Sanırım bu şekilde düşünmek pek sağlıklı olmayacaktır. Örneğin kütle çekime baktığımızda (Newton mekaniğine göre konuşalım) kuvvetin uzaklığın karesiyle azaldığını görürüz. Örneğin Merkür'de Güneş'in çekim etkisi daha fazladır, uzağa gittikçe bu azalır. Fakat yok olmaz. Lakin o kadar azalır ki artık yok demek, hakkını yemek olmayacaktır. Hele ki karesiyle ters orantılı olarak azalıyorken. Lakin!
Etkileşmeseler dahi, bir zamanlar evrenin bu kadar devasa olmayan oluşum anlarında çok küçük bir alanda tüm bu materyalin bir arada olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla şöyle bir cümle kurarız: "Evrende gözlemini yaptığımız noktalar birbiriyle nedensellik ilişkisi içerisindedir". Bu aslında kozmolojide önemli bir temeli oluşturur ve yaptığımız çıkarımları buna sırtımızı dayayarak yaparız. Örneğin kozmik mikrodalga arkaplan ışımasına (CMBR) baktığımız zaman, bütün bölgelerden yaklaşık olarak aynı şekilde geldiğini gözleriz. Örneğin bir nokta aşırı soğukken bir nokta aşırı sıcak değildir. Bu da geçmişte etkileştiklerini ve bu nedenle bir nedensellik ilişkisi içerisinde olduklarını söyler. Geçmişte orayı etkileyen mekanizma burayı da etkilemiş, dolayısıyla benzer sonuçların gözlenmesine neden olmuştur.