Spor ile, dış görünüş hedefli ilgilenen bireylerin, bilimsel çalışmaları dahi taraflı ve hatalı yorumladığını anlamış olmak zorundayız. Spor bir sağlıklı olma rutinidir. Ayrıca salon fitness ı artık spor olarak görülmemekte bile.
Bahsi geçen yaklaşımda en hatalı olan konulardan biri, yağ ın hangi yağ olduğunun belli olmaması. Kişi kakaolu fındık ezmesini, cevizi, zeytinyağını aynı besin tipi kategorisinde ele almaktadır. (!) Karbonhidratların vücutta yağ a dönüştürülme yüzdesi ile yağların depolanma oranlarını bu şekilde karşılaştırmakta. Bu kesinlikle kabul edilemez tabii ki. Genç bir birey en zararlı maddeleri bile vücuduna alsa, kısa vadede iyi görünüm elde edebilir. Amaç bu ise, kişi hızlı yaşlanma eğilimini artıracak, genetik olarak zayıf olduğu noktadan darbe yiyecektir zaman içinde. Çünkü, besin gruplarının enerjiye çevrilme süreçlerinde temel olan sorun, PROTON KAÇAKLARIdır. Bu en çok, basit karbonhidratlarda olmakta. Metabolik atık çok, elde edilen enerji az dır. İşlenmemiş İYİ YAĞLAR, en yüksek oranda enerjiye çevrilen besin grubudur. Abur cubur olarak ifade ettiğimiz işlenmiş - basit karbonhidratlar ise, en çok metabolik atık üretip, en az enerjiye dönüşen besin grubudur. Hatta evrimsel olarak eski tip enerji üretim mekanizmasını kullanır rafine şeker - basit karbonhidratlar. Sitoplazmada yakılır, oksijen kullanılmaz ve minimum enerji - maksimum atık üretilir. İyi yağlar ise, mitekondride oksijen ile ve çok yüksek enerjiye dönüşerek metabolize edilir. Ve az metabolik atık oluşur.
Ayrıca aralıklı oruç diyeti de yanlış aktarılmakta bahsi geçen anlayışta. Sabah 2 saat bir şey yememek değildir. Akşam 5-6 gibi bir saatten sonra besin alımının tamamen durmasıdır. Bu sirkadiyen ritimle alakalı, olması gereken bir rejimdir.
Sporu sağlık amaçlı yapıyor isek, yaşamımızı sağlıklı olmaya göre dizayn ediyor isek, bedensel görünümünü merkeze alan kişiler, bilgi anlamında kaynak olarak görülmemeli. Çünkü konuları oldukça derin ve geniş perspektifte anlaşılır dille aktaran bilim insanları mevcut. Ben bu yöntemle kilo verdim - vücut yaptım siz de yapın gibi altı boş yaklaşımlar yerine, kalıcı, kendi araştırmalarımızla elde ettiğimiz BİYOLOJİ kökenli bilgilerle genetik kullanım kılavuzumuzu öğrenebiliriz. Öğrenmeliyiz. Bu insan olmanın bir sorumluluğudur en başta.