Evrimde neden hep ihtimal ve olasılıktan bahsediliyor?

Merhaba.”Olabilir” diyoruz,çünkü olmayabilir de! Konunun daha net anlaşılabilmesi için @Evrim Ağacı yazılarımızdan birini spesifik örnek olarak seçelim(kaynaklara bırakacağım) : konu endojen retrovirüslerle ilgili.Çok detay girmeden,bilim insanları, son yapılan çalışmalarda kalp nakli için bir çözüm üretmek adına kalp yedek organ için domuzları kullanıyorlar.Ancak domuzları kullanmak iyi bir fikir “olmayabilir”! Neden? Çünkü domuzların da bizim gibi ERV(endojen retrovirüsler) i var.Ve bu ERV’ler bizim ERV’lerimizfen yapı olarak farklıdır.Bir domuz kalbini insan kardiyovasküler sistemine soktuğunuzda bağışıklık sistemi buna şifdetli tepki verir.Ama vermeyebilir de.Niye vermeyebilir,çünkü 1)her bireyin bağışıklık sistemi eşik değeri farklıdır. 2) son yapılan çalışmalarda (hep böyle son yapılan çalışmalar diyorum kaynak belirtmeden.Ancak konu başlı başına bir araştırma alanı olduğu için ve onunla ilgili kaynak makale bırakacağım,orada hepsinin referansları mevcut; içiniz rahat olsun) domuz ERV’lerinin yeterli koşullarda insan hücrelerini enfekte edebileceğini göstermiş.Yani,olabilirmiş de!

Tüm bunlarda anlatmaya çalıştığım şeyin özeti olarak; bilim birikimli olarak ilerleyen bir prosesler bütünüdür.Dolayısıyla dinamik ve canlıdır.Bu yüzden her an yayınlanan bir çalışma diğer herhangi bir çalışmanın yanlışlığını kanıtlayabilir! Bu yüzden dogmalarda olduğu gibi; bilim dilinde kesin ve net komutlar yerine, daha evrimleşmeye müsait bir dil kullanılır.Umarım sorunuz aydınlığa kavuşmuştur.İyi günler

"Tasarlanarak ortaya çıkmış eserler" derken bunun konu ile ne alakası var çözemedim ama evrimsel sürece dair her ayrıntıyı bilemiyoruz. Evrimsel sürece dair elimizdeki veriler kısıtlı. Bilim insanları bunu biliyor. Birçok veri evrimsel süreci genel hatları ile anlamamızı sağlasa da ayrıntıları veri geldikçe daha iyi anlayabiliriz yani değişebilir.

Bilimde Bayesçi bir olasılık yaklaşımına sahibizdir denebilir: Yani yeni veriler geldikçe, eski veriler sayesinde belli bir olay, olgu veya sürece yönelik gerçeklik algımızı gözden geçirir ve güncelleriz. Böylece, elimizdeki modele veya teoriye yeni bir "gerçek olma olasılığı" atarız. Buna bağlı olarak, veriler ışığında bir model veya teorinin gerçek olma ihtimali artar veya azalır. Böylece gerçek olanı açıklamak için birbiriyle rekabet eden model ve teorileri, en olası olandan en düşük olasılığa sahip olana göre sıralar, bu çerçevede bilimi geliştiririz.