Merhaba,
Bu iddialar; İnsan'ın bilinçli olarak kötülük üretebilmesine yönelik tepkilerin fazla idealize olmuş şeklidir.
Zira seyrettiğimiz pek çok belgeselde, hayvanların partnerlerine ya da yavrularına şiddet sergilediğine tanık olmuşuzdur. Birden fazla türde, kalan yavruların verimli şekilde beslenebilmesi için, en zayıf ve çelimsiz yavrunun bizzat anne tarafından kovulduğu ya da öldürüldüğü biliniyor. Mesela hemen alttaki verdiğim linkte bir dişi leylek, en zayıf yavrusunu yuvadan aşağı atıyor:
https://www.youtube.com/watch?v=XkGMux7xmUM
Babunlarda erkek bireyler baskınlığı gösterip dişiye kendini kabul ettirmek için, dişiyi ısırarak yaralamaya varan davranışlar sergileyebiliyorlar. Atlarda kızgınlık döneminde erkek bireyler, çiftleşme öncesi kısrakların sağrılarını ısırırlar. Aslan sürülerinde yeni gelen erkek aslan, dişinin/dişilerin tekrar kızgınlık dönemine girmesi ve çiftleşmeye hazır hale gelmesi için yavruları öldürürler.
Fakat bu davranışların hepsi güdüseldir ve hayatta kalmak ya da türün devamı gibi amaçlara hizmet ederler.
İnsan'ın farkı ise; şiddeti bilinçle uygulaması ve hatta şiddet içeren davranışlarına dinsel, geleneksel, kültürel bahaneler üretmesi, bu edimlerini haklı çıkarmaya yeltenmesidir.
Özetle; hayvanlarda şiddetin nedeni güdüler iken, insanlarda kültürel sebepler olabilmektedir ve bu da şiddet içeren davranışları ahlak'ın alanına sokmaktadır. Kısacası biz buna 'kötülük' diyoruz.
Sevgiye kalın.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Ondokuz Mayıs Üniversitesi. (28 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 28 Nisan 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Kriminoloji. (28 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 28 Nisan 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı