Insan saçı "kıl" olarak adlandıralım. Yani memeliler için literaturde tüy ya da kürk degil kıl olarak kullanılıyor. Vucudumuzdaki her organizmada oldugu gibi saçların da pek ulvi bir görevi var; beynin alacağı hasarlara karşı onu korumak. Evrimsel süreçte uzun saçın, kuzeye doğru göç eden topluluklarda 'cinsel seçilim baskısı' yüzünden ortaya çıktığı tahmin ediliyor.
Bir diger açıklama;
"Aslında paleoantropolojistler soruyu tersten soruyor. Diğer primatlardan farklı olarak neden tüylerimizi kaybettik? En kabul gören teori termoregülasyon için. Ağaçlardan inip savanada yaşamaya başlayınca gündüz güneş altında, sıcakta dolaşıp avlanabilmek vücut tüylerinden kurtulup, ter bezlerimizin artmasıyla mümkün oldu. Özellikle tırmanma ve alet yapımı kullanımında avuç içi ve ön kolun iç kısımlarındaki tüylerin kaybı işe yaramış görüyor. Tavşanlarda yapılan deneyler bundan Dkk2 geninin sorumlu olduğunu gösteriyor. Ayrıca tüysüz olmak bit, pire ve benzeri parazitler açasından da avantaj oluşturuyor. Başımızda ve cinsel organların çevresinde kalan kılların ise pratikte faydaları başı güneş ışıklarından korumak ve cinsel etkileşimi arttıran koku ve feromonların yayılmasını sağlamak gibi görünüyor.
Tüylerin dökülmüş olmasının bir avantajı da birbirimizin vücut dilinden anlamamızı kolaylaştırmış olabilir. Öfkelenince yanakların kızarması, korkunca terlemek, derinin doğal renginin dışında mavi, yeşil renkler alması hastalık belirtisi olarak kolayca algılanabiliyor. Hatta bu görmede farklı gölgeleri ayırt etmemizi sağlayan konik hücrelerin gelişmiş olmasının da bir açıklaması olabilir. Çünkü hayvanların çoğunda gözlerde iki tip konik hücre bulunurken kuşlarda, bazı sürüngenlerde ve insanlarda 3 tip konik hücre bulunuyor. Kuşlar ve sürüngenlerdekiler farklı dalga boylarını görmeye özelleşmişken insanlardaki daha değişik olarak grinin tonları ve gölgeleri ayırt etmede işe yarıyor. Bu ormanda avcılık esnasında da işe yaramış olmalı.
Uzun saçın evrimi ise sonradan gelişmiş. Uzun saçın, kuzeye doğru göç eden topluluklarda cinsel seçilim baskısı yüzünden ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Yiyecek toplamak zorlaştığından ve avlanmanın erkekler için zor ve hayati tehlike arz eden bir iş olması nedeniyle, bir anlamda erkekler eş olarak kıymete biniyor; buna karşılık, "çok eşlilik masraflı" hale geliyor. Dolayısıyla erkeklerin ilgisini çekebilen uzun saçlı kadınların üreme şansları artıyor. Bu baskı, Buzul Çağı'nda Avrasya bölgesinde zirveye ulaşıyor ve saçın evrimi görece yakın bir geçmişte tamamlanıyor. Kadınların saçlarının giderek uzaması, erkeklerin saç uzunluğunu da etkiliyor haliyle."
Kaynaklar
-
Patrick Yesudian. Human Hair – An Evolutionary Relic?. (3 Temmuz 2011). Alındığı Tarih: 31 Ocak 2021. Alındığı Yer:
doi: 10.4103/0974-7753.90799.
| Arşiv Bağlantısı