İsteklerimiz ve arzularımızın çokluğu ve değişken dinamikleri düşünülünce, istediklerimizin ve arzularımızın yerine gelme ihtimalinden ziyade yerine gelmeme ihtimali daha yüksektir.
Yaşam sırasında edindiğimiz tecrübeler ve isteklerimize erişme olasılığımız ile birleşince, yeni kararlar için karamsar olma olasılığımız yükseliyor. Aslında bu arzunun başlı başına bir denklemi, eğer bir şeyi gerçekleştirebilecek ve elde edebilecek gücümüz var ise o şey arzu olmaktan çıkar elde edilebilecek bir şey haline döner. Dolayısıyla insanoğlu hep ulaşamayacağı ya da ulaşmanın zorlu olacağı şeyleri arzular. Bu durumda da başarı şansımız düşeceği ve toplum içerisinde de sürekli bu durumlara maruz kalacağımız için, insan yeni kararlarında karamsar olmaya psikolojik olarak meyillidir diyebiliriz.