Bu biraz karakter biraz da kişisel bir durum bence. Fakat bundan bağımsız olarak bazen insan karşısındaki kişiyi kaybetmemek için ona olan hislerini ifade etmeyi, veya ona yalan söylemeyi göze alabilir. Bu durumda henüz hiç dile getirilmeyen hislerin sırf onu kaybetmemek adına anlık bir cesaretle karşıya iletilebileceğini, ya da yine sırf onu kaybetmemek için o hislerin üzerinin bir yalanla örtülebileceğini görüyoruz.
Karakterle ilgili bir durum olarak ele aldığımızda duygu besleyen kişi çekiniyor olabilir ya da korkuyor olabilir mesela. Ama bu karşı tarafı kaybetmekten kaynaklı bir korku.
Kişisel bir durum olarak ele aldığımızda durum görünenden daha derin olabilir. Kişi duygularını karşıya ifade etmekten çekinmekle kalmaz, bu duyguları ifade ettiği takdirde karşılacağı tepkiden de korkabilir. Sadece onu kaybetmekten değil, onun kendisiyle dalga geçeceğinden ya da başka insanların da bunu öğrenip onu hafife alacağından endişe duyuyor olabilir. Bu durumda hissettiklerinizin normal duygular olduğunu unutmayın. Utanılacak bir şey yok.
Fakat size bir tavsiye verecek olursam, başka insanların ne dediğini kişisel ilişkileriniz için çok ciddiye almamanızı öneririm. Ben buraya o kişiyle konuşmanızı ya da konuşmamanızı söylesem bile bence sizin için en iyi olacak olan şey kendi hislerinizi dürüstçe anlayıp uygulamaktan geçiyor. Ve ileride yaptıklarınızdan çok yapmayıp içinizde kalanlardan pişman olabileceğiniz gibi, onu kaybetmemek için söylediğiniz yalanların da sizi ileride pişman edebileceğini söylemek isterim.