10 nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle anayasa'nın 2 maddesinde yer alan “türkiye devleti'nin dini islam'dır” hükmü çıkarılmıştır. Peki o zaman neden diyanete milyarlık bütçe ayrılıyor. Neden imamların maaşlarını ben veriyorum? Papazların maaşını kim veriyor?
140.000 diyanet personeli aylık maaş ortalama 5.000 TL = 700.000.000 TL aylık * 12 ay = 8.400.000.000 TL senelik maaş. Birde sigortası var. 2020 yılı itibari ile 11 milyar tl diyanete bütçe ayrılıyor.
Peki ne için bizlere hikayeler, masallar anlatmak için. Adem ile havvadan olduk demek için. Peki biz bunların gerçek olmadığını biliyoruz. Niye boş yere bize asılsız hikayeler anlatan bir kuruma para ödeyelim ki. Bu paralar senin, benim, onun vergileri ile ödeniyor. Hepiniz elektrik, su, telefon ödüyorsunuz içinden kdv ödüyorsunuz. Hepiniz alışverişlerde kdv ödüyorsunuz. Kiminiz işyeri sahibi ve gelir vergisi ödüyorsunuz. Kiminiz şirket ortağı kurumlar vergisi ödüyorsunuz vb.
Yani bize asılsız hikayeler anlatan bir kuruma boş yere para ödüyoruz.
Birde aylık 5.000 tl maaş alan imamlar, utanmadan aylık 2.300 tl alan asgari ücretliye haline şükret diyor.
Diyanetin 140.000 personelinin maaşını camilere gidenler ödemeli. Yeni bir kanun çıkmalı ve camilere gidenler 140.000 diyanet personelinin maaşlarını onlar ödemeli. Devlet dini kurumlara bütçeden ödenek ayırmamalı. Böyle bir şey yapılsa zaten ortada ne imam kalır ne namaz kalır. Diyanet ödemeleri genel bütçeden karşılandığı için cebinden para çıkmıyor sanıyor bir çok kişi.
Sizlerde evrimi elinizden geldiğince twitter, facebook, instagramda anlatırsanız diyanete destek veren kişi sayısı git gide azalır.
Diyanete bütçe kesinlikle ayrılmamalı. Diyanetin bütçesini camilere gidenler karşılamalı.
Bana kalsa 85.000 camiyi kütüphane yaparım. İmamlarıda kütüphane sorumlusu yaparım. Kütüphaneyede bol bol biyoloji, fizik, kimya, matematik, astronomi vb kitapları koyarım.
Türkiye Cumhuriyeti diğer birçok devlet gibi Laik bir devlettir. Laiklik aslında tüm dünyada etkisini sürdüren bir düşüncedir. Ancak laikliğin var olduğu devletlerde bile Devlete bağlı bir dini kurum vardır. Bu dini kurumların bütçesini de devlet karşılar. Bu her ne kadar Laik düşünceye aykırı olsa da günümüzdeki laik devletler de bunu yapar. Çünkü bir ülkede laikliğin Anayasada var olması laikliğin tam anlamıyla uygulandığına işaret değildir.
Diyanet için ise şunu diyebiliriz. Diyanet ilk kurulduğunda bir devlet kurumu olarak kuruldu. O zamandan bu zamana kadar da devlet bu kuruma bütçe ayırmaktadır. Bu bütçeler siyasi iktidarlar döneminde değişkenlik gösterir elbette. Ancak Diyanet ilk kurulduğunda devlet kurumu olarak kurulduğu için ona hala bütçe ayrılıyor. Tabi şuanda isterlerse Devletin bünyesinden çıkarıp ayrı bir özerk bütçe oluşturulabilir. Ancak bunu yöneticiler uygulamıyor.