Eşeysellik prokaryotik hücrelerden yüksek organizasyonlu birçok bitki ve hayvana kadar bireyler arasında gen alışverişini sağlamak için evrimleşmiş bir biyolojik mekanizmadır. Bazı önemli biyolojik yararların ve evrimsel gelişmelerin özü bu eşeylerin oluşumuna bağlıdır, eşeyler sadece üreme için gelişmemiştir.
Popülasyonlardaki çesitlilik, seçilim mekanizmaları ile birlikte evrimin bel kemiği niteliğindedir. Çeşitliliğin sağlanmasındaki en temel ilke de mutasyonlardır fakat mutasyonlar tek başına daha karmaşık yapılar ortaya çıkarmak için yeterli değildir. Farklı bireylerden gelen genlerin kombinasyonları ile ortaya çıkan varyasyonlar çok daha etkili sonuçlar doğurabilir.
Bu kombinasyonlardan yoksun bir canlı sürekli olarak tek bir atanın kopyasını üretecektir, her bir nesilde kopyalama sırasında gerçekleşen mutasyonlar yeni nesillerin atalarından az da olsa farklılasmaşını sağlar. Fakat cesitlilik sadece bu yolla üretilseydi evrim çok yavaş gerçekleşirdi. Eşeyselligin ortaya çıkmasıyla tüm bireylerdeki gen kombinasyonları seçilecek ve faydalı olanlar bir araya gelme olanağı bulacaktır.
Eşeyli üremenin evrim açısından yararı; eğer sadece eseysiz üreme cesitleri kullanılsaydı seçme yalnızca en başarılı sonuçlar verecek genleri taşıyan kolonilerin seçimi şeklinde olacaktı. Eseyli üremede ise seçme farklı bireylerden toplanacak en yararlı genlerin kombinasyonundan meydana gelecek bireyler şeklinde olmuştur.
Eşeyselliğin oluşumu uzun zaman almıştır; yaşamın ortaya çıkışından 2 milyar yıl sonra eşeyler ayrılmıştır. Bu nedenle başlangıçta evrim çok yavaş sürmüş ve prokaryotik canlılardan daha yukarıya çıkılamamıştır.
Bu arada bir ya da daha fazla popülasyonda genlerin eşeysel olarak aktarımı başlamıştır, böylece etkin bir varyasyon mekanizması ve evrimsel bir avantaj doğmuştur. Bunun sonucu daha sonraki 500-600 milyon yıl içerisinde sayısız denecek kadar fazla sayıda, gelişmiş, yüksek organizasyonlu, kompleks türlerin ortaya çıkması olarak gösterilebilir. Bu bize eşeyselliğin evrimde ne denli etkili olduğunu gösterir.
Bir hücreden diğerine gen aktarımının en basit formu prokaryotik canlıların bir kısmında görülür eşeysellik de ilk olarak prokaryotlarda başlamıştır
Aslında eşeylerin oluşumunun mayoz bölünmenin evrimiyle de paralel olduğunu söyleyebiliriz.
Eşeylerin nasıl evrimleştiğine dair çalışmalar, bu temellerden yola çıkılarak yürütülmektedir.
Her ne kadar bilim insanları tarafından ortak bir karara varılmasa da her geçen gün daha net bir sonuca doğru bilimin ışığıyla gidilmektedir.
Umarım kafanızdaki soruyu az da olsa cevaplayabilmisimdir. Daha fazlası için daima kendi arastirmalarınızı yapmayı unutmayın. Mutlu ve bilim dolu günler dilerim.
[1][2]
Kaynaklar
- A. Demirsoy. (2012). Kalıtım Ve Evrim. ISBN: 9789757746010. Yayınevi: Palme Yayınevi.
- G. C. Williams. (1975). Sex And Evolution. ISBN: 9780691081526. Yayınevi: Princeton University Press.