Aslında, böyle bir kesinlik yok. Daha doğrusu bu durum gerçekleştiğinde böyle bir sonuç çıkacak diye bir şey söz konusu değil.
Çünkü psikoloji doğal bilimlerden birisi değil. Bu durum da onu, doğal bilimler gibi x kişisi, y durumu ile karşılaşırsa z çıkar diye bir kesinlik ve kural yok. Bu durum sadece psikoloji için değil tüm sosyal bilimler için geçerli.
Nasıl tam anlamıyla örnek verilir bilmiyorum ama şöyle bir deneyim.
Örneğin matematikte 2+2=4 tür. Bu her yerde herkes için böyledir. Yani bir kuraldır.
Fizikte, su, deniz seviyesinde 100°C de kaynar. Bu durum dünyanın her yerinde geçerlidir. Yani kanundur.
Ancak psikoloji böyle bir şey diyemez. Sadece şunu diyebilir. Cenaze veya parçalanmış bir naaş görmüş birinin psikolojisi bozulabilir...
Kesinlik ve kanun denen olay, sosyal bilimlerde yok denecek kadar azdır.
Ancak sizin dediğiniz durumda kesinliği bir kenara bırakalım ihtimaller bile oldukça tartışılır. Bu konuda bir çalışma ve veri var mı bilmiyorum ancak böyke bir durumun pek söz konusu olduğunu sanmıyorum.
Buna ispat veya delil de sunayım sizlerin huzurunda...
Sağlık Çalışanları, Otopsi Uzmanları, Olay yeri inceleme ekipleri, Doktorlar, hatta polisler, askerler hatta cenaze yıkayan görevliler.
Cenaze gören kişinin psikolojisi bozulsa ilk onların bozulurdu. Ancak bozulmadı, ilk başlarda belki gördüklerinde kötü oldular, belki kustular ancak zamanla alıştılar.
Alışma ve duyarsızlaşma diye bir durum var psikolojide. Bunun en güzel örneğini de yaşıyoruz. Pandemide ilk zamanlar 2 3 kişi vefat ettiğinde ve vakalar binleri gördüğünde herkes telaşlı ve korkuluydu. Daha sonra günde onlarca insan vefat etmeye ve binlerce kişi hastalanmaya başlamasına rağmen tedbirlere eskisi kadar dikkat edilmemeye başladı. Bu durum alışmaydı. Bu günlerde günde yüzlerce insan ölüyor binlercesi de hastlanıyor ancak bırak korkup telaş yapmayı, adeta normal bir şey gibi kaale bile almıyoruz. Bunun adı da duyarsızlaşma.
Yani insanların cenaze görmesinden kaynaklı psikolojisi bozulacak diye bir kurak söz konusu değil. Bozulabilir de bozulmayabilir de.
Psikoloji dediğimiz şey de o kadar kolay bozulmaz.
Ancak sevdiklerimizin vefatında ve cenazesini gördüğümüzde ve heleki bu durumun canice gerçekleşmesinde psikolojimiz bozulabilir. Ve bunun bir çok nedeni olabilir.
Genellikle bunun nedeni sevdiğimizden ayrılamama ve bunu kabul edememedir. Freud a göre bu yadsıma. Örneğin bir çiftin çocukları vefat etmesine rağmen, hala o varmış gibi kıyafet alması sofraya ona tabak çıkarması gibi.
Genellikle böyle durumlar ilk başta yadsıma ile başlar. Bir süre sonra o kabullenmemeyi içimizde saklar, başka bir şey düşünemez hala gelir daha sonrasında çektiğimiz psikolojik sıkıtılar ilk başta fizyolıjik sorunlara dönüşmeye ve ağır depresyonlardan intiharlara veya şizofrenilere veya başka psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir.
Bu durumların yaşanmasının tam sırasını ve zamanını vermek pek mümkün değildir. Çünkü buna geçmişteki yaşantımızdan(çevremiz), ailemize (kalıtımımıza ) kadar bir çok neden etkili olabilir.
Böyle durumlarda ve bu durumları yaşayan kişileri ne olursa olsun, kişi ne kadar iyi görünürse görünsün bir psikoloğa gitmekte oldukça fayda vardır.
Unutalmamalıdır ki psikolojik sorunlar da fizyolojik sorunlar gibi uzmanı tarafında tedavi edilebilir ve edilmelidir