Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Ömer Özaslan
Ömer Özaslan
2,117 UP
Üye
3

DNA ile canlıların dış görünüşleri arasında zorunlu bir ilişki var mıdır?

234 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap

Evet. Üstelik bu, günümüzde artık tartışması olmayan, kesin bir zorunluluk (tabii ki biyolojinin her alanında olduğu gibi bazı temel istisnalar hariç). Bunu lisede genotip-fenotip ilişkisi olarak öğreniyoruz. Orada kastedilen, özünde genlerde bulunan dizilimin fiziksel özellikleri direkt (veya dolaylı) olarak etkilemesi. Bu ilişki, modern genetik biliminin ve bu sahada son 150 yılda yapılan bütün atılımların temelinde yatıyor. Daha fazla ispata ihtiyaç duymaması da zaten bundan. Hatta günümüzdeki birçok fiziksel anomali araştırmasının temelinde genotip-fenotip korelasyonu denen bir ölçüt yatıyor.[1]

DNA veya RNA (genel olarak "genetik materyal"), bildiğimiz bütün canlı organizmalarda kalıtımın ana molekülüdür. Eğer DNA ile fenotip arasında bir ilişki olmasaydı, ebeveynler ile yavrular arasında bir sürerlilik göremezdik. Bunun nasıl olduğuna baktığımızda, deoksiribonükleik asit olarak adlandırılan DNA'nın, proteinlerin ve RNA moleküllerinin sentezi için gerekli bilgiyi kodlayan nükleotid dizilerinden oluştuğunu görüyoruz. Bu kod değiştikçe, üretilen proteinler de değişiyor. Bu proteinlerin üretildikten sonra neler yaptığına baktığımzıdaysa, hücre içi ve dışı fonksiyona ek olarak bir doku, organ ve organizmanın yapısal özelliklerine direkt olarak katılıp, onun ne şekil ve formda işleyeceğini belirlediklerini görüyoruz.

Bir diğer deyişle genler, proteinleri kodlayan belirli DNA dizileridir. Gen ifadesi süreci, bir DNA segmentinin mesajcı RNA'ya (mRNA) kopyalandığı transkripsiyonu ve mRNA'nın protein moleküllerini bir araya getirmek için şablon olarak kullanıldığı translasyonu içerir. Bu proteinler, derideki kolajen gibi yapısal veya metabolizmadaki enzimler gibi işlevsel olabilir ve bir organizmanın özelliklerini doğrudan etkiler. Genler değiştikçe, bu işlevler ve özellikler de değişmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Tabii ki genetiğin ve evrimin temelinde yatan mutasyonlar da DNA ile fiziksel özellikler arasındaki direkt ilişkinin tartışmaya yer bırakmayan birer ispatıdır. Mutasyonlar, DNA dizilimindeki değişikliklerdir ve ortaya çıkan proteinlerin işlevini değiştirebilirler. Bu durumu en net gözlediğimiz yer, genetik bozukluklardır. Örneğin, hemoglobin proteininin üretilmesinden sorumlu gendeki mutasyon, kırmızı kan hücrelerinin anormal, sert, orak bir şekil aldığı, işlevlerini etkilediği ve belirli fiziksel semptomlarla sonuçlandığı bir durum olan orak hücre hastalığına yol açabilir. Günümüzdeki çalışmalar, bu bozuk genleri "sağlıklı" veya "normal" kopyalarla değiştirerek hastalığı ortadan kaldırmayı mümkün kılmaktadır (veya o yönde hızla ilerlemektedir). Sadece 32 adet nükleotiti belli bir genden silerek insanlara HIV direnci gibi süper-özellikler kazandırmak da mümkündür.[2]

DNA ve fenotip arasında mutlak bir ilişki olduğunu görmenin en kolay yolu, gen susturma denen bir deney tipiyle, bir canlının genlerinden bazılarını işlevsiz hale getirip, o canlıda ne tür fiziksel değişimler yaşandığına bakmaktır.[3] Bu alanda yapılan deneyler, spesifik genlerin (veya daha genel olarak belli gen ağlarının) bir canlının fiziksel görünümünü direkt olarak belirlediğini kesin olarak ortaya koymuştur. Hatta sırf bu bilgiden yola çıkarak türleri istediğimiz gibi şekillendirmemiz mümkün olmaktadır. Gelecekte bu, çok daha kolay, ucuz ve hızlı bir şekilde yapılacaktır.

Örneğin genetik mühendisliği ve CRISPR-Cas9 gen düzenleme gibi modern teknikler, DNA-fenotip ilişkisine daha da ikna edici kanıtlar sunmaktadır. Artık bilim insanları, belirli DNA dizilerini değiştirerek organizmaların fenotiplerinde istedikleri tipte değişikliklere neden olabilirler. Örneğin, bitkilerde çiçek renginden sorumlu genlerin değiştirilmesi, çiçeklerin rengini doğrudan değiştirebilir ve genetik kod ile fiziksel özellikler arasında doğrudan nedensel bir ilişki olduğunu gösterir. Eğer ki DNA ile fiziksel özellikler arasında direkt ve zorunlu bir ilişki olmasaydı, bu tür deneylerin tutarlı bir şekilde evrensel olarak yapılması imkansız olurdu.

Tabii ki günümüzün en güçlü bilim dallarından biri olan karşılaştırmalı genomik de bu konuda son sözü söylemektedir: Farklı organizmalardan elde edilen genomların karşılaştırılması, DNA'daki değişikliklerin fenotipte nasıl farklılıklara yol açtığını da göstermektedir. Örneğin, insanlar ve şempanzeler arasındaki DNA dizilerindeki farklılıklar, iki tür arasındaki farklı gelişimsel ve fizyolojik özellikleri açıklamaya yardımcı olur.

Hatta ve hatta epigenetik mekanizmaların varlığı bile DNA ile fiziksel özellikler arasındaki zorunlu ilişkiyi ispatlamaktadır: Epigenetik, DNA dizisindeki değişiklikleri içermeyen, kısmen kalıtsal olan fenotip değişikliklerdir. Epigenetik, çevresel faktörlerin genlerin ifade edilme şeklini nasıl değiştirebileceğini ve bunun da fenotipi nasıl etkilediğini göstermektedir. Eğer DNA ile fenotip arasında zorunlu bir ilişki olmasaydı, genlerin hangilerinin, ne zaman ve ne şekilde aktive/deaktive edileceğini etkileyebilen epigenetik faktörlerin bir türün bütün üyelerinde topyekûn bir şekilde aynı etkiyi yaratması imkansız olurdu. DNA ile fiziksel özellikler arasında zorunlu bir ilişkinin olmadığı her durumda, rastgele sonuçlar görmeyi beklerdik. Ama görmüyoruz.

Kaynaklar

  1. Science Direct. Genotype Phenotype Correlation. Alındığı Tarih: 25 Nisan 2024. Alındığı Yer: Science Direct | Arşiv Bağlantısı
  2. J. Ni, et al. (2018). The Ccr5-Delta32 Genetic Polymorphism And Hiv-1 Infection Susceptibility: A Meta-Analysis. Open Medicine, sf: 467-474. doi: 10.1515/med-2018-0062. | Arşiv Bağlantısı
  3. P. . . W. Tang, et al. (2016). A Review Of Gene Knockout Strategies For Microbial Cells. Recent Patents on Biotechnology, sf: 176-197. doi: 10.2174/1872208310666160517115047. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Bu soru yeni cevap alımına kapatılmıştır. Tekrar açılana kadar lütfen diğer soruları ziyaret ediniz.
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close