"Din nedir?"
"Din, insan aklının kendi kendine sorup durduğu, "Ben kimim, nereden gelip, nereye gidiyorum?" suâllerinin tatmîn edici yegâne cevab kaynağıdır.
Din, imkânların tükendiği, ümidlerin söndüğü yerde başlayan imkân yolu ve ümid ışığı, ilâçların dindiremediği acıların ilâcı, yıkık gönüllerin sığınağıdır.
Din; adâlet, iyilik, fedakârlık, doğruluk, fazilet gibi duyguların hayat menbaı, insan vicdanındaki inanma ihtiyacının tam karşılığıdır.
İnsanlar, dinleri peygamberlerden öğrenmişlerdir.
Peygamberler, vahiy yoluyla Allah'dan aldıkları dinî hükümleri, aldıkları şekliyle insanlara bildirmişlerdir. Bu bakımdan, dinlerin hakikî sahibi, Allah Teâlâ'dır. Peygamberler ise dînin hükümlerini insanlara bildiren birer elçi durumundadırlar."
"neden vardır?[2]"
"İnsanlar ruhtan ve bedenden oluştukları için, dünyada muhtaç oldukları birçok sitem vardır. Bunlardan birisi de dindir. Dinler, insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve ona dünyadaki yaşam biçimini değiştirmesi için örnek niteliğini taşır. Dinin önemli olmasının nedeni, bu dünyada yaşama anlam katması, diğer ifadeyle anlamsız olmadığını göstermesidir."