Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
İbrahim Taha Gültekin
Üye
8

İnsanlarda yüz güzelliğinin hayatta kalmaya ve evrimsel başarıya katkısı nedir, neden güzellik yönünde bu kadar güçlü bir cinsel seçilim oluşmuştur?

Belirgin, güçlü bir çene sert etleri tüketebilmeyi sağlıyor, keskin gözler avcı izlenimi veriyor; bunlar en belirgin olanları fakat bunların yanında insanlara örneğin küçük burun, belirli bir saç çizgisi, öne çıkık çene, renkli göz, 1:1 ortayüz oranı gibi özellikler neden çekici geliyor? Bir insanın yüzünde böyle özellikler ona nasıl fayda sağlar?
1,001 görüntülenme
İnsanlarda yüz güzelliğinin hayatta kalmaya ve evrimsel başarıya katkısı nedir, neden güzellik yönünde bu kadar güçlü bir cinsel seçilim oluşmuştur?
İnsanlarda yüz güzelliğinin hayatta kalmaya ve evrimsel başarıya katkısı nedir, neden güzellik yönünde bu kadar güçlü bir cinsel seçilim oluşmuştur?
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Onur Zengin
Onur Zengin
63K UP
Lise mezunu-universite ⏳Uzun süredir evren üzerine sorgulama

Merhaba,bu daha çok negatif - pozitif enerji sonucu olan birşey diyebiliriz,evrene baktığımız da örneğin meteorlar,meteorlar bir gezegene düştüğünde birer hayatlari yok da edebilir veyahut gezegenin çekirdeğine etki ederek(enerji yayarak)birer hayatlari da var edebilir, yani demek istediğim Evrim konusu içerisinde birçok şey barındırır,mesela bu meteor konusu bazılarına negatif gelebilirken bazılarına pozitif olay olarak gelebilir,neden? Çünkü biryandan hayatları bitirme şansı varken biryanda da yeni hayatlar ortaya çıkarma imkanı olabiliyor, sadece güzellik, çekicilik olarak bakamayiz olaya,lakin çekicilik her cinste 1-0 önde baslamasini sağlıyor ki birçok etkenle tamamlanırsa yani kısacası herşeyin birer negatif-pozitif enerjisi var her anlamda,imkanın olabiliyorsa,tercih yapma şansı sunuluyorsa sana istediğini seciyorsun,sunulmuyorsa olduğu gibi devam ediyorsun,birkaç kaynak bırakıcam,detaylıca incelediğin de daha kapsamlı anlamlandirabilirsin,Evrimi oluşturan süreçlere bakmanı tavsiye ederim atacağım kaynaktan, şimdiden iyi okumalar dilerim.

Evrimi oluşturan süreçler

Evrimi sürdüren iki temel süreç vardır: Doğal seçilim ve genetik sürüklenme. Bu süreçlerin ilki olan doğal seçilim, bulunduğu ortama en iyi uyum sağlayan bireylerin hayatta kalmasını ve kendi genlerini döllerine aktarmasını, rakip bireylerin ise üreme şansı bulamayıp genlerinin ortadan kalkması sonucunu doğurur.

Tüm Reklamları Kapat

İkinci temel süreç ise genetik sürüklenmedir. Genetik sürüklenme, popülasyonda genlerin görülme sıklığında rastgele değişimlere yol açar. Bir nesilde görülen rastgele bir genetik sürüklenme, daha sonraki nesillerde birikim sağlayarak organizmada belirgin değişimlere yol açar.(Devamı kaynakta).[1]

Kaynaklar

  1. Wikipedia. Popülasyon Içi Gen Ve Özellik Dağılımlarının Nesiller Içerisindeki Değişimine Verilen Ad. (3 Temmuz 2005). Alındığı Tarih: 31 Temmuz 2022. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
183K UP
Bilim ve felsefe okuru

Evrimde çevrede yıkıcı koşullar var olmadığı sürece evrimin yönünü cinsel seçilim (çoğalma mekanizması) belirler. Darwini çok düşündüren Tavus kuşunun kuyruğu cinsel seçilimin eseridir. Zannedilenin aksine tavus kuşunun kuyruğunun hayatta kalmaya katkısı yoktur tam tersine kolay av olma veya görece yavaş koşma gibi dezavantajları vardır. Ancak bunun avantajı üreme başarısındadır. Erkek tavus kuşunun kuyruğu ihtişamı ile dişi tavus kuşlarını cezbederek seçilmelerini sağlar. Aynı şey insan için de geçerlidir. Hiç bir kadını siz bu kadının kalçası geniş iyi ve kolay çocuk doğurur diye seçmezsiniz. Siz de bir kadını cezbedici güzellik unsurları ile seçersiniz. Evrimi sadece işlevsellik veya faydacılıkla tanımlayanların içinden çıkamayacakları bir durumdur bu. Çünkü işlevsellik ve cazibe, fayda ile estetik iç içe geçmiş bir durumdadır bu noktada. Birini alıp diğerini es geçmek ise her ihtimalde eksik ve hatalı bakış açılarına, kavrayış ve düşünme biçimlerine neden olur. Bu şuna benzer: örneğin tadlar ve kokular vardır ancak evrenin kendisi için tad ve koku diye birşey yoktur. Kendi benliğini aradan çıkaranlar için tad ve koku diye bir şey var olamaz. Aynı biçimde kendi benliğini aradan çıkaranlar için estetik diye veya güzellik diye bir kavram kalmaz. Çünkü güzel ve çirkin bu kişiler için farksız hale gelir. Tıpkı iyi ve kötünün bu kişiler için farksız hale gelmesi gibi. Oysa kişinin benliği (bilinci) tüm bu kavramları hem ortaya çıkarır hem belirler. Dolayısıyla evrimdeki estetik kavramını görmek ve anlamak için kişiler benliğini es geçmemelidir. Bunu yapan kişi resmin bütününü değil ancak bir parçasını görerek kendisine düşünme biçimi belirlemiş olur. İnsan bilincinin evrenselliği ile herşeyin ölçüsüdür. Çünkü bilinçli her tür aynı (boyutsal büyüklükte) gerçekliği bizim kavradığımız gibi kavrar bizim ürettiğimiz anlamları ve kavramları üretirdi. Bunu başka cevaplarımda daha ayrıntılı biçimde açıklamıştım. İşte bilincin bu evrensel kavrayış yönü ile insan (insan bilinci ve benliği)herşeyin ölçüsü durumuna gelir. İyinin kötünün güzelin çirkinin göreceli durumlar elbette vardır. Ama bu ancak belli sınırlarda geçerlidir. Siyah siyah beyaz beyazdır. Tartışmalar gri alanlardadır. Sınırlarda görecelilik biter. Benliğin ölçü olduğu durumlarda objektif koşullar belirleyici olur. Örneğin bir insana veya canlıya zarar vermenin kötü birşey olarak tanımlanması için kişinin kendinin (benliğinin) acı çekebilen bunu yaşayabilen, deneyimleyebilen bir yapıda olması gerek. Kendi benliğinde bunları duyumsayamayan kişi için bir canlının durumunu anlayamayacağı için zarar verme kavramı ortaya çıkamaz. Benliğin ölçü olması işte bu şekilde bir şeydir. Tabi düzen bozmak veya bir şeyi daha entopisi yüksek hale getirmek de cansız nesneler bakımından zarar verme kavramını ortaya çıkarır. Örneğin bir masayı kırmak masanın entropisini daha yüksek hale getirir. Bu da yine zarar vermek kavramını doğurur bizlerde. Ancak düzeni anlamak ve algılamak için de düzensizliği anlayan tanımlayabilen ve bu ikisi arasında fark yaratan yine bir bilince ihtiyacınız vardır olacaktır. Bütün en köklü felsefi tartışmaların temelinde kendi benliksel özelliklerini kriter alanlar ile almayanlar ve kendi benliklerini es geçenler arasındadır. Çünkü doğayı kendi benliğinden bağımsız ele alanlar ile benliği ile alanlar en köklü felsefi görüşlerin ortaya çıktığı ana eksendir. Bakın bir çok fikri bu açıdan ele alın aynı eksene ulaşırsınız. Doğayı şuursuz biçimde (yani kendi bilincinin ürettiklerini devre dışı bırakanlar) ile kendi benliğini esas alarak doğaya bakanlar arasındadır tüm tartışmalar. Ama kendi benliklerini atlayanların unuttukları şey şudur ki kendi benliklerine ve bilinçlerine 'mahkum' olarak hiç bir zaman anlam dünyasından kavrayış dünyasından çıkamazlar. Yani burada bir paradoks oluşur. Evreni hem bilinçleri ile kavramış olurlar hem de onu devre dışı bıraktığını sanarlar. Oysa böyle bir şey asla mümkün değildir. Bu da kendilerini ve benliklerini hiç bir zaman devre dışı bırakamadıkları ve bırakamayacakları demektir. Her ihtimalde ona mahkumlar ve onun belirlediği sınırlar içindeler farkında olmasalar bile. Bu nedenle Onlar için de iyi kötü kavramı anlamlı her ne kadar doğada iyi ve kötü arasında bir fark olmadığını düşünselerde. Benliklerini es geçemedikleri için bu farkı yaratıyor, yaşıyorlar ve yaşayacaklar!

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close