Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Mustafa Uslu
Mustafa Uslu
4,581 UP
Üye
0

Hz.Muhammed’in okuma yazması var mıdır?

3,991 görüntülenme
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Soruyu Soranın Seçtiği Cevap
Aden Deniz Sevik
Teolojiye yoğun ilgim var.

İlk olarak bu konuda kesin bir bulgu yok sonuç itibariyle bahsettiğimiz bir din ve bir peygamber olduğundan kesin bulgular biraz zor. Ancak islama göre Muhammet peygamberin okuma yazması olmadığı peygamber olduktan sonra ise kısmen öğrenmiş olabileceği düşünülmekte. Bundan dolayı vahiy meleği olan Cebrail Muhammet peygambere vahiyleri ezberletiyor. O ise katipler aracılığıyla bunu yazıya aktarıyor. Hz Muhammet'ten kalan herhangi bir yazılı kaynak da bulunmamakta, veda hutbesi olarak bilinen metinler veya diğer belli başlı adetler Hz Muhammet öldükten sonra yazıya geçirilmiştir. Muhammet peygamberin sonradan yani peygamber olduktan sonra kısmen okuma yazma öğrenmesi de mümkün. Yarım yamalak kendi ismini yazacak kadar veya biraz okuyacak kadar okuma yazmayı sonradan öğrendiği de müslümanlar arasında kabul görüyor. Sonuç itibariyle Muhammet peygamber ticaretle uğraşan ve kervansaraylar gezen bir tüccar olduğundan bir miktar hesap kitap ve okuma yazma becerisi olması muhtemel. Ancak bahsettiğim gibi bu kısmen okuma yazma durumunu da peygamber olduktan sonra kazandığı düşünülüyor ,kesin olmamakla birlikte, yazılı kaynak olan hadislerde bazı cümleler Hz Muhammet'in okuma yazma bildiğini iddia eden kesim tarafından delil olarak gösteriliyor. Yine iddialara göre Hudeybiye antlaşmasına Hz Ali "Allah'ın resulu Muhammet" yazıyor, müşrikler ilgili maddenin silinmesini isteyince ise Muhammet peygamber devrik bir yazıyla kendisi yazıyor. Ancak bunlar duyumlardan ve kesinliği olmayan anlatılardan ibaret. Bu sorunun kesin bir cevabı yok.

390 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
0
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Cevap
Erdem Toprak
Araştırıcı

Ümmi: Anasından doğduğu gibi kalan; yeni bir bilgi edinmemiş olan; okuma-yazma bilmeyen gibi anlamlara gelir. "Ümm" kelimesinin ism-i mensubu "ümm"e mensup olan, Arap dilinde "ümm"; anne, bir şeyin aslı gibi anlamlara gelir (Firûzâbâdî, el-Kamûsu'l-Muhît, Beyrut 1987, 1891).

Sözlük anlamının yanında mecazi bazı anlamları da vardır. Kur'ân-ı Kerîm'de anne, asıl (kaynak), dönülecek yer ve süt emziren anlamlarında kullanılmıştır (Abdurrahman İbnu'l-Cevzî, Nüzhetu'l A'yuni'n-Nevazır fî İlmi'l-Vücûh ve'n-Nezâir Beyrut,1985,141-142).

Tüm Reklamları Kapat

Kur’an’da “ümmî” kelimesi “okuma-yazma” bilmeyenler için kullanılmıştır. Asıl manası da budur.

“İçlerinden bir de ümmî olanlar vardır ki kitabı bilmezler. Bütün bildikleri bir takım kuruntulardır. Onlar sadece zan ederler.”(Bakara, 2/78)

Tüm Reklamları Kapat

mealindeki ayette bu anlam çok açık olarak görülmektedir.

Meallerini vereceğimiz ayetlerde “ümmî” kelimesi Peygamberimiz (asm) için de kullanılmıştır.

“Onlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıflarını yazılı buldukları o ümmî nebî olan peygambere tâbi olanlardır. O (peygamber), onlara iyiliği emreder, onları kötülükten sakındırır…"

"De ki: 'Ey insanlar! Şüphesiz ki ben sizin hepinize, göklerin ve yerin hükümrânlığı kendisine ait olan, kendisinden başka hiç bir ilâh olmayan, hayat veren ve öldüren Allah’ın gönderilmiş elçisiyim. O halde Allah’a iman edin. Allah’a ve kelimelerine iman eden ümmî nebi olan elçisine de iman edin ve ona uyun ki, doğru yolu bulmuş olasınız.' ”(A'raf, 7/157-158).

“Sen bundan önce ne bir Kitâp okuyor (tilavet ediyor), ne de elinle onu yazıyordun. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar elbette şüpheye düşerlerdi.”(Ankebut, 29/48)

mealindeki ayette Hz. Peygamber (asm)'in okuma-yazmasının olmadığına vurgu yapıldığı gibi, onun için kullanılan “ümmî” vasfının da aynı anlama geldiğine işaret edilmektedir.

Peygamberimiz (asm)'in iki tür mucizesi vardır. Birisi, şahsında görülen mucizeler; diğeri de kâinat üzerinde gösterdiği mucizelerdir. Bu ikinci kısma örnek olarak Ay’ı iki parçaya ayırması, parmağından çeşme gibi suların akması ve az bir yemekten çok sayıda insanı doyurması verilebilir. Birinci kısma giren mucizelerin en parlağı ise ümmiliğidir, bir şey okuyup yazmamış olmasıdır. (et-Tefsirü’l-Kebir, 15:29.)

Peygamberimiz (asm) hiçbir âlimden ders almamış, hiçbir kitap okumamış, hiçbir ilim meclisinden bir şey öğrenmemiş; bir kelime de olsa yazı yazmamıştır. Fakat Peygamberimiz ümmiliğiyle beraber bütün ilimlere vakıftı, bilmediği bir şey yoktu. Ona her şeyi öğreten Rabbiydi.

Tüm Reklamları Kapat

Peygamberimiz (asm) İslâmı anlatmaya başladıktan sonra hiç kimse çıkıp da “Falan meseleyi ona ben anlatmıştım, ben öğretmiştim.” dememiştir.

Tefsirlerimizde “ümmi” kelimesi üç anlamda kullanılıyor:

1. “Ümm”, anne anlamına gelen bir kelimedir. “Ümmi” kelimesi de, buradan türetilmiş bir isimdir. Böylece ümmi, anasından doğduğu hal üzere kalan, okuma yazma bilmeyen, yaratılışı yeni bir şey öğrenmekle değişmeyen insan”a denir.

2. Arap milletine de “ümmi” denirdi. Eskiden beri Araplar, yazı ve hesap bilmeyen bir millet olarak tanınır. Peygamberimiz (asm.) bir hadiste,

Tüm Reklamları Kapat

“Biz yıldızların hareketinden hesap çıkarmayan ve yazı yazmayan bir milletiz.”(Müslim, Sıyam: 15.)

buyurarak bu durumu dile getirir.

3. “Ümmi” Ümmü’l-Kurâ anlamına da gelir, “Mekkeli” demektir. Her üç anlamda da Peygamberimiz (asm)'in okuma yazmayla uğraşmamış olduğu ortaya çıkar. Zaten Kur’an-ı Kerim açıkça Peygamberimizin ümmi olduğunu bildiriyor. Üç ayette “Ümmi Peygamber” ifadesi yer alıyor. (A'raf, 7/157, 1588; Cuma, 62/2.)

Peygamberimiz (asm)bir kitap veya yazıya bakarak okuyamıyordu, fakat Kur’an-ı Kerim’i ezberinden çok güzel okurdu. Kur’ân okumasını ona Cebrail Aleyhisselam öğretmişti. Bu konuda A’lâ Suresi 6. Âyette şöyle buyurulur:

Tüm Reklamları Kapat

“Bundan böyle sana Cebrail’in öğreteceği üzere Kur’an’ı okutacağız da, unutmayacaksın.”

Elmalılı Hamdi Yazır şöyle bir değerlendirme yapmaktadır:

"Bu üç nisbetin üçünde de ümmî okuyup yazmaya uğraşmamış manasına bir vasıftır. Ümmîlik sıradan insanlar hakkında kullanıldığı zaman genelde ilim eksikliğini ifade eden bir noksanlık sıfatı iken, bir ümmînin okuyup yazanlardan daha bilgili olması Allah tarafından olağan durumun aksine olarak, çalışıp çaba göstermeden ilâhî bilgilerle donatılmış olması ve vehbî ilimlere sahip olması peygamber için fıtrat yüceliğine delalet eder. İlmî yüceliği ve kemâli, okuyup yazanları aciz bırakan bir peygamber hakkında "ümmî"lik, her türlü şüpheyi ortadan kaldıran ve onun doğrudan doğruya Allah'tan gönderildiğini her türlü şüpheden arınmış olarak ispat eden harikulade bir üstün özelliktir, yani başlı başına bir mucizedir. Bu bakımdan "o resul, o ümmî nebî" vasfıyla anılması, "O, risaleti ve nübüvveti açık olan mucize sahibi peygamber" demekten daha açık seçik bir belagat örneğidir." (bk. Elmalılı Hamdi YAZIR, Hak Dinî Kur'an Dili, İstanbul, 1979, IV/2297; Kurtubî, el-Cami'li Ahkâmi'l-Kur'ân; Beyrut, 1965, VII/298-299)

Rasûlüllah (asm)'in okuma-yazma bilmediği tüm âlimler tarafından kabul edilmektedir. Nitekim bu durum şu âyette de açıkça ifade edilmektedir:

"Ey Resulüm! Sen vahyimizden önce kitap okuyan veya yazı yazan bir insan değildin; eğer böyle olsaydı, batıl iddia peşinde olanlar şüphe edebilirlerdi." (Ankebut, 29/48).

Hz. Peygamber (asm)’ın ümmîliğin yaygın olduğu bir topluma mensup olduğu bilinmektedir. Kendisinin de ümmî, yani öğrenim görmemiş, okuryazar olmayan bir zat olduğu, tarihî bir gerçektir. Halbuki Kur’ân-ı Kerim'de çok çeşitli bilim dallarına ait bilgiler, ilmî prensipler, neticeler, atıflar veya işaretler vardır. Sadece Yahudi ve Hristiyan dinlerine ve kutsal kitaplarına dair bilgileri gözönünde bulunduracak olursak büyük bir yekün teşkil eder. Bu konulara girmek, hele hele o alanın ilim adamları arasındaki ihtilaflı konularda görüş bildirmek, eleştiri yapmak, karar verip hükme bağlamak, bilgi sahiplerinin bile yanaşamayacağı bir iştir.

Şu hâlde Kur’ândaki bu bilgilere bir merci lâzımdır. Kur’ânı tebliğ eden ve kırk yıllık ömrünü kendi hemşehrilerinin arasında geçiren Hz. Muhammed’in; okul, öğretmen görmediği, hatta yazma bile bilmediği kesindir. Zira Kur’ân, sayısız muhaliflere karşı bu âyeti bildirmiş, hiçbir düşman çıkıp da onun yazı bildiğini ileri sürememiştir. Öyleyse Kur’ân’ın her şeyi bilen Allah Teâla tarafından gönderildiği kesinlik kazanmaktadır.

Peygamberimiz (asm)'in “ümmi” oluşunun pek çok hikmeti vardır. Bunlardan birisi şudur: Şayet Peygamberimiz yazı yazıp okuyabilseydi, Kureyşliler, “O, bu kadar bilgiyi eski kitapları okudu da, oradan öğrendi, Kur’an’ı da eski bilgilerine dayanarak yazdı.” diyeceklerdi. Bu konuyu yukarıda meali verilen şu ayet şöyle dile getirir:

“Sen Kur’an’dan önce hiçbir kitabı okur değildin, elinle de onu yazmadın. Böyle olsaydı müşrikler elbette şüphelenirdi.” (Ankebut, 29/48.)

Fakat Peygamberimiz (asm) öyle bir yazı yazmıştır ki,

Tüm Reklamları Kapat

“Mevlana Câmî’nin dediği gibi, hiç yazı yazmayan o ümmi Zat parmak kalemiyle sema sayfasında bir elif yazmış, bir kırkı, iki elli yapmış.”

Bilindiği gibi, Ay’ın dolunay şeklindeki duruşu Kur’an harflerinden “mim”in yuvarlak kısmına, ikiye ayrılınca da her parçası noktasız “nun”a benzemiştir. Ebced hesabında “mim” kırk, “nun” ise elli olarak hesap edilir. Mevlana Câmî güzel bir şekilde bu gerçeği böylece dile getirmiştir.

“Ümmî peygamber” tabirini nasıl anlamalıyız?

Ümmi kelimesi özetle: “Dünyevî bir tahsil görmemiş olan” demektir. Ümmeti, bu ümmiyetteki inceliği çok iyi kavramış olmalı ki, bilhassa teravihlerde salâvat getirirlerken, o Resul-i kibriyayı (a.s.m.) bu vasıfla yad ederler: "Nebiyy-i ümmî"

Tüm Reklamları Kapat

O nebiyy-i ümmî (a.s.m.) kötülük namına bir şey bilmezdi. Dünyanın bütün ihtiraslarından, hilelerinden, tuzaklarından beriydi. Allah, onu lekesiz, tozsuz, parlak bir ayna olarak hazırlamış, terbiye etmişti. İşte “ümmiyet” denilen bu sâfiyet aynasında vahiy tezahür etti.

“Sanki o zat, vahy-i ilâhînin makesi olan masum ruhuyla zaman ve mekânı tayyederek, o zamanın en derin derelerine girmiş ve gördüğü gibi söylemiştir.”(İşârat-ül icaz)

Âlemlerin rabbi, o şanlı Peygamber (asm)'ini kimseye talebe etmedi. İlâhî takdiriyle buna engel oldu. Bu okuma tehir edildi; tâ “oku” emri gelinceye kadar. Bu emri alan o Nebiyy-i Ümmî (asm.), insanlık âlemine Kur'an'ı tâlim etti; kâinat kitabını rabbinin ismiyle okudu. Ondaki hikmetleri, ince mânâları, gayeleri anlattı. İnsanın mahiyetini, hakikatini, vazifesini öğretti.

O, Rabbinin lütfuyla âhireti, arşı, Levh-i Mahfuzu okurken, müşrikler kendi yaptıkları putlara tapmakla meşgûldüler. Ne kâinatı okuyabiliyorlardı, ne kendilerini, ne de yaptıkları putları. Okuyabilselerdi, kendilerini o taşlara isnat etmezlerdi. Onların okuryazarları en inatçıları, en cahilleriydi.

Tüm Reklamları Kapat

İslâm'ın “oku” emrini iyi anlamaz ve doğru değerlendirmezsek, okula gitmeyen bütün müminleri İslâm'ın bu kati emrine âsi ilân etmemiz gerekir. Bu ise mümkün değil... Kâinatı ve Kur'an'ı, Allah'ın ismiyle, en mükemmel şekilde okuyan o Nebiyy-i Ümmînin, kendi heva ve hevesiyle konuşmadığını, Kur'an bize haber veriyor, yâni Allah taahhüt ediyor. Her sözü, ilâhî iradeye bağlı olan o şanlı nebi, artık kimden ne okuyacaktı?

Peygamber Efendimiz (asm) ümmi idi, yani okuma yazmayı bilmiyordu. Nur dağında Cebrail (as) "oku" demesini nasıl anlayacağız?

Nerede ve ne zaman kitap okuma, ilim vs. üzerine konuşuluyorsa, muhakkak şu da söylenir: “Yüce dinimiz de okumaya büyük önem vermiştir. Nitekim, Kur'an'ın ilk emri oku! olmuştur.”

Doğrudur. Kur'an'ın ilk emri okumaktır. Ne var ki, bu ilk Kur'anî kelimenin devamını okumayı, hemen her zaman ihmal ediyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Ümmi (okuma yazma bilmeyen) Peygambere (asm.) ve Onun elçiliğiyle hepimize gelen “oku!” emrinden kasıt nedir? Okuma - yazma bilmek midir? Mesela Hz. Peygamber bu emre muhatap olur olmaz okuma - yazma öğrenmeye mi başlamıştır? Değilse, “oku!” emrinden aldığı ders nedir? Hem bu emir, “Ne okuduğun, nasıl okuduğun önemli değil, yeter ki oku.” anlamına mı gelir?

Bütün bu soruların cevabını bulmak için “ikra” ile başlayan bu ayetin devamını okumak gerekiyor.

“İkra’ bismi rabbikellezi hâlak.” Yani, “Yaratan rabbinin adıyla oku.”

Kur'an'ın kastı rasgele bir “okuma” değildir. Muhakkak yazılı bir kitabı okumak da değildir. İster bir kitabı okusun, ister her cümlesi ve her bir harfi sonsuz hikmetler ve manalar yüklü olan şu kâinat kitabını okusun “Yaratan Rabbinin adıyla” okumaktır.

Bu emrin ilk kez kendisine verildiği Hz. Peygamber (asm.) ayeti tam da bu manada okumuş; o andan sonra her anı ve her şeyi “Rabbinin adıyla” okuma gayretiyle yoğrulmuştu. Öyle ki, Alman şair Rilkenin deyimiyle, “meleklerin bile hayran kaldığı” bir okumaydı bu. O, ümmi bir peygamberdi, okuma yazma bilmiyordu. Ama kâinat kitabını, fıtrat kitabını ve Kur'an'ı en güzel o okumuştu.

321 görüntülenme
1
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Cevap
Serkan Yağlı
Serkan Yağlı
1,599 UP
Araştırmacı

İslamla meşgul olanların Peygamberin ümmi olmasını savunmalarından kasıt, kendisine indirildiğine inanılan kitabın göksel olduğunu kanıtlama çabalarıdır. Öyle ya, okuma yazması olmayan biri 610 senesinde ancak göklerden gelecek tanrısal bir yardımla ancak okuyup yazmaya başlayabilirdi. Öte yandan, peygamberin okuma yazması yoksa Hatice'nin ticaret kervanında tam olarak ne iş yapıyordu? Yazısız, hesapsız ticaret mi yapılıyordu o devirde?

130 görüntülenme
1
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Cevap
Doğukan Avşar
Din araştırmacısı

Peygamber cok büyük bir ihtimalle okuma yazma biliyordu ancak kuranı anlatmaya başlayıp peygamberliğini ilan etiği zaman insanlara inandırıcı olmak acısından sanki daha önceden okuma yazma bilmiyormuşta kurandan sonra öğrenmiş gibi gözükmek adına söylediği ayetlerde bu kitap inmeden önce okuma yazma bilmiyordum tarzı konuşmalar yapmıştır ve kurandaki ümmi hitaplarıda kurandan önceki 40 senelik sözde okuma yazma bilmediği döneme hitaben hitaplardır

0
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Sorulara Dön
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
EA Akademi
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Youtube
Özgür İrade: Aldığımız Kararlarda *Gerçekten* Özgür müyüz?
Özgür İrade: Aldığımız Kararlarda *Gerçekten* Özgür müyüz?
Araba Tekerleği Yuvarlak Olmak Zorunda mı? Üçgen Tekerlek Mümkün mü?
Araba Tekerleği Yuvarlak Olmak Zorunda mı? Üçgen Tekerlek Mümkün mü?
Büyük Patlama Neden Evrenin Başlangıcı Olamaz?
Büyük Patlama Neden Evrenin Başlangıcı Olamaz?
Detoks Saçmalığı: Vücudunuzu Toksinlerden Nasıl Arındırırsınız?
Detoks Saçmalığı: Vücudunuzu Toksinlerden Nasıl Arındırırsınız?
Evrene Dair 7 Sorunuza 7 Cevap! | Sorun Var #5
Evrene Dair 7 Sorunuza 7 Cevap! | Sorun Var #5
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Gönder
Ekle
Soru Sor
Geri Bildirim Gönder
ve seni takip ediyor
Evrim Ağacı Uygulamasını
İndir
Chromium Tabanlı Mobil Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
İlk birkaç girişinizde zaten tarayıcınız size uygulamamızı indirmeyi önerecek. Önerideki tuşa tıklayarak uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu öneriyi, yukarıdaki videoda görebilirsiniz. Eğer bu öneri artık gözükmüyorsa, Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Chromium Tabanlı Masaüstü Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
Yeni uygulamamızı kurmak için tarayıcı çubuğundaki kurulum tuşuna tıklayın. "Yükle" (Install) tuşuna basarak kurulumu tamamlayın. Dilerseniz, Evrim Ağacı İleri Web Uygulaması'nı görev çubuğunuza sabitleyin. Uygulama logosuna sağ tıklayıp, "Görev Çubuğuna Sabitle" seçeneğine tıklayabilirsiniz. Eğer bu seçenek gözükmüyorsa, tarayıcının Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Safari Mobil Uygulama
Sırasıyla Paylaş -> Ana Ekrana Ekle -> Ekle tuşlarına basarak yeni mobil uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu basamakları görmek için yukarıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak için tıklayın

Önizleme
Görseli Kaydet
Sıfırla
Vazgeç
Ara

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close