Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Melis Nur Yolseven
Üye
7

Feminizm hakkında görüşleriniz nedir? Bazı insanlar neden Feminizm düşüncesinden rahatsız olurlar?

3,127 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
9 Cevap
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur

Feminizmin pek rahatsız olunabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Feminizmden rahatsız olunduğu söyleniyorsa ya feminizmin çarpıtılmasından rahatsız oluyorsunuz ya da gerçekten feminizm karşıtısınız. Kavramlar yanlış anlaşıldığı için feminizmin kadınlara yönelik bir ayrımcılık yaptığı, ayrıcalık istediği, erkek düşmanlığı olduğu, biyolojiye karşı çıktığı gibi yanlış algılar artabiliyor.

İlk olarak şunu anlamak gerekiyor. Uzun yıllar boyunca kadınların "insan hakları" ihlal edilip ayrımcılık yapıldı, fırsat eşitliği engellendi. Sistematik şiddet, adaletsizlik, eşitsizlik, toplumsal kalıplar ve daha nicesi. Bunlar hala tamamen çözülmüş sorunlar değiller ve bu sorunlar hem kadınlara hem erkeklere zarar veriyor. Bu mücadele bir aşağılık kompleksi değil. Bunu aşağılık kompleksi olarak görürsek, bütün hak kazanma çabalarına haksızlık etmiş oluruz. Öte yandan bu ayrımcılık da değil. Ben buna taksonomik bakış açısı diyorum. Ortada kadınlara yönelik belli bir sebepten sistematik bir sorun varsa sadece "insan hakları" genel fikrini sunarak sorunu çözemezsiniz. Zaten sorunun olmasına sebep olanlar kadınları o genel fikrin dışında tutarak haksızlık yapıyor ve şiddet uyguluyor. Bu yüzden erkekler de zarar görüyor hatta. Bu sistematik sorunları insan hakları genel fikrinin içine koyma ve uygulamaya sokma savaşı, aslında feminizmdir.

Tüm Reklamları Kapat

Yaygın bir hata, feminizmin bu mücadelesinin çarpıtılmış versiyonlarıdır. Her mücadelede radikaller olacaktır ve radikaller olduğu için esas mücadeleyi bırakamazsınız. Esas mücadele kadın ve erkeklerin (hatta bütün insanların) biyolojik, psikolojik farklılıkları olduğu gerçeğine karşı olamaz. Bu gerçeklere karşı çıkan ne yaptığını bilmiyordur. Biyolojiyi savunduğunu sanıp feminizme karşı çıkanlar, toplumun kadın ve erkeğe yüklediği yapay sözde zorunlulukları evrimsel bir gereklilik sanabiliyor. İşte esas mücadele bunlara karşı yapılan mücadeledir. Esas mücadele sistematik hak kayıpları, fırsat eşitsizlikleri; psikolojik, fiziksel ve toplumsal şiddeti çözmektir. Bu sorunların çözülmesinden rahatsız olmuyorsanız feminizmden rahatsız olmamalısınız.

Kadına şiddet ve kadın haklarından bahsederken de kadın haklarını canlı hakları/insan hakları/birey haklarından ayrı bir nitelikte görmüyoruz. Sadece kadına şiddeti daha iyi bir şekilde çözebilmek adına ona yakınlaştırma yapıyoruz. Kadına şiddet, diğer bütün şiddet türleri gibi dallanıp budaklanan özel bir sorundur. Sihirli bir değneğiniz yoksa herkese aynı anda genel bir bakış açısı sağlayamazsınız. Bu yüzden genel bakış açısı ile bütün sorunları aynı anda çözemezsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Her özel şiddet türünün kendine özel bir sistematiği vardır. Bir sorunu çözmek için özel sistematiğe odaklanılmasının sebebi o sorunu diğerlerinden üstün görmek, sorun yarıştırmak, "ayrıştırmak" değildir. Tam tersine, ayrıştırmayı ortadan kaldırmak istiyorsanız derinleşmiş sorunların çözümüne odaklanmak için buna başvurmak zorundasınız.

Buna karşı çıkanlar şöyle diyecektir:

"Kadın hakları insan haklarıdır. Kadın haklarını savunmak yerine kadınlar için de insan haklarının geçerli olmasını savunun, kadın-erkek diye bir ayrım yapmayın."

Bu itirazı birey hakları ve canlı haklarına kadar genelleştirmek mümkündür. Ancak ayrımı kadın haklarını savunanlar yapmamaktadır. Kadın haklarını savunanlar, zaten kadın haklarını insan haklarından ayrı görmemektedir. Kadın haklarını insan haklarına dahil etmeyenler, kadına şiddet uygulayanlardır. Kadına şiddet uygulayanlar, insan haklarının genel bakış açısını ve ana hatlarını anladıklarını düşünebilir. Bu bir bilişsel çelişki oluşturacaktır. Şiddet uygulayanlar, bu bilişsel çelişkiyi çözmek için kadınları "insan hakları" genel bakış açısının dışında görecektir. Bu yüzden sorunu genelleştirmenin ya da genel bakış açısı ile çözmeye çalışmanın bir faydası olmayacaktır.

Kısaca: "Kadına şiddet uygulayanlar, kadınlara insan oldukları değil, kadın oldukları için şiddet uyguluyor." Şiddet uygulayanlar, insan haklarını bilse bile cinsiyetleri sebebi ile kadınlara toplumsal, psikolojik, siyasi şiddet uyguladığı için cinsiyet sadece biyolojik bir olgu olmanın ötesine geçmiştir.

Sorun cinsiyet kaynaklı ise sorunu çözmek için cinsiyeti vurgulamanız gerekir. Cinsiyeti vurgulamaktan kaçmak, sorunun ayrıntısını görmezden gelmektir. Örneğin "Aynı işi yapan ve aynı emeği veren iki insandan birinin daha az maaş alması." sorunun genel tanımıdır. "Aynı işi yapan ve aynı emeği gösteren herkes aynı maaşı alsın." ise bir ana fikirdir, temennidir ve sadece bunu demek ile yetinirseniz ütopyadır. Sorunu çözmek için sorunun ayrıntısına inmek zorundasınız. Önce sorunun cinsiyet ile ilgili olduğunu kabul edersiniz. Bu cinsiyetleri ifade edersiniz. "Aynı işi yapan ve aynı emeği veren kadınlar, erkeklerden daha az maaş alıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği var ve çözmek için şunlara başvurmalıyız." dediğiniz anda kadın haklarını savunmuş olursunuz.

228 görüntülenme

Kaynaklar

  1. U. Derin. Şiddeti Kategorize Etmek Ve Hak Ayrımcılığı Meselesi. (6 Ağustos 2022). Alındığı Tarih: 20 Mart 2023. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Moderatör Uyarısı
Yetersiz Kaynak 1 moderatör tarafından eklendi
Evrimsel biyolojiye yönelik iddialar için yeterli kaynak sunulmamış.
0
Görkem Öge
Sinema yazarı

Feminizm'den çok ama çok rahatsız oluyorum. Çünkü feminizm, başka bir çok ideoloji gibi esnetilmeye, bağlamından koparılmaya çok uygun ve hatta bu ideolojiyi ortaya atanların da dünyaya kazandırmak istediği fikrin değerinden çok daha fazla değerde başka değerleri kaybettirmiş bir ideoloji.

Belirttiğim noktayı detaylıca açıklamak için üzerine çok uzun yazmak lazım ama şöyle özetlemeye çalışabilirim: Feminizm kabaca, "kadın hakları" üzerine biçimlenen bir ideoloji ama bu kökten yanlış bir kabul. Çünkü erkek hakkı diye bir şey yoksa kadın hakkı da yoktur ve olmamalıdır. İnsan hakkı vardır. Özgürlük, serbestlik, kanun ve hukuk önünde eşitlik, çalışma ve eğitim özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, evlenmeyi, üremeyi, aile kurmayı istemek ya da istememek gibi birçok çağdaş dünya hakkı her insan için geçerlidir. Buna göre yobaz bir erkek, eşinin ya da kızının bu haklarına müdahale ediyor ve kadına baskı uyguluyorsa bu "kadın haklarının ihlali" değil, "insan haklarının ihlali"dir. Bunu devletle yapıyor ve kadın vatandaşlarına baskı uyguluyorsa bu da insan hakları ihlalidir. Yani aslında "kadın hakkı" dediğim her şey zaten insan hakkıdır. Bana kadının hakkı olup da erkeğin hakkı olmayan ya da tam tersi olan bir şey söyleyebilecek biri var mı? Sanmıyorum.

Tüm Reklamları Kapat

Ama dünya erkek egemen bir dünya olduğu ve çok yüksek oranda erkekler kadınlara baskı uyguladığı için kadınlar erkeklere karşı bir direniş sergilediler yıllarca ve bu direniş de erkek-kadın savaşı olarak sunuldu. Kadınlar erkeklere direniyor... Ve bu görünüm ve tablo iyi sattı. Ama temelde yanlıştı. Çünkü aranan şey kadın hakkı falan değil. Baskı uygulayan erkekler olsa da. İnsan hakkı.

Ve bu ikilik, kadın ve erkeğin milyonlarca yıllık evrimsel ilişkilerini zedeler seviyeye geldi. "Eşitiz" gibi bir yalan. Bu bir yalan. Eşit falan değiliz. Kanun, hukuk, insan hakları vs. açısından eşitiz elbette ama biyolojik, psikoloijk, estetik, cinsel, duygusal vs. her açıdan çok farklıyız. Üstün ya da düşük değil, farklı. Bazı açılardan kadın üstün, bazı açılardan erkek üstün. Ve bu farklılık ve üstünlükler zaten olmalı, gerekli ve harika bir şey. Böyle olmalı zaten. Farklı olduğumuz, farklı açılardan birbirimizden üstün olduğumuz için birbirimize ilgi duyuyoruz, farklı olduğumuz için birbirimizi arzuluyoruz. Bu devasa "eşitiz" yalanı, kadın erkek ilişkilerini yaraladı. Kadının erkeğe ihtiyacı olmadığı fikri, erkeksiz yapabildiğini gururla dünyaya haykıran sayısız kadın ortaya çıktı. Bu o kadar saçma, o kadar yalan, o kadar kötü niyetli hatta o kadar safsata içeren bir kabul ki... Erkeğin de kadına ihtiyacı var, kadının da erkeğe. En başta evrimsel bu. Buna muhalefet etmek inanılmaz bir saçmalık. Çağlar boyu birlikte yaşamış, birbirine ilgi duymuş aşık olmuş, efsaneler yazmış, milyarlarca çocuk, binlerce nesil ortaya çıkarmış kadın ve erkek feminizmle birbirine ihtiyaç duymayan hatta birbirine düşman tiplemelere dönüştü. Bunu feminizm yaptı. Ve sayısız kadın da bu erkeğe direniş ruhunu, konu ile alakasız başlıklar altına taşıdı. Çocuk doğurup "çocuk bakmak zorunda değilim" diyen kadınlar artık oransal olarak çoğunluk haline geldiler. Evrimsel bu... Erkek baskısı, politik, siyasi, ekonomik vs. değil. Evrimsel. Hamile kalan kadın, emziren kadın, fiziksel olarak daha zayıf olan kadın, o nedenle kadın evde çocuğuyla ilgilensin, erkek de avlansın, eve yemek getirsin... Çok basit. Bu durum, erkek baskısının ortaya çıkardığı bir görev paylaşımı değil. Mantıklı olan bu. Mantıklı olan bu olduğu için milyonlarca yıldır anne ve çocuk arasında bir bağ oluştu, annelik kutsandı ve doğadaki en sıkı bağ haline geldi. Feminizm, bu bağı bile kopardı. Biyolojik olarak annesi var olan ama duygusal, fiziksel, sosyal, kültürel olarak annesiz büyüyen milyonlarca çocuk var artık. Sanki kadının annelik yapmasını erkek baskısı ortaya çıkarmış gibi. Modern dünya hâlen bu kadının annelik vasfı ile ilişkisini çözemedi.

Onlarca, yüzlerce sayfa yazılabilir tabi bunun üzerine. Ama özetle... Kadın hakkı-erkek hakkı diye bir şey yoktur. Hak insan hakkıdır. Ki insan hakkı dediğimiz kavram da yapaydır aslında, doğada böyle bir şey yok ama artık medeniyetin ulaştığı noktada insan hakları elbette gerekli, faydalı düzenlemeler. O nedenle konuya insan hakkı olarak yaklaşmak, erkekle kadını pastadan daha büyük dilim koparmak için birbiri ile savaşan değil o pastayı birlikte yapan ve var eden bir ekip olarak görmek ve bu iki cinsin arasındaki farklılıkları, üstünlükleri birer ayrım noktası olarak değil aksine bağlılık noktası olarak görmek gerekli. Kadın ve erkek, cinsiyet açısından birbirleri için evrimleşmiş iki cinstir. Sosyal özgürlük, cinsel tercihler, eşcinsellik, kültürel kodlar vs, hepsine tamam. Hiç bir farklılığa düşman olmamak lazım. Hiç bir tercihe, kültüre, özel hayat kıstasına karşı değiliz ama hiç bir modern dünya akımı ya da paradigması, bu evrimsel gerçeği aşındırmamalıdır. Kadın erkek birbiri için yaratılmıştır. Hiç bir şeyin -hele hele politik akımların- bu evrimsel gerçeği bozmasına izin verilmemelidir.

194 görüntülenme
9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Elif Kavak
Elif Kavak
11K UP
Psikolojik danışman

[1][2]Feminizm ekolleri kendi içerisinde dallara ayrılmış olup genellikle radikal feminizmin kendilerine cephe almasından dolayı rahatsızlık duyan, gördüğüm kadarıyla da çoğunluğu erkek olan kişiler, bu düşünce yapısına karşıdır. Alenen suçlanıyor olmak rahatsızlık vericidir ve de bunun bir şekilde bertaraf edilmesi gereklidir. 'Daha kapsayıcı şekilde düşünülmesi gereklidir, o yüzden olaya kadın-erkek sorunu olarak bakmamak gerek' düşüncesi de bir yerde bunun kılıfıdır şeklinde düşünülebilir. Yazı yazmak, sanat yapmak gibi eylemleri kadının ev içindeki rolü yüzünden gerçekleştirememeleri, üniversitelere alınmamaları hatta ünlü profesörlerce evlerine gitmeleri öğütlenmeleri, görmezden gelinmeleri ile kadınlar (Toplumsal Cinsiyet Yanılsaması kitabından) bu gibi durumlar karşısında kadın hareketi oluşturmayıp ne yapılacaklardı peki?

Radikal feminizm üzerinden genele gidersek, kadınların kadın oldukları için yani alenen cinsiyet eşitsizliği üzerinden sömürüldüklerini ileri sürer ve bu iddayı da neredeyse Nefi'nin eleştiri oklarını yollaması gibi yapar. Buna örnek olarak Solanas'ın 'Erkek Doğrama Cemiyeti (SCUM)' eseri örnek verilebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Psikolojik danışma kuramlarına da yansıması olan 'feminist terapi' ekolünde de amaç, azınlıkta kalanların, kadınların, duygu düşüncelerinin erkekler tarafından anlaşılamaması, hatta ve hatta Freud gibi isim yapmış erkeklerin kadınlara rahimleri oldukları için 'histerik' demeleri, kadınların içinde etkilendikleri durumları göz ardı ederek cinsiyetlerine atıflar yaparak teşhislerde bulunmaları; örnek olarak dönemine göre kadınlar depresyondan daha fazla muzdarip demek ki bu, cinsiyete dayalıdır şeklinde düşünmeleri de feminizmin danışma ekollerine yansımasının sebepleri arasındadır. Neyse ki Karen Horney gibi kadın psikanalistlerin ortaya çıkışı, kadın bakışını da psikoloji alanına beraberinde getirmiştir.

Kadınlara yapıştırılan kalıp yargılara karşı dönüşüm gerçekleştirilen 'kişisel olan politiktir' düzleminde, kadınları hasta edenin aslında inşa edilen toplumsal yargıların olduğu ve bunun aşılması için de feminist bakışın getirilmesinin gerekliliği, elbet bir gün anlaşılacaktır.

Danışma kuramına yansıması şeklinde ele almaya çalıştığım yorum, umarım fayda sağlar.

Kaynaklar

  1. V. Solanas. (2011). Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu (Scum). Yayınevi: Sel Yayıncılık.
  2. C. Fine. (2011). Toplumsal Cinsiyet Yanılsaması. ISBN: 9789755705040. Yayınevi: Sel Yayıncılık.
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Seyda Karas
Seyda Karas
6K UP
Okur-Yazar

Bir kadın olarak; benim adıma benim haklarımın savunulma iddiasıyla toplumu ve kadını yozlaştıran, içi hakkıyla doldurulamayan , kitleleri amacı dışı kullanmaya müsait olan feminizmden çok ama çok rahatsız oluyorum. Birçok ideolojide olduğu gibi varsayılandan uzak ve tehlikeli buluyorum. Aksi istikamette ilerleyerek bugüne kadar birçok kadına zarar verdiğini düşünüyorum. Hak herhangi bir cinse ayrılmadan birçok düzlemde eşit şekilde olmalıdır. Erkek ya da kadın fark etmeksizin kişilerin eğitimsiz ve insanlığa zarar verecek eylemlerinin bir cinse ait davranış olarak nitelendirilmesi , hedef gösterilmesi herhangi bir hakkı savunma biçimi olmamalıdır.

138 görüntülenme
8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
İnce Bilim
İnce Bilim
15K UP
Okuyan ve araştıran bir üniversiteli

Feminizm hakkında görüşlerim, herkesin eşit haklara ve fırsatlara sahip olması gerektiği fikrine dayanıyor. Ancak, bazı insanların feminizmden rahatsız olması, yanlış anlamalar veya yanlış bilgilendirme sonucu olabilir. Feminizmin temel amacı, kadınların toplumda eşit haklara ve fırsatlara sahip olmalarını sağlamaktır. Bazıları feminizmi kadınların erkeklere karşı savaşan bir hareket olarak algılayabilir, ancak aslında feminizm, erkeklerin de kadınlarla eşit haklara ve fırsatlara sahip olmasını savunur ancak ülkemizde bazı kadınların yaptıkları davranışlar ve söyledikleri söylemler nedeniyle insanların yanlış anlamalarının önüne geçilemiyor maalesef.

135 görüntülenme
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close