Eğer bizden ileri bir medeniyet varsa, radyo dalgalarının ışık hızında yayıldığını ve çok gelişmemiş medeniyetlerin bile bunu kullanabileceğini biliyor olmalılar.
İletişimdeki sorun haberleşme aracı değil, mesafedir. Örneğin bizim galaksimiz ortalama 100 bin ışık yılı uzunluğundadır. Görece bize yakın bir sisteme bir insan göndermeyi başardık diyelim. Yani galaksimizin boyutunun 5'te 1'i mesafedeki bir sistem olsun, ortalama 20 bin ışık yılı uzaklıktaki bir gezegene yani.
Bu insan ile iletişimimiz olmazdı. Radyo dalgaları gibi ışık hızında hareket eden bir haberleşme sistemi bile kullansak, oradan gelen verinin bize ulaşması için 20 bin yıl geçmesi gerekirdi. Bizim ona bir veri göndermemiz ise bir 20 bin yıl daha sürerdi. Yani; "Selam naber?, İyi senden naber" demek 40 bin yıl sürerdi.
Bu örnekte bize yakın bir sistemi ele aldık. Oysa galaksi dışı bir medeniyetle nasıl iletişim kurabiliriz ki, onlar bize baktıklarında hala dinozorları görüyor olurlardı. Biz oralara baktığımızda hiç bir şey görmüyoruz, belki de daha medeniyetleri taş devrindedir.
Körlemesine bir sinyal göndersek, duyan biri cevap versin diye, hatta radyo dalgalarının ilk keşfedildiği tarihlerde göndermiş olsak bu sinyali, daha 135 yıldır uzayda yol alıyor demektir. Yani daha arka bahçemizden yeni çıkmış sayılır.
Görüldüğü gibi mesafeler o kadar büyük ki, sistemler arası haberleşme mantıksız bir hal alır. Doğal olarak bir medeniyet varsa bu yöntemi çoktan bırakmış olmalılar. Sadece dinlemeye yönelik teknolojileri olabilir ama sinyal göndermek ile uğraşmayacaklardır.
Karamsar olmak istemem ama, başka medeniyetlerin sinyalini alsak bile hiç bir zaman karşılıklı haberleşme olmayacak gibi görünüyor, eğer biri fizik kanunlarını çiğneyecek bir, ışıktan hızlı veri iletimi bulmazsa.