İlham'ın bilimsel tanımı, belli bir süre üzerine düşündüğümüz bir problemin artık onla ilgilenmediğimiz ve beynimizin "üretken" olmadığını düşündüğümüz( biz hiç bir şey yapmıyorsak bile beynimiz her zaman üretkendir aslında. Örneğin: çözmeye uğraştığımız fakat çözemediğimiz bir matematik problemini otururken, otobüste giderken veya tuvalette bir anda nasıl çözeceğimizi saptamamız gibi.) bir zamanda aniden "aydınlanmamız" hah! işte böyle olmalı dediğimiz(aha! moment) an. Bunun psikolojideki adı "içgörüsel öğrenmedir".
İçgörüsel Öğrenme:Gestalt psikologlarından Köhler tarafından ortaya konmuştur. Köhler’e göre içgörüsel öğrenme ilişkilerin fark edilmesi ile gerçekleşir. Organizma bir problemle baş başa kaldığında, problemin çözümüyle ilgili ilişkiler fark ederek çözümü birden bulmakta ve içgörüsel öğrenme gerçekleşmektedir.
İçgörüsel öğrenmede üç aşama bulunur:
Ön çözüm dönemi: Birey zihinsel deneme-yanılmalar yaparak olası çözümleri düşünür, gözden geçirir, ipuçlarını kullanır, gerekirse eski öğrenmelerini kullanarak karşılaştırmalar yapar.
Hah! Anı: İpuçları ve problemi oluşturan öğeler arasındaki ilişkiler birdenbire fark edilir ve problemin nasıl çözüleceği anlaşılır.
Çözüm Dönemi: Bulunan çözüm performansa dökülür.
Köhler içgörüsel öğrenmeyle ilgili deneylerini maymunlar üzerinde yapmıştır. Bunun için büyük kafesler hazırlamış, kafesin tavanına doğrudan ulaşılamayacak biçimde bir muzz yerleştirmiştir. Kafesin içine de çeşitli çubuklar ve sandıklar koymuştur. Daha sonra aç bıraktığı şempanzeleri kafese almış ve onları gözlemeye başlamıştır. Bazı şempanzeler muzu almayı başaramazken bir tanesi sandıkları üst üste koyarak bir diğeri ise bir sandığın üzerine çıkarak muzu almayı başarmıştır. Sultan adı verilen bir şempanze iki çubuğu eline almış ve bir süre çubukları inceledikten sonra bunların birbirine eklenebildiğini fark etmiş ve çubukları birbirine ekleyerek daha uzun bir çubuk elde etmiş, muzu bununla dürtükleyerek düşürmüş ve almıştır.[1]
Buradan şunu söylebiliriz ki beynimizin "durduğu" veya "kilitlendiği" bir an yoktur çünkü beynimiz her zaman verileri işlemeye devam eder. Üstte açıkladığım kuram da bunun bir sonucudur aslında.
Kaynaklar
- M. BAYRAKCI. (2013). Sosyal Öğrenme Kurami Ve Eğitimde Uygulanmasi. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, sf: 198-210. | Arşiv Bağlantısı