Suyun halleri arasındaki faz değişimi fiziksel bir değişim, ve soruda da belirtildiği gibi bu değişimler toplam su molekülü sayısını değiştirmez.
Fiziksel faz değişimleri dışındaki olgular genel olarak su molekülü sayısını değiştirir: örneğin kimyasal değişimler su tüketebilir ya da üretebilir: en basitinden çoğu evde kullanılan kombiler, doğal gazı yakarken yan ürün olarak su üretmektedirler.
Kimyasal değişimlerin yanısıra, su doğrudan oksijene ve hidrojene de parçalanabilir: stratosfere erişen su moleküllerinde bu gözlemlenir (hatta parçalanmadan sonra oluşan hidrojen atomlarının bir kısmı da atmosferden kaçıp uzaya saçılır)[1].
Bu örnekler suyun ekolojik denge dışında azalıp artabileceğini göstermek içindi; yoksa ekolojik denge içinde de elbette su üretilip tüketilir (ağaçlar su tüketir, insanlar su üretir gibi). Gerçekçi olursak ekolojik denge değişkenlik gösteren bir oldu ve denge dediğimiz şey zamana bağlı: örneğin yıllık ortalamalara bakacak olursak su döngüsünde değişim gözlemleyebilirken yüzyıllık ortalamalara bakacak olursak hemen hemen sabit olduğunu görebiliriz.
Özet olarak su miktarı sabit kalmak zorunda değil, hatta değiştiği bir çok olgu doğada zaten var. Bunların bir kısmı ekolojik denge içinde olduğundan görmezden gelinebilir (su döngüsü sabittir varsayımıyla), fakat bu fazla acele bir karar olur.
Kaynaklar
- D. C. Catling, et al. (2009). The Planetary Air Leak. Springer Science and Business Media LLC, sf: 36-43. doi: 10.1038/scientificamerican0509-36. | Arşiv Bağlantısı