Charles Darwinin en çok kafa yorduğu konulardan birisi duygusal davranış dışa vurumları. Mesela ağlamak ve gülmek. Bizim ağlama ya da gülme davranışlarının hemen hemen aynıları aynı gerekçelerle ve aynı sonuçlarla şempanze ve bonobolarda da görülüyor. Mesela ağlamayı bir sosyal yardım isteme mekanizması olarak düşüne biliriz. Gülmekse, dünyanın dört bir yanındaki tüm kültürlerde hayati bir öneme sahiptir. Ancak gülmenin var olma nedeni pek de açık değildir. Kanıtlar gülmenin doğuştan sahip olduğumuz sosyal bir fenomen olduğunu gösterse de (örneğin bir grup içindeysek gülme olasılığımız 30 kat artar), bir iletişim biçimi olarak işlevinin ne olduğu gizemini korumaktadır. Modern insanlarda sosyal etkileşimin karmaşık gerçekliği içinde, güçlü ve kendiliğinden gülüşler ile zayıf fakat pürüzsüz, istemli gülüşlerin aromatik karışımı görülür. Bu durum sınırları daha da belirsiz kılmaktadır. Ancak yine de hedef aynıdır, kendimizle aynı tuhaf kıkırdamayı yapan insanlardan hoşlanma eğiliminde oluruz. Şurası açıktır ki özgün bir duygusal gülüşü taklit etmek, sosyal açıdan işleri çok kolaylaştırabilecek değerli bir aldatma aracıdır. Bunun ne kadar doğru olduğuna, hazır gülüşmelerin (Ç.N. Özellikle Amerikan komedi dizilerinde rastladığımız, komik sahnelere yerleştirilen insan gülme efektleri) bulaşıcı etkisine tanıklık ederek bile görebilirsiniz.
Yine de kendi fikrinizi oluşturmak için aşağıdaki linklere tıklayıp bazı bilgiler edine bilirsiniz.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Gülmenin Evrimi. (31 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Ağlamanın Evrimi. (31 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Neden Ağlayınca Gözyaşı Dökeriz ?. (31 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 31 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı