[1] Sonuç odaklı değil, süreç odaklı bakış açısı edininHer şeyden önce şunu bilmeliyiz ki dil öğrenimini teorik, zorlayıcı ve sıkıcı bir zorunluluk olmaktan çıkarmak bizim elimizde. Dili geçilmesi mecbur bir merhale, okunduktan sonra bir daha yüzüne bakılmayacak bir kitap gibi görenler hem başarısız oluyor hem de işin zevkine varamıyor. Dili kullanmak, onu yaşamımızın önemli bir parçası haline getirmek, hatta onu bir yaşam biçimi haline getirmek durumundayız.Öğrendiklerimizi sözlü ve ya yazılı ifadede özgür olmalıyız. Redhouse, Longman, Cambridge, Oxford sözlüklerinden birini alın. Sağlam bir gramer bilgisi önemlidir. Ancak siz siz olun gramerle cebelleşmeyin. Bu insanı dil öğrenmekten alıkoyduğu gibi, dile karşı da bir nefret oluşmasına sebep olur. İşin teori kısmını bir tarafa bırakın. Dil öğrenimi çocukların anadilini öğrenmesi gibi, duyarak, okuyarak, maruz kalarak, cesaretle onu kullanmaya çalışarak olur. Yoksa zamanlar, bağlaçlar, ekler kökler dilcilerin işi. Bırakın onlar o iş üzerinde yoğunlaşsınlar. Siz bir an önce dili 'yaşamaya' bakın! [1][1][1]Çok sevdiğimiz bir filmi en az üç kez Türkçe altyazıyla, arayı çok uzatmadan üç kez de yabancı dildeki alt yazısıyla izliyoruz. Her zaman olduğu gibi İstediğimiz kadar sözlük kullanmak serbest! Altıncı izleyişten sonra replikler artık genel itibariyle zihnimizde olmalı. Hep deniz suyuna korka korka dokunduğumuz o kayıktan inmenin ve kendimizi denize bırakmanın vakti geldi, bu sefer filmi altyazı olmadan izliyoruz. Muhtelemen çok bir şey anlamayacağız ancak bu çalışmayı bir kaç film üzerinde denediğimiz takdirde büyük bir gelişme sergilemiş olacağız. Eğer bir konuşmanın yüzde elliden fazlasını anlayabiliyorsak bu artık dilin içine girdiğimizi denizin içinde özgür olduğumuzu ve durmadan kulaç atmamız gerektiğini gösteriyor.Kelimelerin, ifadelerin, eylem ve durumlarla, sistematik bir olaylar döngüsüyle birlikte zihnimizde daha kalıcı hale gelmesi kaçınılmazdır. Böylece kelime anlamları senaryodaki olaylarla biz fark etmeden zihnimize kodlanır. Takip edebiliyorsanız bir dizi takip edinÖğreniyor olduğumuz dil hangisiyse, o dilde düşünebilmemiz gerekiyor. Her insan ilk önce anadiliyle düşünür, ancak yeni bir dil öğreniyorsak kafanızın içinde o dile ait kelimelerle düşünebilmeliyiz demektir.çalışma kartlarına yazmak odamızın en gözle görülecek yerine asmak iyi bir fikir. Gelip geçtikçe gözümüz o kelimelere takılacak, böylece bu kelimeler aklımızda daha iyi yer edebilecek.Hayatınızın bir parçası haline getirmelisiniz.
Kaynaklar
- Utku Işık. İngilizce Ve Ya Başka Bir Yabancı Dil Öğrenmek Için 12 Temel İpucu. (29 Haziran 2015). Alındığı Tarih: 16 Nisan 2023. Alındığı Yer: Onedio | Arşiv Bağlantısı