Gökhan Bey'in cevabı için teşekkür ederiz. Cevabın giriş kısmında belirsizlik ilkesi formülü ile konuya açıklık getirilmeye çalışılmış ancak bir iki nokta havada kalmış gibi duruyor. Konuyu iyice basitleştirirsek daha anlaşılabilir olacak.
Öncelikle; konum ve momentum belirlemek ile aciz ölçüm aletlerimizin bir alakası yok. Ölçüm aletleriniz ne kadar hassas olursa olsun her ikisini birden, hatta sadece birini net bir şekilde belirleyemezsiniz.
Formülün mantığını iyice basitleştirerek anlamaya çalışabiliriz.
∆x.∆p>=h/4π . Bu formülde h/4π kavramına takılmayın, neticede bu sabit bir sayı. Eşitliğin sağına herhangi bir sabit sayı verelim ve buna "4" diyelim. Bu durumda;
∆x=2, ∆p=2 olabilir. Şimdi işi zıvanadan çıkaralım; ∆x 1.000.000 gibi bir rakam olsun, bu durumda ∆p 0,000004 olmak zorunda kalır. Yani çarpanlardan birisini ne kadar büyütürseniz büyütün diğer değişken asla sıfır olamaz.
Şimdi uzman matematikçilerimiz (Sena Hanım gibi) "ya bırak şimdi, işin içine limit falan girerse görürsün sıfıra ulaşılır mı, ulaşılmaz mı" diyebilir ve üstelik haklı da olurlar.
Ben de şöyle cevap veririm: Bir parçacığın konumunu belirlemek için olağanüstü bir teknoloji kullandım ve konumu zorlaya/kanırta belirlemeye çok yaklaştım, ne olur? Elbette momentumu sonsuz bir değere doğru yaklaşır. Eee, bu kadar enerji tek bir noktaya sıkışırsa ne olur? Al sana karadelik, al sana gene belirsizlik. Enerji ve kütle birbirinin tezahürü ise tek bir noktaya sıkışmış enerji aynı zamanda kütle gibi davranacaktır.
Sonuç: Her ne halt edersek edelim, Heisenberg haklı çıkar. [1]
Kaynaklar
- E. özmeral. Belirsizlik İlkesini Anlamak: Werner Heisenberg Ve Diğerleri Ne Dedi? - Evrim Ağacı. (11 Şubat 2016). Alındığı Tarih: 25 Kasım 2024. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı