Biyolojik evrim, türlere ait bireylerin yaşam içinde gözlemine müsade etmeyecek kadar yavaş, tür ün birey gibi ele alınması gereken çok uzun vadeli bir süreçtir. Oysa kültürel evrim katlanarak ilerlediği için, her yeni gelişim aşamasında, ivmelenir ve görünür şekilde gelişir. Fütüristler önceleri 10-20 yıllık öngörülerde bulunabiliyorken, günümüzde 5 yıllık öngörüler bile iddialı olamıyor, çünkü gelişim o kadar hızlandı ki, nasıl ilerleyeceği önceden sezilemiyor. Burada sorun, biyolojik evrim ile kültürel evrimin hız farklarından dolayı türe ait bireyler açısından makasın açılıyor olması hali. 50 bin yıl geçmişe ait genetik mirasa sahip insanın, kültürel olarak uzayda yaşamaya çalışması, bu mesafeyi netleştirecek bir yaklaşım olabilir. İnsan olarak birey bazlı bir bakış açısına sahibiz genel olarak. Bu nedenle uzun vadeli değişimlerle çok ilgili değiliz. Küresel ısınmaya olan ilgisizliğimiz de konuyla alakalı. Birey olarak yapabileceğimiz bir sürü şey olmasına rağmen, nasılsa ben görmem olumsuz etkileri, yaşayıp gidiyorum bana ne diyebiliyoruz. Evrimsel değişimler daha sorunlu bu açıdan, bir çok insan evrimin olmadığını iddia bile edebiliyor. Sebebi ideolojik de olsa, uzun vadeli periyodik değişimler birey olarak ilgimizi çekmiyor. Kültürel evrimin temelini kognitif fonksiyonlardan aldığı, ve bilişsel yetilerin gelişmede plastisite nedeniyle neredeyse sınırsız olması nedeniyle, biyolojik evrimle karşılaştırılamaz bir şekilde ivme oluşturma potansiyeli söz konusu. Ortak bilincin, gelişimi doğrusal olarak desteklemesi, mağara yaşam şartlarına uygun genetiğin, uzay şartlarına uyumlanma çabasına olanak sağlaması gibi gariplikleri rasyonalize edebiliyor. Transhümanizm, biyolojik evrimle kültürel evrimin açtığı uzun mesafeyi kapatmak için bir araç olacak gibi görünüyor teorik anlamda. Çünkü bilgilerimiz o kadar arttı ki, biyokimyasal olarak bu beden yapısıyla inanılmaz biçimde gelişemeyeceğimizi artık biliyoruz. Bir çok otör, enerji üretmede fotosenteze geçeceğimizi düşünüyorlar. Fütürsitler de, meka dijital bedenlere geçiş yapacağımızı düşünüyor. Net konuşmak zor da olsa, ileri düzeyde gelişen kognisyon, bu yetersiz bedenden memnun olmama sınırlarını aşmak için dur durak bilmeden çözüm arayacak o kesin.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Kaynak. (14 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 14 Ocak 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı