Bir hafıza geri çağrıldığında genellikle orijinal deneyimin mükemmel bir kopyası değil, hatırlama anında mevcut olan çeşitli faktörlerden etkilenen bir yeniden yapılandırma olur.
Bir hafızanın kopya mı yoksa orijinal mi olduğunu anlamak
Hatırlanan bir hafızanın orijinal olayın sadık bir yeniden üretimi olup olmadığını belirlemek zordur. Bilişsel nörobilimdeki araştırmalar her hafıza geri çağrıldığında, esnek hale geldiğini ve yeni ayrıntılarla bütünleşebileceğini veya bozulabileceğini öne sürüyor. Hafızanın bu esnekliği aynı hafızanın zamanla, sonraki deneyimler, duygular ve bağlamsal faktörler tarafından etkilendikçe değişebileceği anlamına geliyor. Beynin geri çağırma süreci bir videoyu oynatmak gibi değil daha çok parçalar temelinde bir hikaye yeniden inşa etmek gibidir.
Hafızanın orijinal haliyle korunması
Hafızanın orijinal haliyle korunması teorik olarak pek mümkün değildir çünkü beynin dinamik doğası buna izin vermez. Bir hafıza geri çağrıldığında bu hafızayla ilişkili sinir yolları aktif hale gelir ve yeniden depolanmadan önce değiştirilebilir. Bu süreç "yeniden pekiştirme" olarak bilinir ve hafızanın sürdürülebilmesi için gereklidir ancak aynı zamanda hafızanın yeni bilgilerle güncellenmesine kapı açar bu da hafızayı başlangıçta kodlandığı haliyle korumanın zorluğunu artırır.
Hafızanın mevcut eklemelerle yeniden kaydedilmesi
Bir hafıza her geri çağrıldığında mevcut bağlamdan etkilenebilir. Bireyin mevcut duyguları, düşünceleri ve hatta çevresindeki ortamı içerir. Bu "yeniden kaydetme" süreci zamanla hafızanın kademeli olarak değişmesine yol açabilir. Bu da hafızanın yeni unsurlar eklendikçe ve alakasız veya tutarsız ayrıntılar filtrelendikçe orijinal olaydan yavaş yavaş uzaklaşabileceği anlamına gelir.[1][2]
Örneğin bir keresinde Topboğazı'ndan Kırıkhan'a giden yolu yürümüştüm. 10 km falan dümdüz yol belki bilirsiniz. O günkü sıcak havayı, yorgunluğumu ve yol boyunca gördüğüm manzaraları hatırlıyorum. Ancak yıllar sonra bu anıyı düşündüğümde bazı detaylar değişmiş olabileceğini düşünüyorum. Yolda yürürken sağ tarafta bir eve denk geldim ve bir bardak su istedim, suyun soğuk olduğunu, havanın aşırı sıcak fakat nemsiz olduğunu ve suyu vere kişinin 80 yaşlarında bir amcanın olduğunu hatırlıyorum. Fakat bardağın rengini, evin etrafında ağaç olup olmadığını, yürümeye başladığımda kaç km sonra o eve denk geldiğim konusundaki fikirlerim net değil. Bu da hafızamızın zaman içinde yeniden şekillenmesinin ve mevcut deneyimlerimizden etkilenmesinin bir sonucudur.
Hukuki süreçlerde ve tanıklıkta yaşanan sorunlar
Hafızanın esnekliği özellikle görgü tanıklığı gibi hukuki bağlamlarda önemli zorluklar ortaya çıkarır. Çünkü hafızalar her geri çağrıldığında değişebilir. Bir bireyin tanıklığı zamanla tutarsız hale gelebilir ve bu da potansiyel olarak yanlış hatıralara veya değişmiş hatırlamalara yol açabilir. Bu tutarsızlık tanıkların güvenilirliğini zedeleyebilir ve haksız mahkumiyetlere veya önemli delillerin göz ardı edilmesine neden olabilir. Hukuk sistemleri bellek temelli delillerin güvenilirliği konusunda sıklıkla zorluk yaşar çünkü araştırmalar kendinden emin görgü tanıklarının bile hafızanın yeniden yapılandırıcı doğası nedeniyle yanılabileceğini göstermiştir. Önceki örneğimdeki gibi, eğer o bardak bir cinayet silahı olarak kullanıldıysa :) benim o bardağın rengi hakkındaki görüşüm yüksek ihtimalle yanlış olacak.
Kaynaklar
- M. K. Johnson, et al. (2012). The Cognitive Neuroscience Of True And False Memories. True and False Recovered Memories, sf: 15-52. doi: 10.1007/978-1-4614-1195-6_2. | Arşiv Bağlantısı
- A. Savarimuthu, et al. (2023). Receive, Retain And Retrieve: Psychological And Neurobiological Perspectives On Memory Retrieval. Springer Science and Business Media LLC, sf: 303-318. doi: 10.1007/s12124-023-09752-5. | Arşiv Bağlantısı