Kullandığımız zaman birimlerini, tıpkı diğer birimler gibi bir referans noktası tanımlayarak kullanıyoruz. Örneğin 1 gün, bizim için günün doğuşu ve batışı arasındaki süre olarak tanımlanıyor. Buradan saat, dakika ve saniyeyi kendimiz tanımlıyoruz. Başka bir şekilde de tanımlayabilirdik, fakat bu sonucu değiştirmezdi. Tıpkı santimetreden inç birimine çevirmek gibi, sayılar farklı da olsa, uzunluk aynıdır.
Dolayısıyla Dünya yokken, ya da biz zamanı tanımlamamışken de zaman zaten vardı. Şu andaki birim zaman (örneğin saniye) tanımını kullanarak, evrenin yaşını çeşitli yöntemlerle hesaplayabiliyoruz. Bunun için geçişe giden bir kronometre açmıyoruz, zaman zaten önceden de tanımlı olduğu için bunu kolaylıkla tanımlayabiliyoruz. Bunun fiziksel açıdan hiçbir sakıncası yok. Keza bu sadece zaman için böyle değil, kütle, uzunluk gibi diğer tüm birimler için de öyle. Karşımıza belirli bir cismi alıyoruz ve "Tamam işte buna 1 kilogram diyelim" diyoruz. Neticede neye 1 kilogram dediğimizin hiçbir önemi yok. Başka bir şeye de diyebiliriz. Bunlar birbirleri arasında dönüşürler. Fakat bu oradaki cismin kütlesini etkilemez.
Mesela biz kilometreyi sıklıkla kullanıyoruz. Fakat kozmolojide kilometreyi kullanmıyoruz. Onun yerine bu tanımdan bağımsız ama ona dönüşebilen (çünkü ikisi de uzunluk) megaparsek birimini kullanıyoruz. Bunu algısal olarak kavrayabilmek için, işleri kolaylaştırmak adına yapıyoruz. Uçuk kaçık kilometreler söylemek bizim zihnimize hitap etmiyor. Ama "Bak bir galaksi arası şu kadar megaparsek, evrenin çapı şu kadar megaparsek" dediğimizde daha çok anlam teşkil ediyor.
Dolayısıyla 1 saniye ile yaptığımız tanımlama, 13.8 milyar yılı ölçmede bize hiçbir sorun teşkil etmiyor. Çünkü bunlar bizim onları tanımlayış biçimimizden bağımsız olarak varlar ve ne şekilde tanımladığınızın bir önemi yok. Evrenin yaşını hesaplarken de bugünkü tanımlamamızı kullanıp, denklemler aracılığıyla aynı şekilde geri kalan süreyi de bulabiliyoruz.
Mesela bir arabanın daima sabit hızla gittiğini biliyorsak, hızını ve toplam aldığı yolu biliyorsak, onu ne zaman gözlemeye başlamış olursak olalım, ne kadar süredir yolda olduğunu bulabiliriz. Sorunuza bu tam cevap teşkil ediyor aslında. Aracı yolun ortasında da görmeye başlasanız, sonuna yakın da görseniz bir şey değişmez. Çünkü hep sabit hızla gitmiş ve ne kadar gitmiş olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla ne kadar süredir gittiğini bilmek oldukça kolay.