Biz fiziksel 3 boyut, bir de zaman boyutu altında varlık sergiliyoruz. 4. boyutun zaman olduğu düşünülmekte. Soru, zaman boyutu altında olmasaydık evreni nasıl deneyimlerdik şeklinde anlıyorum bu açıdan.
3+1 boyuta mahkum yaşıyor olmak, bütün olguların KUTUPLARINA AYRIŞMASI demek aslında. Sebep - sonuç, önce sonra, başlangıç bitiş vs vs. Zamanın oku fenomeni ve nedensellik, zaman boyutuna mahkum olmanın birer sonucu. Büyük ihtimalle, zaman boyutu mahkumiyetinden kurtulabilmek, olguları BÜTÜN halinde, kutuplarından ayrışmış olarak deneyimleyebilmek olabilir. Ancak baştan gözden kaçırmamamız gereken şey ise, BİZİM doğum ölüm, gelişmemiş gelişmiş, küçük olgun gibi süreçlerden arınmış, potansiyelimizin bütünü halimize ulaşmamız söz konusu olacak teorik anlamda ki, kutuplardan ayrışmışlığı algılayabilelim. Böyle bir durumda, nasıl mekanda hareket edebiliyorsak, zamana da hareket edebiliyor olmalıyız. Bu nedenle fizik evrende geçen, ilerleyen bir zaman algısı olmayacaktı, zamanın istediğimiz kısmında istediğimiz şekilde olabilecektik büyük ihtimal. Böyle bir durumda bilindik evren deneyimi olmayacaktı, evrenin oluşum, varoluş ve bitiş -varsa yeniden büyük patlamalar vs- süreçleri üstü bir varoluş zemini söz konusu olacaktır.
Unutmamak gerekir ki, bu öngörüler, zamana mahkum, bildiğimiz boyutlardan modelleyerek yapıldığı için, asla gerçeği yansıtamaz. Sadece fikir verebilir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Kaynak. (2 Mart 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı