Kuşkusuz her canlının ne zaman uyuyup ne zaman uyanacağını söyleyen, yani bedensel faaliyetlerini yürütmesini sağlayan bir "iç saatleri" vardır, buna sirkadyen ritim denir. Bazı araştırmalar bu iç saatin metabolizma ile alakalı olduğunu söyler. Bütün türler için geçerli olmasa da metabolizma hızı yüksek olan canlılar zamanı daha yavaş algılarken, metabolizma hızı düşük olanlar ise zamanı daha hızlı algılar. Başka araştırmalar ise canlılardaki zaman algısının beynin bilgiyi işleme hızı ile ters orantılı olduğunu gösterir, bu "Flicker Füzyon Frekansı" denilen bir metot ile bulunmuştur. Mesela sıradan bir oda lambası saniyede 50 kez yanıp sönmesine rağmen biz insanlar onu sürekli yanıyor olarak algılarız. Eğer ki beynimiz bilgileri daha hızlı işleyip lambanın yanıp söndüğünü fark edebilseydi zaman bizler için daha yavaş akmış olurdu. Bir yanıp sönmenin fark edilemeyeceği seviyeye "kritik eşik değer" denilmektedir. Bu değer insanlarda 60 hz iken köpeklerde 80 hz'dir, yani köpekler zamanı bizden daha yavaş algılamaktadır. Örnek olarak bir sineğin kritik eşik değeri 250 hz'dir, bu da bizim bir sineği yakalamak için elimizi uzattığımızda sineğin nasıl bu kadar rahat kaçtığını açıklıyor. Biz her ne kadar elimizi çok hızlı uzattığımızı düşünsek de sinek elimizi ağır çekimde görüp kendisine kaçacak zamanı çok rahat yaratabiliyor. Yani kısaca kritik eşik değeri ne kadar yüksekse canlılar zamanı o kadar yavaş algılıyor. Sonuç olarak; evet, bir kürdanın devrilme süresi ve hızı bir karıncanın veya insanın algısında farklılık gösterir.
[1][2][3]
Kaynaklar
- www.youtube.com. Beynin Zamanla İmtihanı. Alındığı Yer: www.youtube.com | Arşiv Bağlantısı
- Kumbara Dergisi - Türkiye İş Bankası A.Ş.. Hayvanlarda Zaman Algısı | Kumbara Dergisi. (8 Şubat 2021). Alındığı Yer: Kumbara Dergisi - Türkiye İş Bankası A.Ş. | Arşiv Bağlantısı
- My Animals. Hayvanlar Zamanın Akışını Algılayabilir Mi?. (26 Eylül 2020). Alındığı Yer: My Animals | Arşiv Bağlantısı