Korku, utanma, endişe gibi durumlarda vagal sinirin beyinden gelen uyarıyla parasempatik sinirleri uyarması ve kalp atışının hızlanarak daha fazla kanın vücuda pompalanması gözleniyor. Bu da yanaklarda kızarıklık, hızlı nefes alıp vermeyle burun çeperlerinin genişlemesi gibi belirtilerle yüzümüze yansıyor. Yüzümüzün kılsız, derimizin yarı saydam olması nedeniyle de yanakların kızarması görünür oluyor.
Tam tersi rahatlama veya gevşeme de yine serebellumun vagus siniriyle parasempatik sistemi uyarması ve kalp atışının azalıp vücudun gevşemesi ile sonuçlanıyor. Gülme de bir çeşit stresin boşalması ve gevşeme hali.
Kontrolümüzün dışında oluşan bu bedensel değişimler karşımızdakine (duruma göre tehlike veya tehtid de olabilir) yansıtmak istemeyeceğimiz ibareler. Belki bu yüzden böyle bir refleksle bunu ellerimizle örtmeye çalışıyoruz.