudunuzu daha dinç tutmak için yemeğinize, uykunuza ve birçok şeye dikkat eder hale gelirsiniz, bunlar da vücudunuzun genel sağlığını olumlu yönden etkiler. Bu güzel bir şeydir, ancak bunun da "bizzat kanseri hedef alacağı" anlamına da gelmez. Eğer her hastalığı sadece düşünce gücümüzle yenebilseydik (ki bazı spiritüel ve alternatif tıpçı böyle düşünebilmektedir, "bütün hastalıkların sebebi zihindir" gibi bir cümle zikredirler) o zaman ilaçlara, aşılara, ameliyatlara ve genel itibariyle modern tıbbın kendisine ihtiyacımız olmazdı.
"Psikiyatri"yi de sormuşsunuz ancak o alanda yetkin olmadığım için buna yanıt sunamayacağım. Belirttiğim gibi, oldukça yüzeysel bir şekilde konuya yaklaşıp sade bir cevap sunmaya çalıştım. Yazdıklarımın başında dilediğim gibi, ilgili kişilerin bu konuda da yanıt ve kaynak sunmalarını isterim. Söylediklerimin aksini gösteren bilimsel çalışmalar varsa, ben de öğrenmiş olurum.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Annals Of Behavioral Medicine. (12 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 12 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı