İstemediğim bir dünyada her gün kendimi öldürüyorum. Bilinmezde kalmış bir acının eseri ama hala dökülüyor dudaklarından ağıt sesi.
Yürürüm,ağlarım. Acıyan yerime dokunur,dokunsam da kanarım. Üşütür beni akan kanımın sıcaklığı. Boş verip adımlarımı atarım,ayak tabanlarım yara olur,oturup dinlenmek isterim. Bir hırsız gelir çalar beni benden. Kaybolan parçalarımın bir başkasına verilişini izler,kendime acırım. Ama bu sefer de zaman gelir yanıma,bana sormadan serer örtüsünü üstüme. Oysa ben hala kanarım. O sırada dizlerimi tutup kendime çekerim,ağladım ağlayacağım.
İnanmıyorum,inanmak istemiyorum. Oysa sanırım ki yukarıdaki benimle asla tatmin olmayacak. Umarım yakın bir zamanda,öyle hemen de değil ama uzun da sürmeyen bir zamanda -lütfen- al sessizce nefeslerimi benden. Ben,benimle hiç karşılaşmadım ancak vardır orada bir ben. Al ve ona ver. Belki onları affedersin de yüzlerinde sürer bir tebessüm ebediyeten.