Bu "Tanrı"yı oynama görevi olurdu!
Ve "Tanrı"yı oynamak altından kolay kalkılacak bir sorumluluk değil.
Bir kendime bakarım.Tanrılara atfedilen (iyiden, doğrudan, güzelden, haktan ve adaletten yana) kusursuz vasıflara haizmiyim diye.
Bir de yaratmakla görevli kılındığım dünyayı yaratmamın bana ve bana bu görevi verenlere hak olup olmadığına.
Hak olduğuna kanaat getirirsem, ki getiririm , "Neticede hepimiz her gün ve her an, iradi veya değil, bir domatesi yetiştirirken, bir çocuğun dünyaya gelmesine vesile olurken, yahut bir sokak köpeğine yemek verirken, üstünden geçtiğimiz bir karınca yuvasını ezmemeye özen gösterirken veya aksi ; yine iradi veya değil,bir çiçeği koparırken, bir hayatın sona ermesine vesile olurken, birinin aşını elinden alırken, nasıl olsa milyonlarcası var diyerek üstünden geçtiğimiz bir karınca yuvasını dağıtırken olduğu üzere , büyüklüğü önemli olmaksızın, olumlu veya olumsuz dünyalar inşa ediyoruz." der ve kolları sıvardım.
Günahı boynuma...
Nasıl tasarlayacağıma gelince: Milyarlarca yıllık denenmiş, sınanmış, onanmış bir sürecin aksini tasarlamayı çok akıl içi bulmazdım ve kafama rastgele bir tuğla düşmediği sürece şimdiki haline evrilecek şekilde tasarlardım.