Öncelikle her şeyin teorisi kavramını pek sahici ve mantıklı bulmayan biri olduğumu belirteyim. Bu yaklaşım gerek kelime anlamı, gerek okuyanların zihninde oluşturduğu görkem gereğince adeta fiziğin ve insan aklının doruk noktası gibi tarif edilmektedir. Bence evreni anlama sürecine Deterministik ( Yani her şeyin hesaplanıp öngörülebilir olması) bakış açısının bir uzantısı ile yaklaşmak sağlıksızdır. Bu tip bir yaklaşımın ne kadar geçersiz olduğunu Arşimet, Newton, Einstein ve Hawking'in fiziğin temellerini kendi ellerindeki bilgi ve yeni yaklaşımlarla tekrar tekrar nasıl sarstığına bakarak bile görebiliriz. Her şeyin teorisi olarak ortaya atacağımız teori her ne kadar ispatlandığı zaman diliminde geçerli ve işlevsel olacak olsa da. Evren hakkındaki sınırlı bilgimize dayanarak yapılmış geçici bir çıkarımdan öteye geçmeyecektir.
Kısacası bildiğimiz ve bilebileceğimiz evrenin tüm bilgisini bir bilgisayara yükleyebilir, ardından bütün bu veriyi işleyip bize bu veriler ışığında 1 dakika veya 1 saat sonra ne olacağının modellemesini yapmasını isteyebiliriz. Ancak bu işlem bile kesin bir sonuç veremeyecektir. Çünkü evren biraz fazla hızlı genişliyor, aynı zamanda değişiyor ve bu değişim o kadar hızlı ve rastgele oluyor ki kesin, mükemmel bir çıkarım yapmak imkansızlaşıyor. Karl Popper'in bilgi felsefesine olan yaklaşımı ve genel olarak belirsizlik kavramı hakkında okuma yapmanı öneririm. Zaten ben de bu yaklaşımı savunan biriyim.
Bence yapay zeka evreni anlama serüvenimizde elimize geçen muhteşem bir araç. Tek bir insanın kendi ömrü içinde analiz edemeyeceği milyarlarca sayfalık deney verisini çok daha hızlı işlemek bu sayede mümkün. Bu imkanları kullanarak fiziğin işleyişi hakkında şimdikinden daha tutarlı ve işlevsel formüller elde edeceğimiz kaçınılmaz. Ancak yine de başta belirttiğim gibi bütün teorilerimiz yeni bir veri ile karşılaştığında tekrardan gözden geçirilmesi ve düzeltmeye tabi tutulması gerekecek çıkarımlar olmaya devam edecek görüşündeyim.
Her şeyin teorisi hakkında son olarak şunu da eklemek isterim. Ben de senin soruna benzer bir düşünce ve beklenti içindeyim. Ancak bunun sebebi insanlardan sadece daha hızlı işlem yapabilme becerisine bir aracın gelip evreni bizden daha iyi anlamlandırmasını beklemem değil. Evreni anlamlandırırken bizim araçlarımızdan yani 5 duyumuzdan ve hesaplama yöntemlerimizden daha farklı dinamikler aracılığı ile daha bütüncül bir yaklaşıma ulaşma ihtimalidir. Buda ancak yapay bir bilinç ve bu bilincin kendi farkındalığı ve tabi kendi evirimi ile mümkün olabilir. Nede olsa biz insanlar dünya atmosferinde adeta kapalı bir kutunun içinde evrenin geri kalanına oldukça yabancı ve duyarsız evrimleşen canlılarız. Niyetim insanı küçümsemek değil tabi. Ancak belkide gezegenimiz dışında geçireceğimiz süre içinde edineceğimiz yeni evrimsel avantajlar evreni anlamlandırma yöntemimizi kökünden değiştirecektir bu sürecin nasıl işleyeceğini şimdilik öngöremiyoruz. Bence asıl sorun böylesine güçlü bir yapay bilincin her şeyin teorisi olmaya aday bir teori bulsa bile bunu bize nasıl anlatacağı olacaktır. Sorunda haklı olarak yapay zekanın işlemleri nasıl basitleştirebileceğine değinmişsin ama bu yinede yetersiz kalabilir. Örneğin ağaçta oturan bir sincaba çok basit bir termodinamik yasasını bile bizim anladığımız ölçüde anlatmak mümkün olamayacağından, iş yine bizim kendi yöntemlerimizi ve araçlarımızı geliştirerek bu sorunu çözmek zorunda olacağımıza çıkıyor diye düşünmekteyim. :)