Bunu anlayabilmek için şöyle bakalım: Bir sürü inanış biçimi var, ve herkes kendisini doğru, kendi gibi olmayanı yanılmış, hata içinde olarak düşünmektedir. Kendi doğrularımızın üstün olduğunu düşünürüz.
İnsan genel olarak benmerkezli düşünmek durumundadır ki, kendini özel biricik olarak düşünsün.
Kültür farklılıklarının yanlışlar olarak algılanması, yargılanabilmesi gibi NORM yarıştırma, kendi değerlerine göre farklı kültürler arasında yapay hiyerarşiler kurma gibi tepeden bakan, denetleyici bir yapımız var.
Kendi kültür yapımızı üstün değerli, farklı olanları aşağı, hatalı ya da daha değersiz algılıyor olmamız gibi yapay değer yargılarımıza sıkı sıkıya tutunuyor gibiyiz.
Kendi yanlışlarını savunabilen bir türüz. Bir yandan da, bizim gibi olmayan inanış biçimlerini, düşünce yapılarını, kültürlerini manipüle olmuş, hata içinde görmeye ihtiyacımız vardır. Ki, sahte bir şekilde kendimizi meşru, doğru, değerli, üstün görebilelim.
Anlıyoruz ki, kendimizi merkeze koymak durumundayız ki, özbenlik, öz saygı gibi kendini önemli hissedebilecek noktalar belli olmalı ki, onlar üzerinden kendimiz gibi olmayanlardan ayrılalım, sınırlarımız belli olsun. Oysa ortak gelişim süreci belli bir noktaya geldiğinde, önemli ve değerli hissetmek için bunlara ihtiyacımız olmayacak. Kültür yapısı, inanç biçimi, coğrafya gibi sanal faktörlerin canlıya değer biçmede hiçbir öneminin olmayacağının anlaşılmasıyla, ÖZNEL ile SOSYAL olan arasındaki bağ sorunları aşılacak. İşte kendimizi değil, insanlık merkeze gelmeye başladığında, hiç de başkalarını hata içinde, kendimizi doğru görme gibi tanrıcılık oynamadan, büyük resme bakarak gelişim temelli bakmaya başlayacağız.
Asla olmaz mı diyorsunuz. Bir zamanlar gladyatörlerin aslanlarla savaştığı, birbirini öldürmesinin eğlence amacıyla izlendiği kültürel yapıdan, hayvan haklarının önemine geldik. Sokak hayvanlarına değer verilmesi gerektiğini konuşur hale geldik.
Sosyal yapı canlıdır, ve biz istesek de istemesek de değişir ve gelişir.
Her eski sosyal yapı, bir sonrakine göre manipüle olmuş şekilde düşünülür.
Çünkü kendi sosyal yapımızı merkeze koyarız. :) Bir yerden tanıdık geldi mi.....
Kaynaklar
- Yazar Yok. Kaynak. (13 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 13 Nisan 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı