Mutasyonlar sürekli olmaktadır. Örneğin güneş ışınları, DNA’mıza zarar vermekte, hatta belli durumlarda cilt kanserine yakalanma oranımızı artırmaktadır. Tüm canlıların DNA’ları sürekli mutasyona uğramakta, değişim geçirmektedir. Bazen bu mutasyonlar yararlı olabilir. Örneğin; siyah bir çevrede yaşatan beyaz farelerden birinin DNA’sı şans eseri mutasyon geçiriyor ve sonraki nesillerde siyah fareler gözlemleniyor. Siyah fareler, siyah oramda daha az gözüktüğü ve daha az avlandıkları için, doğal seçilimle, zaman içinde popülasyondaki farelerin rengi siyaha dönüyor. Ama bu değişim dahi 1000 yıllık bir sürede gerçekleşiyor. Ele aldığımız zaman çok uzun olduğu için en küçük yararlı mutasyon dahi yüzbinlerce yıl içinde popülasyonda baskın hale gelmekte. İnsanlar, apandisit yüzünden hayatlarını kaybetmektedirler. Bu oran 7 milyar insan içinde küçük kalsada bin yıllar sonucunda apandisitin avantajsız özelliğine direnç sağlamış genler popülasyonda baskın hale gelicektir. Örneğin; memelilerin çok az bir kısmı çocukluk çağı sonrası süt içmektedir. İnsan da çocukluk çağı sonrası süt tüketten türlerdendir. Bunun nedeni: kuzeyde yaşamaya başlayan insanlar için hayvan sütünün temel bir besin olması ve zamanla bireylerin laktoz direncini yenebilmesidir. İnsanların %35’inde laktoz direnci yoktur. Bu oran Avrupa’da daha fazladır, daha sıcak bölgelerde daha azdır. Sonuç olarak en küçük yararlı mutasyon dahi uzun yıllar sonuçu popülasyona etki etmektedir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Güneş Işını. (31 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Fare. (31 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Süt . (31 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı