Newton fiziği bize kütleler arası çekim kuvvetini harika bir formül ile ifade eder.
Yazdığımız bu formül ve yörünge hesaplama formülleri, öylesine mükemmel çalışmaktadır ki, bir dönem "Newton Yasaları" olarak anılmıştır. Elbette bu formüllere uymayan istisnalarda vardı, Merkür'ün 43 yay/saniyelik yörünge sapması gibi. Hatta bazı gök bilimciler bu yasalara öylesine inanmıştır ki, bu sapmaya henüz tespit edemediğimiz başka bir gezegenin neden olduğu düşünülmüştür.
Newton'un kendisi dahil olmak üzere, pek çok fizikçinin kafasını karıştıran şey, (tıpkı şu an sizin kafanızı karıştırdığı gibi) kuvvetin nereden geldiğidir, eğer ortada uygulanan bir kuvvet var ise hangi enerjiyi harcayarak bu kuvvet uygulanabilir oldu v.s.
Bu kafa karışıklığını gideren Genel Görelilik Teorisi olmuştur. Einstein net bir şekilde ortada bir kuvvet olmadığını, kütlelerin uzay-zamanı büktüğünü ve cisimlerin bu bükülen uzay doğrultusunda hareket ettiğini ispatlamıştır.
Sonuç olarak; "kütleçekim kuvveti" aslında hatalı bir ifadedir, çünkü ortada bir kuvvet yok, bu ifadenin yerine "kütleçekim etkisi" daha kabul edilebilir gibi görünüyor.