Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Bu soruya yönlendirilmiş başka bir sorudan geldiniz: Utanma duygusu neden var?
Müseyib Elekber
Müseyib Elekber
1,098 UP
Üye
33

İnsanların utanma duygusu nereden kaynaklanıyor?

Örneğin çıplaklıktan.
9,831 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
7 Cevap
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur
Orijinal Soru: Utanma duygusu neden var?

Kaynak 1:

Bilim insanlarına göre utanmak evrimsel süreçte ortaya çıktı ve atalarımız için önemli bir işlevi vardı.

Tüm Reklamları Kapat

Küçük ve izole gruplar halinde yaşayan atalarımız sıklıkla doğanın tehlikeleriyle karşı karşıya kalıyorlardı. Böyle durumlarda grup arkadaşlarına muhtaçtılar ve kötü zamanları aşmak için bir arada olmaları gerekiyordu. Bu sebeple, diğerleri tarafından değersiz görülmek, hayatın tehlikeye girmesi demekti. Dolayısıyla nasıl davranacağını, davranışın getirisini (bir şeyi çalmak bana ne kazandıracak?) ve götürüsünü (bir şey çalarsam bana nasıl davranırlar?) değerlendirmek önemliydi. Araştırmacılar utanan insanların davranışlarının toplumca nasıl karşılanacağını değerlendirdiğini ve tüm toplumların evrimsel geçmişinin benzer olmasından dolayı utanmanın evrensel olduğunu öne sürüyorlar. Ekibin bulguları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlandı.

Hislerin İşlevi

Tüm Reklamları Kapat

“Aşevleri, polis merkezleri, hastaneler ve sigorta kurumlarının var olmadığı bir dünyada yaşayan atalarımızın, sergileyecekleri davranışların ileride kendilerine ne gibi sonuçlar doğuracağını iyi değerlendirmeleri gerekiyordu” diyor araştırmacının yürütücülerinden birisi olan, Montreal Üniversitesi’nden Dr. Daniel Sznycer ve ekliyor: “Utanma hissi diğerleri tarafından dışlanmamıza neden olabilecek davranışlardan kaçınmamıza yardımcı olan içsel bir sinyaldir.”

Araştırmanın yürütücüsü, UC Santa Barbara’dan antropoloji profesörü John Tooby ise şunları söylüyor: “Araştırmalara göre insanlar kişisel kazançları da, zaman ve besin kaybını tahmin edebildikleri kadar iyi tahmin edebiliyorlar. Biz ise utanan insanın, gerçekleştireceği eylemin çevresi tarafından olumsuz karşılanacağını aynı kesinlikle tahmin edip edemediğini test ediyoruz” diyor ve devam ediyor: “Asıl test ettiğimiz soru şu: Bir eylemin düşünüldüğünde sebep olduğu utangaçlık hissi, maddi çıkarlar ve kayıpların yanında, sosyal çıkarlar ve kayıplar arasındaki dengenin de sağlayıcısı mı?”

Evrensel İnsan Niteliği

Dr. Sznycer’a göre utanma da acı gibi bir savunma mekanizması, bizi toplumdan dışlanmaya karşı koruyor. Araştırmacılara göre sinir sistemi tarafından ortaya çıkarılan bu his, toplum içerisinde alacağımız en iyi kazanca göre hareket etmemize yardımcı oluyor. Argümanın en önemli noktası, sinir sistemine bağlı bu motivasyon sağlayıcısının temellerinin türümüzün biyolojisinde yatıyor olması. Bu konu hakkında Sznycer şöyle konuşuyor: “Eğer bu doğruysa, dünya üzerindeki diğer toplumlarda da utanma eylemine tanık olmalıydık, bu da bize utanmanın evrimsel bir temeli olduğunu düşündürecekti.”

Bu iddiayı test etmek amacıyla dört kıtadan 15 farklı küçük topluluktan veriler bir araya getirildi. Bu toplumlar birbirlerinden çok farklıydılar. Eğer utanma evrimselse, bu topluluklar arasında benzerlikler gösterecekti; eğer değilse, tarım devrimi gibi kültürel şekilde gerçekleşmişse bazı topluluklarda görülecek, bazılarında ise görülmeyecekti. Hatta antropologlar eğer kültürel evrim söz konusuysa toplumların bazılarının korku hissetme yönlü, bazılarının suçlu hissetme yönlü ve bazılarının utanma-onurlandırma eksenli bir sistem geliştirmiş olacağını iddia etmişti.

Ekip verileri test ettiğinde aradığını buldu. Sznycer inceledikleri verilerde toplulukların bireyleri değerlendirme şekilleri ve değerlendirilen bireyin utanma yoğunluklarının arasında yakınlık bulduklarını dile getiriyor. Araştırmacılar sonraki aşamada ise davranışın etik dışı olup olmamasının utanmaya etkisine baktılar. Sznycer bulguların, davranışın utanmaya sebep olması için etik dışı olmak zorunda olmadığını gösterdiğini söylüyor, “Kişi davranışının hatalı olmadığını bilse bile, toplum tarafından olumsuz değerlendirildiğinde utanıyor.”

Bahsedilmesi gereken bir nokta da, utanmanın sadece toplum içerisindeki bireylerin hareketi değerlendirmesine bağlı olmaması. Yani, farklı toplumlardan gelmiş bireylerin de ayıplaması utanmaya sebep olabiliyor. Bu da utanmanın ne kadar evrimsel ve evrensel olduğunu gösteriyor.

Kaynak 2:

Tüm Reklamları Kapat

genellikle kültürel, dini, cinsel ya da başka bir şekilde, normlarının dışına adım atan insanlara utanç duygusunu empoze eder. Bu durum mevcut halin sosyolojik bir boyutu olsa da, gerçek utanç duygusu içimizden gelir. En kötü biçimlerinde alaycı bir ses tonu bize; “Yeterince iyi değilsin. Sen kötü bir insansın. Başarısız oldun çünkü sen kusurlusun.” gibi telkinlerde bulunur.

Utanç, genellikle kabul edilen bir başarısızlığa verilen tepki olarak ortaya çıkar; örneğin, bir golü kaçırarak takımın maçı kaybetmesine sebep olmak, eşini aldatmak ya da söz verilen bir toplantıya geç kalmak. Suçluluğun aksine –birisinin eylemleri neticesinde kötü hissetmek ve diğerlerine zarar vermiş olmak– utanç duygusuna kapılan bir kişi bütün suçu kendisine atfetmek yerine; eylemler ile birey olma arasındaki farkı ayırt etmekte başarısız olur.

Suçluluk hisseden sağlıklı bir insan genellikle suçunu itiraf eder, özür diler ve yaptığının sorumluluğunu üstlenir, öte yandan utanç duyan birisinin ise geri çekilme olasılığı daha yüksektir. Ayıp bana-bana-bana hissi; mevcut durumun başkalarına olan etkisini göz önüne alma durumunu gölgede bırakır. Günden güne utanç duygusu hisseden insanların öz güveni düşer ve genellikle depresyon haline ve endişe gibi duygulara (hatta madde bağımlılığına) kapılma durumu giderek daha da yükselir. Daha korkunç hallerde ise; bu durum intihara bile sebep olabilir. James Madison University’den psikoloji profesörü Gregg Henriques şöyle diyor:

” ‘Ben’ açısından (ben tamamen bir aptalım, değersizim ya da çirkinim) öyküleme; birden çok psikopatoloji kalbini taşıyan aşırı utanç deneyimidir. Bunun depresyonun temelindeki duygulardan birisi olduğunu iddia ediyorum.”

Tüm Reklamları Kapat

Peki utanç duygusunun tamamen anti-sosyal ve zararlı bir rolü varsa, neden bu duygu ile evrimleştik?

Sinik ve ezik bir duruş olarak görülebilen utanç muhtemelen evrimsel bir işaret olabilir. Ev eşyasına zarar veren bir evcil köpeğin sahibi tarafından azarlandığındaki duruşunu anımsayın. Bir şempanze grubunun alanına giren ve yakalanan bir başka şempanzenin grubun baskın bireyi karşısında kambur pozisyonu alması gibi örnekler bu sinik duruşun örnekleridir. İhlalci için, boyun eğme davranışı; sıklıkla yanlış harekette bulunduğu için gelecek cezanın azalmasına dair sinyaller içerir. George Mason University ‘den psikoloji profesörü June Tangney bu durumu şöyle açıklıyor:

“Utanç; hakimiyeti kabul etmenin ilk yoluydu, bir nevi şu anlama geliyordu; ‘İhlal ettiğimin farkındayım ve gidişata saygılıyım.’ Dili geliştirmemizden önce, utanma hali; sosyal kontrol uygulamanın bir yoluydu ve hala bazı durumlarda kullanılıyor.”

Öte yandan, gerçek utanç; birçok uzmana göre tamamen insana özgü bir durum olarak kendisini başkalarından ayrı kavrayabilmeyi gerektirir. Özlüğün ve boyun eğmenin karışımı duygularla ilişkili psikolojik bir yüke sebep olur. Prof. Henriques:

Tüm Reklamları Kapat

“Eğer dilsiz bir hayvan iseniz, bu ezilme duyguları sizi baş eğme pozisyonu almaya götürür. Fakat insanlar konuşabilirler, bu da şu söylemleri ortaya çıkarır; ‘Ben değersizim, İyi değilim, Kötüyüm.’ “

15 ila 18 aylık çocuklar da utanç duyguları sergileyebilirler. Ve gelişim psikologları çocukların 2.5 yaş civarında tam teşekküllü bir utanç kapasitesiyle donandıklarına inanıyor. Öte yandan, muhtemelen türümüzün evrimsel sürecinde de geç ortaya çıkan suçluluk hissi ise çok daha geç yaşlarda ortaya çıkıyor. Tangney:

“Suçluluk daha karmaşıktır, çünkü suçluluk hissi; özlük ve davranış arasında bir ayrım yapmayı gerektirir. Bence, suçluluk bir tür modern utançtır” diyor.

Utanç; evrensel bir insan duygusu olarak görülüyor, fakat her insan aynı frekansta ya da yoğunlukta utanç duygusuna sahip değildir. Benzer biçimde, bazı kültürler diğerlerine kıyasla daha fazla utangaçtırlar. Japon, Koreli ve Amerikalı çocuklarla ilgili bir çalışmada, Tangney öncülüğündeki araştırma ekibi; utanç ölçümü yapılan bir testte Amerikalı çocukların daha düşük skor elde ettiklerini buna karşın Japon çocukların daha yüksek bir skor elde ettikleri bulgusuna ulaştı. Ancak, çocuklar için utanç sonuçları — örneğin; daha fazla sinir hissi– kültürler arasında hemen hemen aynı idi.

Peki utanç bir şeyi başarmakla ilişkilendirilebilir mi? Araştırmalar; utancın bazen davranışlarını değiştirmek isteyen insanları motive edebildiğini ortaya koyuyor, fakat şimdiye kadar insanların bu duygularla hareket ettiğine dair deliller yeterli düzeyde değil. Tangney:

” Deneyimler tarafından saldırı altında olan felç olmuş bozuk bir öze sahipsiniz. Bu koşullar altında, kişi; daha az proaktif olur ve ileri davranışlarında daha az etkili bir tutuma sahip olur” diyor.

Araştırmacı geçmişinin ilk 20 yılında, Tangney; utancın iyiyi geliştirebileceğine dair şüphe duyuyordu. Fakat, son yıllarda, utancın suçlular üzerindeki etkisini araştırıyor ve elde ettiği bulgular; ilk düşüncelerini tekrar değerlendirmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Tangney öncülüğündeki araştırma ekibi; hapishanede bulunmuş ve serbest kalan 500 mahkûmu takip etti ve son derece utangaçlık duyanların bazılarının tekrar suç işlediği fakat diğerlerinin ise suç işlemedikleri bulgusuna ulaştı. Görünen o ki; bazı koşullar altında utanç; tekrar suç işlemeyi engelleyebilir. Fakat, hangi karmaşık faktörlerin mahkûmların utanç duygusunu etkilediğini belirlemek için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Tangney; hangi koşullar altındaki utanç duygusunun yardımcı olabileceğini bilmemiz gerektiğini ve bunu henüz bilmediğimizi söylüyor.

Öte yandan omzunda bir suçun ağırlığını taşımayan birçoğumuz için bile; utanç tamamıyla kötü değildir. Prof. Henriques; küçük dozlarda da olsa, utanma duygusunun pratik bir amaca hizmet ettiğini; bizi kendi sınırlılıklarımızın farkında olmaya götürdüğünü söylüyor. Küçük düzeyde utangaçlık, bizi narsistik tavır geliştirmekten alıkoyabilir ve durumsal bir özeleştiri ile kendimizin özgün bir değerlendirmesini yapabilmemize olanak sunar.

1,639 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Kaynak Cevap. (31 Mart 2020). Alındığı Tarih: 31 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
A -
A -
Öğrenci

İnsanların çıplaklıktan utanma sebebi, geçmişten günümüze geçmiştir. İlk dönemlerde giyilebilecek herhangi bir şey olmadığından insanlar bundan çekinmez, çünkü hep gördükleri şey haline gelir. Ne zaman üremeye ek olarak açlık ve ihtiyaç kavramları ortaya çıktıysa o zaman insanlar üremek için gerekli olan uzuvlarını kapatma gereği duymuştur fikrimce. Utanç ise beynimizin dış kısmında bulunan, neokortekste değerlendirilip fizyolojik tepkilere yön verir. evrimsel süreçte bundan eksik olan türler var sayılan utancı da tepkilere yansıtamaz. Yani insanlar gibi bir utanç altyapıları olduğunu düşünmüyorum 

875 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Hayvanlar Utanır Mı?. (5 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Sivasli Istari
Lise öğrencisi
Orijinal Soru: İnsanlardaki utanma duygusu neden vardır?

Biz (Homo sapiens) sosyal bir canlıyız ve hayatta kalarak neslimizi devam ettirmemiz için üremeye, dolayısıyla grup halinde dolaşmaya ihtiyacımız var. Ve grup halinde dolaşmamız insanların arasında bir hiyerarşiye sebep oluyor, seni ava bile davet etmeyen bir insan grubunda mı olmak istersin yoksa o grubu yönetebildiğin bir grupta mı. Tabii ki ikinci seçenek çünkü seni ava bile etmeyen bir grupta senin hem fiziksel hem de ruhsal olarak zayıf olduğunu düşünürler bu nedenle seni çağırmazlar ve grup 1 kişi eksik olduğu için avı başarısız geçebilir. Bu nedenle kendini grup/kabile içerisinde ki statünü kötü duruma sokabilecek bir hareketi yapman hoş olmaz. İnsanlar senin zayıf olduğunu düşünür bu nedenle gruptan dışlanır ve hayatta kalma ve üreme şansın çok fazla azalır. Beraber ava gittiğin bir arkadaşının yuvasına girip istediğin eşyayı çalabilirsin fakat bunun sana ne faydası olacak, eğer kimse görmezse istediğini alabilir ve uzaklaşabilirsin fakat ya görürlerse, işte o zaman kimse seni aralarında istemeyecektir ve toplum arasında düşük bir statü eş seçerken bile kendini gösterebilir. Toplum tarafından pek tercih edilmediğin için sağlıklı ve üremeye elverişli dişilerle beraber olamazsın bu durumda soyun tehlikeye girer. Sana hiç bir faydası olmayan bir şeyi yaptığın için ömür boyu sefalet içinde geçirebilirsin ve bunu kimse istemez. Bu durumda yaptığımız bazı olaylar/hareketlerden utanmaya ve bunları yapanları statüsel olarak düşük görmeye başlarız, kimsenin gözünde küçülmemek için utancımızı geliştiririz ve bu da ahlak ve kültür dediğimiz soyut iki kelimeyi oluşturur. Kısacası; Montreal Üniversitesi’nden Dr. Daniel Sznycer utanmak hakkında: “Utanma hissi diğerleri tarafından dışlanmamıza neden olabilecek davranışlardan kaçınmamıza yardımcı olan içsel bir sinyaldir” der.

Sadece kabile arasında değil farklı toplumlardan gelmiş bireylerin bile bizi ayıplaması utanmamıza sebebiyet veriyor. Bu da utanmanın ne kadar evrimsel ve evrensel olduğunu gösteriyor.

Tüm Reklamları Kapat

445 görüntülenme
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur
Orijinal Soru: utangaçlık neden evrimleşmiştir?

Kaynak 1:

Bilim insanlarına göre utanmak evrimsel süreçte ortaya çıktı ve atalarımız için önemli bir işlevi vardı.

Tüm Reklamları Kapat

Küçük ve izole gruplar halinde yaşayan atalarımız sıklıkla doğanın tehlikeleriyle karşı karşıya kalıyorlardı. Böyle durumlarda grup arkadaşlarına muhtaçtılar ve kötü zamanları aşmak için bir arada olmaları gerekiyordu. Bu sebeple, diğerleri tarafından değersiz görülmek, hayatın tehlikeye girmesi demekti. Dolayısıyla nasıl davranacağını, davranışın getirisini (bir şeyi çalmak bana ne kazandıracak?) ve götürüsünü (bir şey çalarsam bana nasıl davranırlar?) değerlendirmek önemliydi. Araştırmacılar utanan insanların davranışlarının toplumca nasıl karşılanacağını değerlendirdiğini ve tüm toplumların evrimsel geçmişinin benzer olmasından dolayı utanmanın evrensel olduğunu öne sürüyorlar. Ekibin bulguları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlandı.

Hislerin İşlevi

Tüm Reklamları Kapat

“Aşevleri, polis merkezleri, hastaneler ve sigorta kurumlarının var olmadığı bir dünyada yaşayan atalarımızın, sergileyecekleri davranışların ileride kendilerine ne gibi sonuçlar doğuracağını iyi değerlendirmeleri gerekiyordu” diyor araştırmacının yürütücülerinden birisi olan, Montreal Üniversitesi’nden Dr. Daniel Sznycer ve ekliyor: “Utanma hissi diğerleri tarafından dışlanmamıza neden olabilecek davranışlardan kaçınmamıza yardımcı olan içsel bir sinyaldir.”

Araştırmanın yürütücüsü, UC Santa Barbara’dan antropoloji profesörü John Tooby ise şunları söylüyor: “Araştırmalara göre insanlar kişisel kazançları da, zaman ve besin kaybını tahmin edebildikleri kadar iyi tahmin edebiliyorlar. Biz ise utanan insanın, gerçekleştireceği eylemin çevresi tarafından olumsuz karşılanacağını aynı kesinlikle tahmin edip edemediğini test ediyoruz” diyor ve devam ediyor: “Asıl test ettiğimiz soru şu: Bir eylemin düşünüldüğünde sebep olduğu utangaçlık hissi, maddi çıkarlar ve kayıpların yanında, sosyal çıkarlar ve kayıplar arasındaki dengenin de sağlayıcısı mı?”

Evrensel İnsan Niteliği

Dr. Sznycer’a göre utanma da acı gibi bir savunma mekanizması, bizi toplumdan dışlanmaya karşı koruyor. Araştırmacılara göre sinir sistemi tarafından ortaya çıkarılan bu his, toplum içerisinde alacağımız en iyi kazanca göre hareket etmemize yardımcı oluyor. Argümanın en önemli noktası, sinir sistemine bağlı bu motivasyon sağlayıcısının temellerinin türümüzün biyolojisinde yatıyor olması. Bu konu hakkında Sznycer şöyle konuşuyor: “Eğer bu doğruysa, dünya üzerindeki diğer toplumlarda da utanma eylemine tanık olmalıydık, bu da bize utanmanın evrimsel bir temeli olduğunu düşündürecekti.”

Bu iddiayı test etmek amacıyla dört kıtadan 15 farklı küçük topluluktan veriler bir araya getirildi. Bu toplumlar birbirlerinden çok farklıydılar. Eğer utanma evrimselse, bu topluluklar arasında benzerlikler gösterecekti; eğer değilse, tarım devrimi gibi kültürel şekilde gerçekleşmişse bazı topluluklarda görülecek, bazılarında ise görülmeyecekti. Hatta antropologlar eğer kültürel evrim söz konusuysa toplumların bazılarının korku hissetme yönlü, bazılarının suçlu hissetme yönlü ve bazılarının utanma-onurlandırma eksenli bir sistem geliştirmiş olacağını iddia etmişti.

Ekip verileri test ettiğinde aradığını buldu. Sznycer inceledikleri verilerde toplulukların bireyleri değerlendirme şekilleri ve değerlendirilen bireyin utanma yoğunluklarının arasında yakınlık bulduklarını dile getiriyor. Araştırmacılar sonraki aşamada ise davranışın etik dışı olup olmamasının utanmaya etkisine baktılar. Sznycer bulguların, davranışın utanmaya sebep olması için etik dışı olmak zorunda olmadığını gösterdiğini söylüyor, “Kişi davranışının hatalı olmadığını bilse bile, toplum tarafından olumsuz değerlendirildiğinde utanıyor.”

Bahsedilmesi gereken bir nokta da, utanmanın sadece toplum içerisindeki bireylerin hareketi değerlendirmesine bağlı olmaması. Yani, farklı toplumlardan gelmiş bireylerin de ayıplaması utanmaya sebep olabiliyor. Bu da utanmanın ne kadar evrimsel ve evrensel olduğunu gösteriyor.

Kaynak 2:

Tüm Reklamları Kapat

genellikle kültürel, dini, cinsel ya da başka bir şekilde, normlarının dışına adım atan insanlara utanç duygusunu empoze eder. Bu durum mevcut halin sosyolojik bir boyutu olsa da, gerçek utanç duygusu içimizden gelir. En kötü biçimlerinde alaycı bir ses tonu bize; “Yeterince iyi değilsin. Sen kötü bir insansın. Başarısız oldun çünkü sen kusurlusun.” gibi telkinlerde bulunur.

Utanç, genellikle kabul edilen bir başarısızlığa verilen tepki olarak ortaya çıkar; örneğin, bir golü kaçırarak takımın maçı kaybetmesine sebep olmak, eşini aldatmak ya da söz verilen bir toplantıya geç kalmak. Suçluluğun aksine –birisinin eylemleri neticesinde kötü hissetmek ve diğerlerine zarar vermiş olmak– utanç duygusuna kapılan bir kişi bütün suçu kendisine atfetmek yerine; eylemler ile birey olma arasındaki farkı ayırt etmekte başarısız olur.

Suçluluk hisseden sağlıklı bir insan genellikle suçunu itiraf eder, özür diler ve yaptığının sorumluluğunu üstlenir, öte yandan utanç duyan birisinin ise geri çekilme olasılığı daha yüksektir. Ayıp bana-bana-bana hissi; mevcut durumun başkalarına olan etkisini göz önüne alma durumunu gölgede bırakır. Günden güne utanç duygusu hisseden insanların öz güveni düşer ve genellikle depresyon haline ve endişe gibi duygulara (hatta madde bağımlılığına) kapılma durumu giderek daha da yükselir. Daha korkunç hallerde ise; bu durum intihara bile sebep olabilir. James Madison University’den psikoloji profesörü Gregg Henriques şöyle diyor:

” ‘Ben’ açısından (ben tamamen bir aptalım, değersizim ya da çirkinim) öyküleme; birden çok psikopatoloji kalbini taşıyan aşırı utanç deneyimidir. Bunun depresyonun temelindeki duygulardan birisi olduğunu iddia ediyorum.”

Tüm Reklamları Kapat

Peki utanç duygusunun tamamen anti-sosyal ve zararlı bir rolü varsa, neden bu duygu ile evrimleştik?

Sinik ve ezik bir duruş olarak görülebilen utanç muhtemelen evrimsel bir işaret olabilir. Ev eşyasına zarar veren bir evcil köpeğin sahibi tarafından azarlandığındaki duruşunu anımsayın. Bir şempanze grubunun alanına giren ve yakalanan bir başka şempanzenin grubun baskın bireyi karşısında kambur pozisyonu alması gibi örnekler bu sinik duruşun örnekleridir. İhlalci için, boyun eğme davranışı; sıklıkla yanlış harekette bulunduğu için gelecek cezanın azalmasına dair sinyaller içerir. George Mason University ‘den psikoloji profesörü June Tangney bu durumu şöyle açıklıyor:

“Utanç; hakimiyeti kabul etmenin ilk yoluydu, bir nevi şu anlama geliyordu; ‘İhlal ettiğimin farkındayım ve gidişata saygılıyım.’ Dili geliştirmemizden önce, utanma hali; sosyal kontrol uygulamanın bir yoluydu ve hala bazı durumlarda kullanılıyor.”

Öte yandan, gerçek utanç; birçok uzmana göre tamamen insana özgü bir durum olarak kendisini başkalarından ayrı kavrayabilmeyi gerektirir. Özlüğün ve boyun eğmenin karışımı duygularla ilişkili psikolojik bir yüke sebep olur. Prof. Henriques:

Tüm Reklamları Kapat

“Eğer dilsiz bir hayvan iseniz, bu ezilme duyguları sizi baş eğme pozisyonu almaya götürür. Fakat insanlar konuşabilirler, bu da şu söylemleri ortaya çıkarır; ‘Ben değersizim, İyi değilim, Kötüyüm.’ “

15 ila 18 aylık çocuklar da utanç duyguları sergileyebilirler. Ve gelişim psikologları çocukların 2.5 yaş civarında tam teşekküllü bir utanç kapasitesiyle donandıklarına inanıyor. Öte yandan, muhtemelen türümüzün evrimsel sürecinde de geç ortaya çıkan suçluluk hissi ise çok daha geç yaşlarda ortaya çıkıyor. Tangney:

“Suçluluk daha karmaşıktır, çünkü suçluluk hissi; özlük ve davranış arasında bir ayrım yapmayı gerektirir. Bence, suçluluk bir tür modern utançtır” diyor.

Utanç; evrensel bir insan duygusu olarak görülüyor, fakat her insan aynı frekansta ya da yoğunlukta utanç duygusuna sahip değildir. Benzer biçimde, bazı kültürler diğerlerine kıyasla daha fazla utangaçtırlar. Japon, Koreli ve Amerikalı çocuklarla ilgili bir çalışmada, Tangney öncülüğündeki araştırma ekibi; utanç ölçümü yapılan bir testte Amerikalı çocukların daha düşük skor elde ettiklerini buna karşın Japon çocukların daha yüksek bir skor elde ettikleri bulgusuna ulaştı. Ancak, çocuklar için utanç sonuçları — örneğin; daha fazla sinir hissi– kültürler arasında hemen hemen aynı idi.

Peki utanç bir şeyi başarmakla ilişkilendirilebilir mi? Araştırmalar; utancın bazen davranışlarını değiştirmek isteyen insanları motive edebildiğini ortaya koyuyor, fakat şimdiye kadar insanların bu duygularla hareket ettiğine dair deliller yeterli düzeyde değil. Tangney:

” Deneyimler tarafından saldırı altında olan felç olmuş bozuk bir öze sahipsiniz. Bu koşullar altında, kişi; daha az proaktif olur ve ileri davranışlarında daha az etkili bir tutuma sahip olur” diyor.

Araştırmacı geçmişinin ilk 20 yılında, Tangney; utancın iyiyi geliştirebileceğine dair şüphe duyuyordu. Fakat, son yıllarda, utancın suçlular üzerindeki etkisini araştırıyor ve elde ettiği bulgular; ilk düşüncelerini tekrar değerlendirmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Tangney öncülüğündeki araştırma ekibi; hapishanede bulunmuş ve serbest kalan 500 mahkûmu takip etti ve son derece utangaçlık duyanların bazılarının tekrar suç işlediği fakat diğerlerinin ise suç işlemedikleri bulgusuna ulaştı. Görünen o ki; bazı koşullar altında utanç; tekrar suç işlemeyi engelleyebilir. Fakat, hangi karmaşık faktörlerin mahkûmların utanç duygusunu etkilediğini belirlemek için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Tangney; hangi koşullar altındaki utanç duygusunun yardımcı olabileceğini bilmemiz gerektiğini ve bunu henüz bilmediğimizi söylüyor.

Öte yandan omzunda bir suçun ağırlığını taşımayan birçoğumuz için bile; utanç tamamıyla kötü değildir. Prof. Henriques; küçük dozlarda da olsa, utanma duygusunun pratik bir amaca hizmet ettiğini; bizi kendi sınırlılıklarımızın farkında olmaya götürdüğünü söylüyor. Küçük düzeyde utangaçlık, bizi narsistik tavır geliştirmekten alıkoyabilir ve durumsal bir özeleştiri ile kendimizin özgün bir değerlendirmesini yapabilmemize olanak sunar.

383 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Kaynak 1. (27 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 27 Şubat 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Kaynak 2. (27 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 27 Şubat 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Cem Kara
Cem Kara
7K UP
Kimyager

Neden utanırız? Yanlış bir şey yaptığımızda, hata yaptığımızda, başkalarının gözünde komik duruma düştüğümüzde. Yani alışılmadık bir durumla karşılaştığımızda, yolunda gitmeyen bir şey olduğunda.

Utanç için en önemli etken bir diğer kişinin var olması. Yalnızken, tek başına iken ne yaparsan yap utanmazsın. Diyelim otobüstesin ve sesli bir şekilde gaz çıkardın utanmıyorsan sende bir gariplik var demektir. Evdesin tek başına film izliyorsun istediğin kadar gaz çıkarabilirsin. Yani utancın oluşması için en az bir kişiye ihtiyaç var. Eğer yanında kardeşin varsa gaz çıkarma konusunda pek de tereddüt etmezsin neticede o senin kardeşindir. O zaman utançla ilgili olarak yanında kim olduğu da önemli. Herkesin yanında aynı derecede utanmıyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Diyelim deniz kenarındasın ve üstünde mayo var. Doğal olarak sadece sende değil herkesde mayo var. Plajda mayolu gezmek utanç duymana sebep olmazken diyelim ki sınıftasın ve mayolusun herkes günlük kıyafeti ile orada utanmaman çok zor. O zaman utanç duygusunun oluşması için nerede olduğunda önemli.

Son bir örnek sevgilinle, eşinle birliktesin ve yatak odasındasın belki ilk seferinde yada en başlarda utanman çok doğalken sıradanlaştığında partnerini çıplak görmen veya onun seni görmesi hiç de utanılacak bir şey değil hatta tam tersi arzulanan birşey haline dönüşür. Yani çıplaklık her zaman utandırmaz.

Tüm Reklamları Kapat

Bütün bu girişten sonra neden çıplaklıktan utanıyoruz düşünelim. Kültürel bir şey olduğu ortada, toplumsal olmakla da ilgili, psikolojik yönü de var. Kendimizi güvende hissetmediğimiz zamanlarda utanmamız bizi güvenli bir yer/insan/durum aramaya itiyor. Bir çeşit kendini koruma tepkisi. Özellikle kadınlar için çıplak olduğu durumlarda maruz kaldığı saldırıların çok olması yani çıplaklıkla canının yanması arasındaki korelasyon doğal olarak kendisini sakınma ihtiyacı hissetmesine yol açmış olabilir.

Yukardaki tespit daha çok çıplaklığın güvensiz hissettirmesi ile ilgili tam olarak neden utandığımıza cevap vermiyor. Burada çıplak olmanın cinsellikle olan ilişkisini görmezden gelemeyeceğimiz sonucu ortaya çıkıyor. Yani sadece güvenlikle açıklayamayacağımız bir durum var. İnsan hayal gücü gelişmiş bir canlı çıplaklığın çağrıştırdığı şey de cinsel ilişki. Hatta öyle ki insan mastürbasyon sırasında bir partneri çıplak olarak hayal ederek doyuma ulaşmayı kolaylaştırıyor. Çıplak olmak, cinselliği, cinsellik de utanç duygusunu tetikliyor olmalı. Bir başkasının seks objesi olacağını tahmin etmek insan da utanma duygusuna yol açıyor olmalı.

Son söz: utanıyoruz çünkü hayal edebiliyoruz.

429 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close