Doğru ve yanlış tanımlaması bilinçle ortaya çıkar. Farkındalık olmadan fayda ve zarar gibi ayrımlar doğmaz. Örneğin bir insana zarar vermek yanlıştır. Bu evrensel olarak böyledir. Çünkü zarar kavramı ve buna bağlı ruhsal veya bedensel acı kavramı kişinin kendi benliğinde bunların var olması ile zorunlu olarak ortaya çıkan kavramlardır. Kim ki bir insana (zorunluluk dışında) zarar vermek yanlış değildir bu evrensel değildir derse veya göreli bir durumdur derse kendini (benliğini) inkar etmiş olur ve kendisine zarar verilmesinin yanlış olmadığını iddia etmiş olur. Kişi kendi benliği ile ve bilinci ile zarar veya fayda doğru veya yanlış ayrımına vardığı sürece bunlar evrensel olarak doğru ve herkes için geçerlidir.
Bu nedenle sorunuza geniş bir perspektifle bakarsak insanlık tarihinde doğru veya yanlışın ortaya çıkışı insanın kendi benliksel farkındalığı ile ortaya çıkmış kavramlardır. Su toplumda bu toplumda nasıl çıkmışların ötesine geçip olaya saf ve doğal hali ile bakarsak varacağımız yer burasıdır. Ancak toplumdan topluma değişen şeylere bakarak bu soruyu ele almak doğru ve yanlışı elbette göreceli hale getirecek şekilde konuyu genişletmek olacaktır. Bu nedenle bahsettiğim benliksel çerçeve içinde doğru ve yanlış göreceli kavramlar olmaktan çıkar ve evrensel duruma gelir.